ANKARA BAROSU

BASIN AÇIKLAMASI
31.05.2010 günü İsrail işgali altında bulunan Gazze Şeridine insani yardım taşıyan gemilere, İsrail ordusu tarafından düzenlenen ve pek çok sivil ve silahsız insanın ölümüyle sonuçlanan saldırı, güvenlik bahanesi adı arkasına gizlenmiş insanlık dışı bir cinayettir.

İnsan Hakları Evrensel Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere, diğer bütün uluslararası sözleşmelerin yanı sıra Avrupa Konseyi’nin 6 numaralı kararı ile de güvence altında olan kutsal yaşama hakkına yönelik bu ağır saldırının hukuki ve meşru hiçbir nedeni olmadığı gibi ahlaki ve vicdani dayanağı da yoktur.

İsrail Devletinin Uluslararası hukuka, savaş zamanlarında dahi sivillere ve insani yardım birimlerine saldırılmayacağı yönündeki uluslararası ilke ve teamüllere aykırı bu insanlık dışı saldırısını nefretle kınıyor, sorumlularının bir an önce uluslararası düzenlemeler kapsamında yargılanarak cezalandırılmalarını talep ediyor, hayatını kaybetmiş masum insanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz.

Saygılarımızla.
Ankara Barosu Yönetim Kurulu

----------------------------------------------------

İSTANBUL BAROSU

ULUSLARARASI HUKUK YOLLARI ACİLEN İŞLETİLMELİDİR
Gazze’ye insani yardım götüren Türk bandıralı gemiye AÇIK DENİZDE İsrail Askerlerince 31 Mayıs 2010 tarihinde gerçekleştirilen kanlı baskınla ilgili olarak İstanbul Barosunun görüşlerini kamuoyu ile paylaşıyoruz. Tüm dünyanın şiddetle kınadığı, halkımız arasında büyük üzüntüye yol açan saldırıda iki hukuki boyuta dikkat çekmek istiyoruz:

1- Öncelikle olayın meydana geldiği denizalanı uluslararası  sular, yani açık denizalanıdır. 1958 Cenevre ve 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmelerine göre, açık deniz hiçbir devletin ülkesine, egemenliğine ait olmayan uluslararası deniz alanını ifade eder. Açık denizin serbestliği ilkesi yanında, açık denizdeki gemilerin hukuki statüsünü belirleyen temel ilke BAYRAK DEVLETİ kuralıdır. Yetki bakımından, uluslararası antlaşmalarla öngörülen istisnalar dışında, açık denizde bulunan bir gemi üzerinde ancak bayrak devleti yetki kullanabilir.

Kanlı baskın İsrail KARASULARI DIŞINDA,77 mil açıkta meydana gelmiştir.1982 BM Deniz hukuku sözleşmesinin bayrak devleti istisnai olarak öngördüğü ZİYARET HAKKI’nın hiçbir şartı (deniz haydutluğu, köle ticareti, uyruksuz gemi gibi)sivil gemi açısından mevcut değildir. Saldırıya maruz kalan gemi Türk bayraklı ve insani yardım taşıyan bir sivil ticaret gemisidir.

Açık denizde gerçekleşen bu eylemin hiçbir hukuki, meşru gerekçesi yoktur. İsrail uluslararası deniz hukuku kurallarını açık olarak ihlal etmiştir. Türk bandıralı gemiye verilen her türlü zarar ve ziyanın İsrail devleti tarafından tazmin edilmesi gerekmektedir( 1982 BM Sözleşmesi m.110/3).

 2- Olayın bir diğer yönü saldırıda ölen ya da yaralanan Türk vatandaşları ile ilgilidir. Türk Ceza Kanunu, bu gibi sularda evrensellik ilkesini benimsemiştir. TCK’nın 13/1’e göre, DENİZ, demiryolu veya havayolu ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması ya da bu araçlara zarar verme suçları dünyanın neresinde işlenirse işlensin failinin Türk veya yabancı olduğuna bakılmaksızın Türk kanunları tarafından cezalandırılır. İsrail Devleti, olayda BM ŞARTI m.2’de yer alan KUVVET KULLANMA YASAĞINI da açık olarak ihlal ettiği gibi, ORANTISIZ GÜÇ kullanmıştır. BM Güvenlik Konseyi’nin uluslararası hukuku defalarca ihlal eden İsrail hakkında BM Şartının öngördüğü tüm (kınama, ekonomik ve siyasi ambargo) yaptırımları alması yönünde Hükümetin girişimlerde bulunması gerekmektedir.

Diğer yandan bu kabul edilemez insanlık suçunun faillerinin, insanlık tarihine kara bir leke olarak geçecek olayın sorumlularının cezalandırılması için uluslararası hukuk yollarının da acilen işletilmesi gerekmektedir. 

Şiddetle kınadığımız, uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayan kanlı saldırıda yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyor, kamuoyunu soğukkanlı olmaya, yetkilileri ise hukuki girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz.

----------------------------------------------------

ADANA BAROSU

İsrail ve Terörist saldırılar kınanmıştır
Adana Barosu Başkanı Av. Aziz ERBEK, Gazze'ye yardım götüren gemilere ve İskenderun'da askerlere yapılan saldırıları kınamıştır.
Av. Aziz ERBEK’in yaptığı basın açıklamasının metni şöyledir:
“Gazze’ye yardım götüren uluslar arası yardım konvoyuna sabaha karşı uluslar arası sularda İsrail askerleri tarafından saldırılmıştır.
Türk bayraklı gemiye helikopterlerden halatlarla inen askerler çevreye ateş açmıştır. Ve gemi ele geçirilmiştir. Saldırıda ana hedef “Mavi Marmara” adlı Türk yardım gemisi olmuştur.
Bu saldırı, dünya siyasi tarihine geçecek vahim bir olaydır. Gemideki insanlar terörist değildir. Tamamen sivil insiyatifle beyaz bayrak çekmiş durumda olmalarına rağmen İsrail silahlı müdahalede bulunmuştur.
Gazze’ye yardım götüren insanlar, insani yardımı götürmek dışında başka bir amaç taşımıyorlardı. Ellerinde ne bir silah, ne de bir bomba vardı.
Gazze halkına insani yardım ulaştırmak arzusunu taşıyan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların bulunduğu çok sayıda ülkeden sivillere karşı İsrail Silahlı Kuvvetleri tarafından orantısız güç kullanılması sonucunda, elde edilen ilk bilgilere göre en az 16 kişinin hayatını kaybetmiş ve 30’dan fazla kişinin yaralanmış olmasını en ağır şekilde protesto ediyoruz.
İsrail masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barışçı girişimleri hiçe saydığını açık bir biçimde bir kez daha göstermiştir. İsrail’in bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz. Açık denizlerde gerçekleşmiş, uluslar arası hukukun ağır bir ihlalini teşkil eden bu insanlık dışı olay karşısında hiç zaman kaybedilmeden Birleşmiş Milletler barışı ve güvenliği sağlayarak insanlığa hizmet edecek diplomatik girişimlerde bulunması gerekmektedir. Türk hükümeti de gereken diplomasileri hızla başlatmalıdır.
İsrail’in yardım konvoyuna saldırısı deniz haydutluğudur. Bu konuda, deniz seyir güvenliğine karşı yasadışı eylemlerin önlenmesine dair sözleşme (SUA) Uluslar arası Denizcilik Örgütü (IMO) kararları ve genelgeleri, BM Güvenlik Konseyi kararları, 10 Aralık 1982 tarihli tüm devletlerin-İsrail’in de taraf olduğu BM Deniz Hukuku Sözleşmeleri (UNCLOS) mevcut olup, saldırıların bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Uluslar arası hukuktaki bu sözleşmeler de açıkça göstermektedir ki, İsrail hukuk tanımamaktadır. Açıkça ve alenen, uluslar arası hukuku ihlal etmektedir. Devlet terörü uygulamaktadır.
Gerekçe ne olursa olsun, yalnızca barışçı faaliyetlerde bulunan sivillere karşı bu tür hareketlerin kabulü mümkün değildir. İsrail’in uluslar arası hukukun ihlalini teşkil eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekecektir.

ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNÜ LANETLİYORUZ
Bugün, Hatay’ın İskenderun İlçesi’nde, Deniz Üs Komutanlığı’na bağlı İkmal Destek Komutanlığı’na teröristlerin düzenlediği roketatarlı saldırıda 6 askerimizin şehit edilmesi ve 9 askerimizin de yaralandığı olaydan dolayı da büyük üzüntü içindeyiz.
Adana Barosu olarak, bu terörist saldırıyı kınıyor ve şiddetin her türlüsünü lanetliyoruz. Hükümete düşen görev, bu saldırının faillerini ve arkasındaki güçleri bir an evvel ortaya çıkarmak olmalıdır. Ne olursa olsun akılla, sağduyulu metanetle barışa sahip çıkılması gerekmektedir.
Hayatını kaybedenlere Tanrıdan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralananlara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz.

Kamuoyuna Saygıyla Sunarız.”

----------------------------------------------------

MUĞLA BAROSU BAŞKANLIĞI

BASIN AÇIKLAMASI
Söz bitmiştir. Devlet gücü ile haydutluk yapılmıştır. Lanet olsun.
İsrail yönetimi uluslararası meşruyetini yitirmiştir.
İsraile uluslar arası müdahele yapılmalı… Hükümet üyeleri ile bu operasyonun bütün sorumluları tutuklanmalı, uluslar arası ceza mahkemesinde yargılanmalıdır.
İsrail ile Türkiye ilişkileri kesilmelidir. İsrail temsilcileri hangi düzeyde olursa olsun türkiyeden kovulmalı olmazsa zorla sınırdışı edilmelidir.
Türkiyenin Cumhuriyet Savcılarına suç duyurusunda bulunuyoruz. Türkiye sınırları dışında T.C. vatandaşlarını öldürmekten TCK na göre açıkça sorumlu olan İsrail hükümet üyeleri,  Askeri yetkilileri ve bu operasyonda sorumlu olan erler dahil bütün failler hakkında soruşturma açıp uluslar arası yakalama emri çıkarılmasını temin etmelidirler.
Siyonizme lanet olsun.
 
Muğla Barosu Başkanı
Av. Mustafa İlker GÜRKAN

----------------------------------------------------

AFYONKARAHİSAR BARO BAŞKANLIĞI

KAMUOYUNA
İşgalci İsrail’in yıllardır devam eden gayri meşru ambargosu  altında yaşam mücadelesi veren Gazze halkına insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan yardım filosuna yaptığı saldırıyı  şiddetle lanetliyoruz.

İsrail, bu saldırısı ile bir devletten çok illegal bir çete, meşruluğu bulunmayan bir  haydut-teşkilat izlenimi vermiştir. 

Bu saldırı, İsrail‘in yıllardır Filistin halkına uyguladığı işgal ve katliamın , hiçbir haklı sebebe dayanmadığını/dayanamayacağını ; zulüm ve katliamın İsrail’in yıllardır uyguladığı ve uygulaya geldiği insanlık dışı bir alışkanlık haline geldiğini  bir kez daha dünyaya göstermiştir.

Fakr-u zaruret içinde ölmeye terk edilen Gazze’ye  yönelik ambargo ve abluka başta Gazze’nin kara sınırında yer alan Mısır olmak üzere tüm dünyanın gözlerini kapaması ile bir soykırım faaliyeti olarak devam etmektedir.

Katil İsrail’in saldırdığı gemilerde Gazze’ye götürülecek insani yardım malzemesinin yanı sıra çok sayıda vatandaşımız, yardım kuruluşu gönüllüleri, avrupa ülkelerinden parlamenterler, ile birlikte BÜTÜN BİR İNSANLIĞIN VİCDANI,  İZZET ve ŞEREFİ; ONURU ve NAMUSU BULUNMAKTAYDI. 

İsrail bu saldırısı ile hepimizin , tüm insanlığın onurunu ayaklar altına almış, tüm vicdanları kanatmış, hukukun izzetini yerle bir etmiş, insanlık adına hangi değerler varsa  tamamını çiğneyerek kirletmiş bulunmaktadır.

Filistin topraklarında halen işgalci durumunu sürdüren  ve buna mukabil herhangi bir yaptırım ile cezalandırılmayan İsrail, bu duyarsızlık ve hatta himayeden aldığı cesaretle azgınlığın sınırlarını zorlamakta ve bölge barışı için askeri ve nükleer bir tehdit, olmayı sürdürmektedir.

Artık İsrail’in tüm haksız ve hukuksuz tecavüzleri son bulmalı, son verilmelidir. 

Dünya devletleri ve özellikle Birleşmiş Milletler; artık bu teröre, bu haksız, orantısız ve insanlık dışı güç kullanımına dur demeli, İsrail‘in Filistin topraklarında Filistin halkına ve tüm insanlığa yönelik zulmüne son verilmesini sağlamalıdır.

Mavi Marmara gemisinde vatandaşlarımız ve onurlu insanlara karşı yapılanlar unutulmamalıdır. İsrail’in  yaptırımların en serti ile cezalandırılması, büyük ve ortak bir ambargo ile kendine gelmesi sağlanmadıkça zulmünün devam edeceği endişesini taşıyoruz.

İsrail ve İsrail’e destek veren devlet, teşkilat,kurum ve kuruluşlar ile şirket ve ürünlere yönelik ciddi ve etkili bir protesto kampanyasının ses getireceği ve böylece lanetlemenin fiili bir durum alarak etkisini göstereceğini düşünüyoruz.

Masum insanlara reva görülen insanlık dışı saldırıyı bir kez daha şiddetle ve lanetle kınıyor. Ölen masum insanlara rahmet, yaralılara acil şifalar, duyarsız kalplere merhamet ve hassasiyet, bu konuda tüm insanlığa feraset, cesaret ve diliyoruz.31.5.2010

 AFYONKARAHİSAR BARO BAŞKANLIĞI

----------------------------------------------------

KOCAELİ BAROSU

BASIN AÇIKLAMASI
İnsani Yardım Vakfı tarafından düzenlenen, “Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım” kampanyası  kapsamında denize açılan, İsrail ambargosu altında hayatta kalma mücadelesi veren Gazze halkına yardım  götüren filodan “Mavi Marmara” gemisine, bu sabah, İsrail Ordusu
tarafından  ateş açılmış, saldırıda  çok sayıda vatandaşımız yaralanmış ve hayatını kaybetmiştir.

İsrail açık denizde ve sivillere yönelik saldırıyla,uluslararası hukuku ağır bir şekilde  ihlal etmiştir. Sadece insani yardım ulaştırma arzusunda olan  sivillere karşı  güç kullanan, uluslararası hukuku tüm dünyanın gözleri önünde  ihlal etmekten çekinmeyen İsrail’i, Kocaeli Barosu olarak en ağır şekilde protesto ediyor, yaralıları bile kelepçelemekten çekinmeyen İsrail’in bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz. İsrail, yine masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barış girişimlerini dikkate almadığını ortaya koymuştur.

Kocaeli Barosu olarak hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine  ve tüm ulusumuza  başsağlığı, yaralılara da acil şifa diliyor, devletimizi de İsrail’e yönelik en etkin uluslararası  girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz.

----------------------------------------------------

Denizli Barosu        Aydın Barosu        Manisa Barosu        Muğla Barosu

BASIN AÇIKLAMASI
Son günlerde yeniden hızlanan bölücü terör sonucu yaşamını kaybeden şehitlerimizi yüreğimize gömüyoruz.

Yabancı güçlerin payandası olan terör, İskenderun’da profesyonel bir şekilde roketatar ve ağır silahlarla Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldırmış; 6 askerimiz şehit olmuş ve 7 askerimiz de yaralanmıştır. Şehitlerimize rahmet; gazilerimize acil şifalar diliyor ve terör saldırısını şiddetle lanetliyoruz.

Tam da bu sırada uluslar arası sularda Gazze’ ye yardım götüren, içlerinde yurttaşlarımızın da bulunduğu Türk gemileri ve diğer gemilere İsrail tarafından askeri operasyon düzenlenmiş; 20 dolayında yardımsever hayatını kaybetmiş ve onlarcası da yaralanmıştır.

İsrail’in alışkanlık haline getirdiği önceki eylemleri gibi bu operasyon da uluslar arası hukuka ve insan haklarına aykırıdır. Uluslararası sularda yapılan bu operasyon İsrail’in bölge için ne büyük tehlike yarattığının son örneğidir.

Uluslar arası hukukun gereğini Birleşmiş Milletler’ in ve Güvenlik Konseyi’nin yerine getirmesini bekliyoruz. Aksi düşünce, Birleşmiş Milletler’in  ve Güvenlik Konseyi’nin acizliğidir.

Uluslar arası hukuk kurallarını hiçe sayan saldırılarından dolayı İsrail’i şiddetle kınıyoruz.

Denizli Barosu        Aydın Barosu        Manisa Barosu        Muğla Barosu
 
----------------------------------------------------

KAYSERİ BAROSU

HAİN SALDIRILARI KINIYORUZ
 
SADECE VE SADECE MAZLUM FİLİSTİN HALKINA İNSANİ YARDIM AMACI İLE YOLA ÇIKAN, ELLİDEN FAZLA ÜLKEDEN, FARKLI DİNLERE MENSUP YARDIM GÖNÜLLÜLERİNDEN OLUŞAN GEMİDEKİ SİVİL İNSANLARA YÖNELİK YAPILAN VE GELEN SON HABERLERE GÖRE 16’DAN FAZLA SİVİLİN ÖLDÜĞÜ, 30’DAN FAZLASININDAN YARALANDIĞI HAİN SALDIRIYI KINIYORUZ.
 
FİLİSTİN HALKININ TOPRAKLARINI İŞGAL EDEN VE SON EYLEMİ İLE DE GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE TÜM DÜNYA KAMUOYUNU HİÇE SAYAN İSRAİL DEVLETİNİ LANETLİYORUZ.YAPILAN SON SALDIRI İSRAİL DEVLETİNİN NE DERECE TERÖRİST, HAKSIZ,HUKUKSUZ BİR DEVLET OLDUĞUNUN DA AÇIK BİR GÖSTERGESİDİR. YAPILAN BU SALDIRIDA, TÜRK VATANDAŞLARIMIZ DA VEFAT ETMİŞ VE YARALANMIŞTIR.
 
YAPILAN HUKUK VE İNSANLIK DIŞI AYMAZLIĞIN HESABI İSRAİLDEN MUTLAKA SORULMALIDIR. BU SORUMLULUK HERKESTEN ÖNCE TÜRKİYE DEVLETİNİNDİR. “ONE MİNUTE” HAYKIRIŞI BUGÜN HERŞEYDEN DAHA ÖNEMLİ VE ELZEMDİR.
 
BU AMAÇLA; TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ OLARAK ÖNCELİKLE VE İVEDİLİKLE İSRAİL BÜYÜKELÇİSİ DERHAL SINIRDIŞI EDİLMELİ VE İSRAİL BÜYÜKELÇİMİZ GERİ ÇAĞIRILMALIDIR.İSRAİL İLE YAPILAN TÜM ANLAŞMALAR ASKIYA ALINMALI, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ACİL EYLEM PLANI BELİRLEMEK ÜZERE TOPLANTIYA ÇAĞRILMALI VE DEVLET TERÖRÜ UYGULAYAN İSRAİL’E KARŞI YAPTIRIMLAR UYGULANMALIDIR. İSRAİL, DEVLETLER NEZDİNDE YALNIZLIĞA TERK EDİLMELİ, İSRAİL ÜRÜNÜ MALLAR BOYKOT EDİLMELİDİR.
 
BU GEMİLERDE BULUNAN İNSANLARIN TEK SİLAHI, İNSANLIK ERDEM VE ONURUDUR.İSRAİL BU GEMİLERİN TAŞIDIĞI 3-5 TON DEMİR VE 3-5 TON ÇİMENTODAN DEĞİL, BU GEMİLERİN GERÇEK YÜKÜ OLAN İNSANLIK ONURUNDUN KORKMUŞTUR. ANCAK KORKUNUN ECELE FAYDA ETMEYECEĞİ VE İŞTE BU İNSANLIK ONURUNUN İSRAİL’İN DE SONUNU GETİRECEĞİ KUŞKUSUZDUR.
 
AYRICA BU OLAYLA BAĞLANTILI OLDUĞU TARTIŞMASIZ OLAN İSKENDERUN DENİZ İKMAL KOMUTANLIĞINA YAPILAN HAİN SALDIRIYI VE BU MENFUR SALDIRI SONUCU YEDİ VATAN EVLADIMIZIN ŞEHİT EDİLMESİNİ DE LANETLE KINIYORUZ. TERÖRİST İSRAİL VE ONUN TAŞERONLUĞUNA SOYUNMUŞ BULUNAN TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İŞLEMİŞ BULUNDUKLARI BÜTÜN İNSANLIK SUÇLARININ HESABI MUTLAKA SORULMALIDIR.
 
GEREK İSKENDERUN’DA VE GEREKSE FİLSTİN YOLUNDA ŞEHİT OLANLARA ALLAH’TAN RAHMET, YAKINLARINA VE AZİZ MİLLETİMİZE BAŞSAĞLIĞI,YARALILARIMIZA DA ACİL ŞİFALAR DİLİYORUZ.

YAŞANILAN HER İKİ MENFUR SALDIRININ MİLLETİMİZİN UYANMASINA VESİLE OMASINI, MİLLETİMİZİN BİRLİK VE BERABERLEĞİNİ BOZMAK BİR YANA; DAHA DA PEKİŞTİRECEĞİNİ TÜM DÜNYA KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURUYORUZ. 31.05.2010        

Kayseri Barosu A.
Başk.Av.Ali AYDIN

----------------------------------------------------

MARDİN BAROSU

TÜRKİYE VE DÜNYA KAMUOYUNA
TÜRKİYE’DEN VE DÜNYANIN DEĞİŞİK ÜLKELERİNDEN, GAZZE’YE YARDIM GÖTÜREN GEMİLERE VE “MAVİ MARMARA” İSİMLİ GEMİYE, 31.05.2010 TARİHİNDE SABAHA KARŞI, ULUSLARARASI SULARDA, İSRAİL ASKERLERİ TARAFINDAN DÜZENLENEN SALDIRININ İNSANLIK SUÇU OLUŞTURDUĞU AÇIKTIR. İSRAİL’İN DEVLET TERÖRÜ HALİNE GETİRDİĞİ VE SIKÇA BAŞVURDUĞU, HAYDUTLUK VE KORSANLIK SAYILACAK BU İNSANLIK DIŞI EYLEM TÜRÜ, NE ACIDIR Kİ, YİNE SİVİL VE SAVUNMASIZ İNSANLARIN ÖLÜMÜ VE YARALANMASI İLE SONUÇLANMIŞTIR.

YAŞAM HAKKI, BÜTÜN ULUSLARARASI İNSAN HAKLARI BELGELERİNDE GÜVENCE ALTINA ALINMIŞTIR. İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİNİN 3. MADDESİNDE; “HER KİŞİ YAŞAM, ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK HAKKINA SAHİP OLDUĞU” AÇIKÇA İFADE EDİLMİŞTİR.

İSRAİL TERÖR DEVLETİNİN SÖZ KONUSU EYLEMİ, AKDENİZ’İN ULUSLARARASI SULARINDA GERÇEKLEŞMİŞTİR. OYSA Kİ; BİR DEVLETİN DİĞER BİR EGEMEN DEVLETE AİT GEMİLERİ, HANGİ SEBEPLE OLURSA OLSUN ULUSLARARASI SULARDA DURDURMA, ARAMA VE EL KOYMA YETKİSİ HİÇBİR ŞEKİLDE BULUNMAMAKTADIR.

BU SALDIRININ, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ŞARTININ 51.MADDESİNE AYKIRI OLDUĞU VE BU ANLAMDA ULUSLARARARASI SUÇ TEŞKİL ETTİĞİ AÇIKÇA ORTADADIR. BM ŞARTI'NIN 51. MADDESİ, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÜYELERİNİN SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAMASI HALİNDE, GÜVENLİK KONSEYİNİN ULUSLARARASI BARIŞIN VE GÜVENLİĞİN KORUNMASI İÇİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALMASI GEREKTİĞİNİ DÜZENLEMEKTEDİR. BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ŞARTININ YANI SIRA, 1958 TARİHLİ CENEVRE AÇIK DENİZ HUKUKU SÖZLEŞMESİ, İSRAİL'İN DE TARAF OLDUĞU 10 ARALIK 1982 TARİHLİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DENİZ HUKUKU SÖZLEŞMELERİ (UNCLOS), DENİZDE SEYİR GÜVENLİĞİNE KARŞI YASADIŞI EYLEMLERİN ÖNLENMESİNE DAİR SÖZLEŞME (SUA),ULUSLARARASI DENİZCİLİK ÖRGÜTÜ (IMO) KARARLARI VE GENELGELERİ,BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ ANLAŞMALARI, BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ KARARLARI, CİBUTİ KOD GİBİ BİRÇOK DÜZENLEMELER VE ULUSLARARASI TEAMÜLLER;ULUSLARARASI SULARDA GERÇEKLEŞTİRİLECEK HER TÜRLÜ MÜDAHALELERİN SUÇ TEŞKİL EDECEĞİNİ AÇIKÇA BELİRTMEKTEDİR. ANCAK,İSRAİL DEVLETİ, ULUSLARARASI HUKUK KURALLARINI İHLAL ETMEKTE VE HUKUK TANIMAZ TAVRINI ISRARLA SÜRDÜRMEKTEDİR.

İSRAİL, BU EYLEMİ İLE ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER İLE TEMİNAT ALTINA ALINMIŞ BULUNAN, SİVİL VE SAVUNMASIZ KİŞİLERİN YAŞAM HAKKINI, SEYAHAT VE SERBEST DOLAŞIM HAKKINI, KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİK HAKKINI, SAĞLIK VE TEDAVİ HAKKINI, MÜLKİYET HAKKINI, HABERLEŞME VE İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKINI VE DEVLETLERİN EGEMENLİK HAKKINI AÇIKÇA İHLAL ETMİŞTİR.

HER NE KADAR BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GÜVENLİK KONSEYİ, İSRAİL’İ BU EYLEMİNDEN DOLAYI KINAMIŞ İSE DE, BU CILIZ VE ETKİSİZ TAVIR, CAYDIRICI OLMAKTAN UZAK OLDUĞU GİBİ, DAHA ÖNCEDE BENZER HUKUK İHLALLERİNDE BULUNAN İSRAİL DEVLETİNE CESARET VERMEKTEDİR. ULUSLARARASI HUKUK KURALLARININ ÇİFTE STANDART OLMAKSIZIN TÜM DEVLETLERE EŞİT BİR ŞEKİLDE UYGULANMASI, DÜNYA BARIŞININ SAĞLANMASI AÇISINDAN TEMEL KOŞULDUR.

YİNE İSRAİL’İN BU SUÇÜSTÜ YAKALANMA HALİNİ BERTARAF ETMEK VE MAZUR GÖSTERMEK İÇİN BAŞVURDUĞU PERDELEME VE KARŞIT PROPAGANDALARIN İSE,HER TÜRLÜ İNANDIRICILIKTAN UZAK OLDUĞU ORTADADIR.

BU AŞAMADAN SONRA, TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ, İSRAİL İLE YAPMIŞ OLDUĞU HER TÜRLÜ ASKERİ, HUKUKİ, EKONOMİK VE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİNİ VE STRATEJİK ORTAKLIKLARA İLİŞKİN SÖZLEŞMELERİ DERHAL SONLANDIRMALIDIR. AYRICA, İSRAİL’İN UYGULAMALARININ İNSANLIK SUÇU OLUŞTURDUĞU ULUSLARARASI CAMİAYA ETKİN BİR DİPLOMASİ İLE  ANLATILARAK, HUKUKİ MEKANİZMALAR İŞLETİLMEK SURETİYLE SIRBİSTAN ÖRNEĞİNDE OLDUĞU GİBİ SORUMLULARIN ULUSLARARASI SAVAŞ SUÇLUSU OLARAK YARGILANMALARI SAĞLANMALIDIR.

TÜRKİYE BANDIRALI BİR GEMİYE, ULUSLARARASI SULARDA YAPILAN MÜDAHALE,AYNI ZAMANDA TÜRKİYE DEVLETİNİN EGEMENİK HAKLARINA YAPILMIŞ BİR SALDIRI OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ VE  VAKİT GEÇİRMEKSİZİN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ TARAFINDAN DA BAĞIMSIZ BİR SORUŞTURMA AÇILMALIDIR.

İNSANLIK DEĞERLERİNİN TAŞINDIĞI BU GEMİLERDE ÖLENLERE ALLAHTAN RAHMET, YARALILARA ACİL ŞİFALAR DİLERKEN;TÜM ULUSLARARASI KAMUOYU İLE İLGİLİ KURUM VE KURULUŞLARI ,GÖZALTINA ALINAN VE TUTUKLANAN SİVİLLERİN SERBEST BIRAKILMASINI SAĞLAMAK İÇİN CİDDİ ÇABA GÖSTERMEYE, BÖLGE BAROLARI OLARAK DAVET EDİYORUZ. 01.06.2010
 

AĞRI BAROSU                         ELAZIĞ BAROSU                  SİİRT BAROSU

BATMAN BAROSU                   MARDİN BAROSU                 ŞANLIURFA BAROSU

BİNGÖL BAROSU                    MUŞ BAROSU                       ŞIRNAK BAROSU        

BİTLİS BAROSU                      HAKKÂRİ BAROSU                VAN BAROSU

DİYARBAKIR BAROSU            KARS BAROSU

----------------------------------------------------

MİZAN HUKUKÇULAR DERNEĞİ

İsrail devletinin, tamamen insani yardım amacı ile yola çıkan ve içerisinde sivillerin bulunduğu gemilere yönelik olarak gerçekleştirdiği menfur saldırıyı nefretle kınıyoruz. Yapılan saldırı ile insanlık onur ve haysiyeti ayaklar altına alınmıştır. Uluslararası hukuku hiçe sayarak insani yardım gemilerine karşı acımasızca silahlı saldırıda bulunan İsrail devleti, sadece gemilere ve o gemilerde bulunanlara karşı değil, uluslararası camiaya mensup bütün devletlere ve tüm insanlığa karşı bu barbarca saldırıyı gerçekleştirmiştir. Bu bir insanlık suçudur.

Terör niteliğinde ki saldırıyı gerçekleştirerek onlarca masum insanın hayatına kasteden, birçoğunu yaralayan menfur saldırıyı gerçekleştiren İsrail Devletini ve yöneticilerini bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Hain saldırıyı yapanlar ve saldırı emrini verenlerle ilgili gerekli uluslararası incelemenin derhal başlatılmasını talep ederiz. Bu doğrultuda başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam konferansı Örgütü ve Arap Birliği olmak üzere tüm uluslararası örgütlerden, İsrail Devletinin hukuk tanımaz katliamlarına karşı, acil olarak sert önlemler almalarını insanlık adına talep ediyoruz.

Bu vesile pervasızca işlenen cinayetler ile hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara da şifalar diliyoruz.

Av. Gökhan BOZKURT
Yönetim Kurulu Başkanı

----------------------------------------------------

Denge Hukukçular Derneği

İnsani Yardım Gemilerine yapılan menfur saldırı hakkında Basın Açıklaması

Gazze halkına insani yardım ulaştırmak arzusunu taşıyan ve aralarında yaşlı, kadın ve çocukların da bulunduğu çok sayıda ülkeden sivillere karşı İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından pervasız ve vahşice bir güç kullanılmıştır.
Yardım amaçlı yola çıkan gemideki sivil, silahsız ve savunmasız durumdaki insanlara ateş açılmış ve basına yansıdığı kadarı ile en az 16 sivil yaşamını yitirmiştir.
İsrail masum sivilleri hedef alarak, insan hayatını ve barışçı girişimleri hiçe saydığını açık bir biçimde bir kez daha göstermiştir. İnsanlıktan nasipsiz bir katilin bile yapmakta tereddüt edeceği türden canice bir saldırıdır. İsrail'in bu insanlık dışı uygulamalarını şiddetle kınıyoruz. Kelimenin tam anlamıyla bir vahşet söz konusudur.
Açık denizlerde gerçekleşmiş, uluslararası hukukun ağır bir ihlalini teşkil eden bu üzücü olayı en ağır şekilde protesto ediyor ve lanetliyoruz.
Yalnızca barışçı faaliyetlerde bulunan sivillere karşı yapılan bu türden bir saldırının kabulü mümkün değildir. İsrail'in uluslararası hukukun ihlalini teşkil eden bu davranışının sonuçlarına katlanması gerekecektir.
Bu vesileyle yüce meclisi göreve davet ediyoruz. İnsanlık ve millet meselesi addedilen böyle bir olay karşısında acil gündemle derhal toplanmalı ve İsrail’e yaptığının karşılığı en ağır şekilde verilmedir. Olay sözlü kınamayla geçiştirilemeyecek denli vahimdir. Ciddi yaptırımların devreye sokulması ve cani bir katil gibi muameleye tabi tutulması gerekmektedir.
Bu arada İskenderun Deniz Komutanlığı’na yapılan hain saldırıyı da nefretle kınıyoruz. Aynı gün içinde gerçekleşen olaylar sebebi ile acımız katlanmıştır. Terör ve vahşet hiçbir zaman bir çözüm olmamıştır ve olmayacaktır. Her cani kendi yarattığı kan bataklığında boğulacak kazanan insanlık olacaktır.
Hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı ve sabır diliyor, yaralananlara acil şifa dileklerimizi iletiyoruz.

KAMUOYUNUN BİLGİSİNE SAYGI İLE DUYURULUR.                          
Denge Hukukçular Derneği

----------------------------------------------------

Hukuk ve Hayat Derneği

BASIN AÇIKLAMASI

Tarihinde; Deir Yasin, Sabra ve Şatila, Cibaliya ve el-Halil başta olmak üzere Filistin halkına karşı bir çok vahşet ve katliamda bulunan İsrail devleti, bu kez 1492’de ve 1933’te topraklarını kendilerine açmış bir milletin efradının çoğunluğunu oluşturduğu bir grup aktiviste karşı vahşet uygulama yoluna gitmiştir. Bu eylem insanlık tarihinin en kara lekelerinden birini oluşturmaktadır.

Yaklaşık 3 yıldır açık bir hapishaneye dönüştürdüğü Gazze halkına insani yardım götürme amacıyla 33 ayrı millete mensup insanların oluşturduğu konvoya silahla müdahale etmek, tüm siciline rağmen İsrail Vandallığından bile beklenemeyecek kadar ahlak dışı bir eylemdi. Ancak İsrail Devleti; bu haydutluğu dahi yapabilecek kadar mantıktan, iz’andan, ahlaktan ve hukuktan yoksun olduğunu dünyaya bir kez daha göstermiştir.

Bu eylemin uluslararası sularda meydana gelmesi ise İsrail Devleti’nin pervasızlığının en yeni örneğidir. Uluslar arası hukuka göre bu eylemin tarifi; "haydutluk"tur, "korsanlık"tır. Tamamı silahsız yaklaşık 600 aktiviste karşı kurşun yağdırmanın, hiçbir haklı ve geçerli bir mazereti olamaz. İsrail Devleti; kendinden olmayan her ferdi düşman olarak görme anlayışının sonucu olarak, tek bildiği işi -vahşeti ve katliamı- uygulamaya devam etmektedir. Böylece; yaptığı her eylemle kendisine yapılan "katil devlet" yakıştırmasını doğrulamakta, Başbakanımızın "siz öldürmeyi iyi bilirsiniz" sözünü de bir kez daha ispat etmektedir.
    
31 Mayıs 2010 tarihinin, İsrail vahşetinin son bulduğu tarih olmasını umut ediyoruz. Yarım asrı aşan süredir sistemli şekilde Filistin halkına karşı uyguladıkları soykırıma sessiz kalan dünya kamuoyunun, Birleşmiş Milletler’in ve diğer uluslar arası örgütlerin harekete geçerek Filistin sorununun kalıcı çözümüne, İsrail barbarlığının sona erdirilmesine ve yıllardır uygulanan vahşetin sorumlularının cezalandırılmalarına katkı sağlamalarını bekliyoruz.
    
En zor şartlarda türlü katliamlara rağmen hayatta kalmaya çalışan Filistin halkına her türlü insani yardımın bir an önce ulaştırılmasını talep ediyoruz.
    
Bu vesileyle 31 Mayıs 2010 tarihindeki saldırı sonucu hayatını kaybeden insan hakları gönüllülerine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı, yaralılara acil şifa dileriz. Onların; insanlık tarihinde en müstesna şekilde hayırla yad edileceklerine inancımız sonsuzdur.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Av.Erdem GENÇAY
Hukuk ve Hayat Derneği Başkanı

----------------------------------------------------

CİHAN HUKUKÇULAR DERNEĞİ

Kınama.....
Dünyanın yumuşak karnı diyebileceğimiz Gazze şeridinde yine kan dökülmeye başlandı. İsrail her zaman ki gibi bire bin istiyor. İsrail’in Gazze şeridine yaptığı bombalı saldırılar, uluslararası hukuka, insan haklarına ve bölge barışına ağır bir darbedir. Bu saldırılarla yetinilmeyerek başlatılan işgal ne insani değerlerle ne de uluslar arası hukukla izahı mümkün değil. İlişkilerin pamuk ipliğine bağlı olduğu bölgede yaşlı, kadın, çocuk demeden sivillerin ölümüne yol açan kanlı bir saldırının başlatılması tam bir diplomatik sorumsuzluk örneğidir. Bu menfur saldırıların bir an önce durdurulmasını diliyor ve bu saldırılardan dolayı İsrail’i kınıyoruz.

CİHANDER Yönetim Kurulu

----------------------------------------------------

NİZAM HUKUKÇULAR DERNEĞİ

Gazze’ye insani yardım götürmekten başka hiçbir gayesi olmayan başta Mavi MARMARA isimli Türk gemisi olmak üzere toplam 6 gemiden oluşan insani yardım FİLO’suna Akdeniz’de uluslararası sularda, İsrail’den 70 mil açıkta seyir halinde iken 31 Mayıs tarihinde sabaha karşı İsrail askerleri tarafından savaş gemileri ve savaş helikopterleri tarafından önce kuşatılmış sonra ise yardım gönüllülerini güya korkutup caydırmak için rastgele ateş açılmıştır ve ardından yardım gönüllülerinin gemileri askerler tarafından işgal edilmiştir. Açılan ateşler sebebiyle ilk belirlemelere göre; 6’sı Türk olmak üzere toplam 19 insani yardım gönüllüsü öldürülmüştür; öte yandan 30’a yakın kişi ise yaralanmıştır.  Ki biz ölenleri, içinde bulundukları gönüllü yardım faaliyeti çerçevesinde şehit olarak kabul ediyoruz. Bilindiği gibi İsrail Devleti ilk kurulduğundan bu yana yarım asrı aşkın bir süredir bölgesinde vandalca davranmakta ve Filistin sivil halkı üzerinde katliam operasyonları uygulamaktadır. Gerçek, insanı özgür kılar ki İsrail Devleti evrensel değerler karşısındaki tutsaklığını günbegün hoyratça pekiştirmektedir. Evrensel değerlere bağlı ve vicdan sahibi devletlerin ve bireylerin İsrail’in yarım asırdır sürdürdüğü vandallığı kendini ve sınırlarını korumaya dayalı legal refleks olarak görmesi mümkün değildir. Ne var ki; birçok devlet ve birey, farklı saiklerle bu tür pervasız saldırılara seyirci kalmaktadırlar ki tüm insanlara ve devletlere bu apaçık gerçeğin yükünü taşıyabilmenin ve hukuk içinde kalmak şartıyla yerinde ve en sert eylem ve tepkilerin insanlar arası kardeşlik düşüncesini geliştireceğini hatırlatmayı tarihsel bir sorumluluk olarak görüyoruz. Açıklamanın devamı...

Bu bağlamda başta Birleşmiş Milletler Konseyi ve üye ülkeler olmak üzere bütün dünya ülkelerine ve insanlarına İsrail’in saldırılarına “dur” diyecek samimi ve etkili girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz. Öte yandan, insani yardım gönüllülerine karşı yapılan bu saldırı, 1974 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yapılan "saldırı" tanımı çerçevesinde değerlendirildiğinde, uluslararası sularda silahsızlara karşı silahlı askeri müdahale gerçekleştirmek açıkça, saldırı suçu kapsamına girmektedir. 1958 Cenevre Açık Deniz Hukuku Sözleşmesi kapsamında da bu olay uluslararası bir suç olarak görülmektedir.Bu değerlendirmelerle; İsrail devletinin yapmış olduğu insanlık dışı katliamı şiddetle kınıyor, insanlık uğruna şehit olan yardım gönüllülerine Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifa diliyoruz. İsrail’in artık evrensel hakikatlerle barışmasını sabırla ve bilinçlice bekliyoruz.
ŞEHİTLERİMİZE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUZ:Diğer yandan dün gece, Dün saat: 00:40 sularında İskenderun Deniz Üs Komutanlığı’na bağlı İkmal Birliğinde nöbet değişim sırasında, PKK‘lı militanlarca düzenlenen hain roket saldırısı neticesinde 6 askerimiz şehit olmuş, 9 askerimiz ise yaralanmıştır. Bu hain saldırıyı yapan ve yaptıranların amaçları ve bağlantılarının gün yüzüne daha net çıkartılarak yargı önünde en ağır şekilde cezalandırılmaları istiyoruz. Toplumsal barış ve huzurumuzu, birlik beraberliğimizi bozanların kaynağının artık kurutulmasını temenni ediyoruz ki ülkemizdeki herkesi kötülük karşısında tek yürek olmaya çağırıyoruz. Vatan bekçilerimiz olan şehitlerimize en kalbi duygularımızla Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Yaralı Mehmetçik’lerimize acil şifalar diliyoruz.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

NİZAM HUKUKÇULAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU

----------------------------------------------------

DEMOKRAT  HUKUKÇULAR DERNEĞİ

israili protesto ediyoruz

Bir insan olarak, bir hukukçu olarak, bir avukat olarak, bir sivil toplum mensubu olarak Filistin'e insani yardım götüren gemilere saldıran ve onlarca insanımızı vahşice öldüren israili protesto ediyoruz.


 

www.hukukihaber.net