Hukukun Üstünlüğü Platformu tarafından yapılan basın açıklaması şöyle;

BAROLARDA ÇOĞUNLUKÇULUK VE STATÜKO

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sayın Metin Feyzioğlu, hukuku tamamen ortadan kaldıran, yargı mensubu, gazeteci, aydın cinayetleri ile darbe ortamı oluşturan, faili meçhul, yargısız infazlarla yaşama hakkı başta olmak üzere insan hak ve özgürlüklerini yok eden darbeciler ve bu darbecilerin dokunulmaz yargılanmaz zümreler oluşturan militarist yargı anlayışını korumada gösterdikleri hassasiyeti çoğulcu demokratik ve hukuk devletini korumada göstermedikleri biz Hukukukun Üstünlüğü’ne inanan demokrat hukukçuların ve halkın gözünden kaçmamaktadır.

Önce kendi evinin önünü temizlemesi gereken Sayın Feyzioğlu’nun; baroların seçim usulü, çarşaf liste ve yüzde ellinin altında oy alınmasına rağmen delegelerin yüzde yüzünün seçilebildiği delegasyon seçim usulüne yönelik eleştiri getirmemesi manidardır. Bu durum Feyzioğlu’nun demokrasi söyleminde samimi olmadığının açık bir göstergesidir.

Barolar Birliği’nin yapısı ÇOĞUNLUKÇU VE ANTİDEMOKRATİK’tir. Özellikle Ankara, İstanbul, İzmir gibi baroların kurul, merkez ve komisyonlarının oluşumunda demokratik usullerle seçim yapılmamakta, muhalif görüşteki avukatlar komisyon ve merkezlerden uzaklaştırılmak için yönetimi oluşturanlar tarafından doğrudan atama yoluna gidilmektedir. Zaman zaman ise çok sesliliğe tahammülsüz barolar, komisyonları lağvetmektedir. Antidemokratik ve çoğunlukçu yapısı ile Barolar Birliği’nin çoğulcu demokrasi ve özgürlük mücadelesinin özde değil sözde bir mücadele olduğu açıktır. Çoğulculuk ve Demokratlık, öncelikle Avukatlık Kanununda Baroların ve Barolar Birliği’nin tüm avukatların temsil edildiği çoğulcu ve katılımcı bir yapıya dönüştürülmesini gerektirmektedir. Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak Barolar Birliği’nin sadece kendisine demokrat tavrını eleştiriyor ve Barolarda demokratikleşme ve değişim talebimizi bu vesile ile tekrar yüksek sesle ifade ediyoruz.

Barolar ve Barolar Birliği yönetimleri çatışmacı, kavgacı yönetim anlayışı ile ne kadar kendisine oy vermeyen avukatların sesi olabilmiştir. ne kadar statüko karşısında, ezilen, hak ve özgürlükleri kısıtlanan gerek avukat gerek vatandaşın hukukunu savunmuştur. savunma kisvesi altında adeta antidemokratik yapıları ve statükoyu savunması, biz demokrat hukukçuların kesinlikle gözünden kaçmadığını ve barolar ve barolar birliğinin demokratikleşmesi mücadelemizi statükoya rağmen sürdüreceğimizi açıkça ilan ediyoruz.

Barolar ve Barolar Birliği’nin siyaseti, statükonun korunması değil, dünya barolarında olduğu gibi, hukukun üstünlüğü, insan hak ve özgürlükleri, savunma hakları ve adil yargı mücadelesi olmalıdır. Hukukun Üstünlüğü Platformu olarak, bu siyasa doğrultusunda hem baroların çoğunlukçu yapıdan kurtarılması ve demokratikleşmesi hem de Barolar ve Barolar Birliğinin asli vazifesine döndürecek mücadelemizi duraksamaya yer vermeden sürdüreceğiz.

AV. CAHİT ÖZKAN
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ PLATFORMU İCRA KURULU BAŞKANI


==> 'Çoğulculuk' polemiği resepsiyonda da devam etti


==> Sadullah Ergin'nden Feyzioğlu'na cevap


==> Feyzioğlu: Direnme gücü diliyorum