ŞAMİL TAYYAR  ANKARA - STAR 

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Balyoz Darbe Planı ile gündeme gelen fişleme ve şantaj dosyalarına tepki gösterirken, “Hiçbir güç bizi siyasi çekişmelerin içine çekemez” dedi. Kim hukuk dışına çıkarsa üzerine gidilmesi gerektiğini söyleyen Hasan Gerçeker Üçüncü Ergenekon İddianamesi’nin ek klasörlerinde yer alan 51 numaralı DVD’deki hakim ve savcılara yönelik şantaj dosyaları ile Balyoz Darbe Planı’ndaki fişlemelere ilişkin star’ın sorularını cevaplandırdı.

Neden sessiz kaldınız?

“Siyasi çekişmelere meydan vermek istemedik. Bu dosyalar nihayetinde Yargıtay’a gelecek. Konuşmamız, ihsas-ı rey tartışmasına yol açabilirdi.”

ATEŞ ‘YANLIŞ’ BACAYI SARDI

“Telefon dinlemeleriyle başlayan tartışmalarda ‘ateş bacayı sardı’ sözünu neden söylediniz?”

“Ateş bacayı sardı lafını yargının genel sorunlarını anlatırken bir TV kanalında söyledim. Özlük haklarımız, personel gibi, hakim ve savcı açığımız gibi sorunlarımız var. Onları anlattım. Hükümetle de bu konuları konuştuk. Nitekim onlar da bu sorunu kabul ettiler. Adalet Bakanı  ‘biz bu yangını söndüreceğiz’ dedi.  Siyasi manada söylenmiş bir söz değildir. Maalesef söylediklerimiz yanlış anlaşılıyor.”

BALYOZ FİŞLEMESİ YANLIŞ

Balyoz Darbe Planı’ndaki fişleme bilgileri içinse Gerçeker, “Okudum, fakat oradaki fişleme bilgilerinin çoğu yanlış, eksik, gerçekleri yansıtmıyor. Ancak, Kim yaparsa yapsın hukuksuzdur, suçtur ve demokrasiye aykırıdır. Hukuk dışı fişlemeyi kim yaptıysa tasvip edilemez. Bu konuda başlatılan bir inceleme var, sonucunu beklemek gerekir” diye konuştu.

İHSAS-I REY OLMASIN İSTEDİK

Gerçeker, “Hükümete karşı gösterilen tepkinin darbe planları karşısında ortaya konmadığı eleştirileri için de şu karşılığı verdi: “Bizi eleştirebilirler. Yeter ki gururumuzla, onurumuzla oynamasınlar. 40 yıllık yargıcım. Hiçbir davaya taraf olmadım. İhsas-ı rey olmasın, yanlış anlaşılmasın, siyasi çekişmelerin içine düşürülmeyelim diye dikkatli davrandım. Elbette, kim hukuk dışına çıkarsa, yanlış ne varsa onun üzerine gidilir. Sessiz kalmamız yanlış anlaşılmamak içindir.”

‘ÖNCE ANAYASA DEĞİŞTİRİLMELİ’

Gerçeker, ‘askere sivil yargı’ düzenlemesi için Anayasa’nın 145. maddesinde değişikliğin şart olduğunu belirterek, “Bu madde değiştirilirse hiçbir problem olmaz. Mevzuatta uyum sorunu kalmaz” diye konuştu. 

‘Demokrasi ekmek ve su gibidir’

 “Demokrasiye ve özgürlüklere düşkün biriyim. Yaşam tarzım budur. İnsan benim için çok önemli,  ekmek su gibi. Ama temkinli olmak zorundayız, o davalar bize gelecek ihsas-ı rey gibi algılanmasın. Herkesin de buna dikkat etmesi gerek. Arkadaşlarımız da sağolsunlar özen gösteriyorlar. Çünkü, çekişmenin içine girersek toplum zarar görür, hukuk yara alır. Telefon dinmeleriyle ilgili büyük tepkiler oldu. Arkadaşlara dedik ki, hukuk bu sorunu kendi içinde çözer. Şikayetimizi yaptık, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açtı. Kim suçluysa ortaya çıkarılır. Hukuk kendi içinde işleyecek. Hiçbir güç Yargıtay’ı siyasi çekişmenin içine çekemez. Önyargılarımızı bırakalım. Kimse bizi kategorize etmesin.”

51 no’lu DVD’yi inceledik

Gerçeker, 51 no’lu DVD’deki şantaj dosyaları için ise, “O bilgiler savcılar tarafından bize gönderildi. Orada ismi geçen her arkadaşa, kendisiyle ilgili bölümü aktardım, içlerinden sadece sanırım birisi şikayetçi olacağını söyledi, ne yaptı bilmiyorum. Sanıyorum arkadaşlarım dava açılırsa daha fazla alenileşeceğini düşündüler. Çok nazik bir konudur” dedi.