Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 2. Dairesi Başkanı Mehmet Yılmaz, "hukuk dışına çıkan kim olursa olsun HSYK'nın bunun karşısında olması gerektiğini" söyledi.

Yılmaz, basın mensuplarına Muammer Akkaş, Celal Kara, Zekeriya Öz, Mehmet Yüzgeç ile hakim Süleyman Karaçöl'ün meslekten ihraçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İhraçlar yönünden yargı yolunun açık olduğunu belirten Yılmaz, ancak Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmediği sürece bu kişilerin meslekle ilişkilerinin kesildiğini ifade etti.

Yılmaz, savcı Ali Güngör hakkındaki yer değiştirme cezasının da bugünkü toplantıda kesinleştiğini bildirdi.

Kamuoyunda bazı kesimlerde, "hükümet aleyhinde yolsuzluk soruşturmasını yapan hakim ve savcılar sırf bu nedenle açığa alındı" yönünde bir algı olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi:

"Biz HSYK olarak yapılan soruşturmanın ne olduğuyla ilgilenmeyiz. Zaten sadece HSYK değil Türkiye'de hiçbir kurum yargı yetkisini kullanan yargı görevlilerine emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. Buna HSYK da dahil. HSYK olarak şuna dikkat ettik, Yargı görevlisi hukuk içinde mi hareket ediyor? Adalet ülküsüyle mi hareket ediyor? Sadece mevzuattan kaynaklanan yetkileri mi kullanıyor? Bu yetkilerin farklı amaçlarla üzerine mi çıkıyor? Soruşturmanın niteliğinin bizim için önemi yok. Mesela Özgecan cinayeti, bütün Türkiye'nin nefret ettiği bir cinayet. Bunu aydınlatan savcı, katili hukuk dışı yöntemlerle ortaya çıkarsaydı, şüphelisini hukuk dışı yöntemlerle sorgulasaydı, bu savcıyı da değerlendirir, cezalandırırdı HSYK. Belki kamuoyu bize çok kızardı ama biz bununla ilgili değiliz. Hukuk dışılığı müeyyidelendirmek durumundayız. Hukuk dışına çıkan kim olursa olsun, hangi kişiye karşı hukuk dışılık yapılırsa yapılsın HSYK bunun karşısında olmalı. HSYK, yetki aşımı, kanunsuzluk 'şuna yapıldı, buna yapıldı' diye ayrım yapmaz. HSYK hukuka güveni ve saygınlığı sağlayan bir kurum, yargıçları güvence altına alan onların teminatı olan kurum."

İhraç edilen savcıların soruşturma sırasındaki hukuka aykırı uygulamalarına değinen Yılmaz, bu kişilerin soruşturma dosyasını dahi incelemeden hareket ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin hukuk açısından çok zor dönemlerden geçtiğini belirten Yılmaz, "Türk yargısı 2007 yılından beri hep sınavda. Doğruluk, dürüstlük, yetkinlik adalet sınavında. Türkiye'de 2007-2013 dönemi, ileride yargının tarihi yazıldığında göreceksiniz, yargıda utanç, çöküş dönemi olarak tarihe geçecek. 2007-2013'te bir çöküş dönemi yaşandı. Bizim göreve başlamamızdan sonra tekrar yargıyı hep birlikte ayağa kaldırmaya çalışıyoruz. Kolay değil, kolay olmayacak" ifadelerini kullandı.