17 Nisan 2015 tarihinde Adana Adliyesine girmek isteyen avukatlar, üst arama detektöründen geçmeyi ve çantalarının aranmasını kabul etmemeleri üzerine polis saldırısına uğramış ve yaşanan arbede sonrasında da,  aralarında Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük’ün de bulunduğu 11 avukat için  "Görevi yaptırmamak için direnme" ve "Kamu malına zarar verme" suçlaması ile 1 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı. 

Adana Adliyesi 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasında tüm sanık avukatlar için beraat kararı çıktı.

 “HUKUKSUZLUK BİR KÖRLÜKTÜR”

Türkiye’nin dört biryanından gelen Baro Başkanları ile birlikte davaya katılan Baro Başkanı Av. Zafer Kazan duruşma sırasında söz alarak: “Yasanın açık hükmüne rağmen avukatın bu şekilde üzerinin ve çantasının aranması kanunsuzluktur, hukuksuzluktur. Hukuksuzluk ise bir körlüktür. Salgın ve bulaşıcı bir hastalıktır. Nasıl olur da avukatın yasadan kaynaklanan hakkını kullanmak istemesi bir suç olabilir? Çok açık ki polise kanunsuz bir emir verilmiş ve polis de bu kanunsuz emri uygulamıştır. Bakınız sayın yargıç; bu kanunsuz emir verenleri görmezden gelemezsiniz, burada yargılanması gerekenler bu kanunsuz emri verenler ve bu emri uygulayanlardır, bu nedenle meslektaşlarımızın derhal beraatına karar verilmelidir!” sözleri ile kanunsuz emir verenlerin yargılanması gerektiğine vurgu yaptı.



MAHKEME; “AVUKATIN ÜZERİ ARANAMAZ”

Yapılan savunmalar ve Savcılığın esas hakkındaki “beraat” mütalaası sonrasında Mahkeme tüm avukatların ayrı ayrı beraatına karar verdi. 

Avukatlık Kanunu 58. Maddesi, ağır cezayı gerektiren suçüstü hali dışında avukatın üzerinin aranamayacağını hüküm altına alıyor.  Adana Adliyesi 10. Ağır Ceza Mahkemesi de bu yasal düzenleme gereğince avukatların adliye girişlerinde üzerlerinin aranamayacağına hükmetmiş oldu!