Meslekte 25 yılını dolduran 449, 30 yılını dolduran 253, 35 yılını dolduran 160 avukat olmak üzere toplam 862 avukata plaketleri, 08-09 Nisan 2017 Cumartesi ve Pazar günleri baronun sosyal tesisi Baro Bahçe’de düzenlenen törenle sunuldu. Meslekte 25 yılını dolduran avukat için Cumartesi günü üç grup, mesleklerinde 30 yılını dolduran avukatlar için Pazar günü iki grup, mesleklerinde 35 yılını dolduran avukat için aynı gün bir grup olmak üzere altı tören düzenlendi.

Törenlere, İstiklal Marşı ve Ulu Önder Atatürk, şehitlerimiz ve yitirilen avukatlar için saygı duruşuyla başladı. Cumartesi günü düzenlenen törenlerin sunumunu İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aydeniz Alisbah Tuksan, Pazar günü düzenlenen törenlerin sunumunu İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Süreyya Turan gerçekleştirdi.

İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu her grup için ayrı bir açılış konuşması yaptı. Durakoğlu konuşmalarında avukatlık mesleğinin geçmişi, bugünkü durumu, toplumun hukuk talebi, yargının sorunları, baroların ve avukatların hukuk mücadeleleri, siyasetin yargıya egemen olma talebi ve benzer konularda görüşlerini aktardı.

Türkiye’de 35 yıl gerilere bakıldığında, bu zaman diliminin çok önemli bir mücadele dönemini ifade ettiğini belirten Mehmet Durakoğlu, “Bugün keşke hepimizin çok daha büyük onurla, gururla 90’lardan bu yana yaptığımız mücadelenin karşılığını alabileceğimiz bir dönem olsaydı diye nitelendirdiğimiz bir zaman dilimini ifade ediyor. 35 yıl sonra bulunduğumuz noktanın yargı açısından, mesleğimiz açısından övünç duyulacak bir nokta olmadığını maalesef itiraf etmek noktasındayız. Bundan çok büyük bir üzüntü duyduğumu ifade etmek istiyorum” dedi.



Avukatlar olarak en temel mücadele alanının yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı olduğunu, bunun için yıllarca mücadele ettiklerini anlatan Durakoğlu, şöyle konuştu: “Her birimize anlatılan öyküler geriye dönük çok daha kutusal anlamlar ifade ediyordu. Biz de bizden sonra gelen genç arkadaşlarımıza kendi öykülerimizi anlattık. Giderek daha fazla gelişmemiz, büyümemiz gerekirken yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, mesleğimizin onurunu koruyabilmek alanında daha da gelişmemiz gerekirken, anlattığımız öykülerde ileriye doğru övünç duyabileceğimiz bir noktaya gelemedik. Ama bütün bunlara rağmen gördüğümüz bir gerçeklik var. Toplumda özellikle hukuk alanında, yargı alanında ne kadar geriye gidilirse gidilsin, özellikle avukatlar ve barolar, halk nezdinde geçmişte olmadığı kadar itibar kazanan meslek konumuna geldiler. Baroların ve avukatların geliştirdiği mücadele anlayışı bu süreç içersinde aslında geriye doğru gidişin sorumlularının asla avukatlar olmadığını çok net bir biçimde ortaya çıkarmıştır”.

Asıl sorunun her dönemde siyasetin yargı içersine girmeye çalışmasından kaynaklandığını, Montesquieu’den beri siyasal iktidarların kendilerini hukukla sınırlamaktan hep uzak kalmak istediklerinin bilindiğini belirten Av. Mehmet Durakoğlu, “Bunun mücadelesini yıllarca yapmışızdır. Baro 139 yıllık tarih boyunca hep bunu yapmıştır. Bugün geldiğimiz nokta, biraz daha farklı bir biçimde hukuk ve yargı üzerinden siyaset stratejileri oluşturmaktan kaynaklanan bir olgu, bunu aşabilmemiz gerekiyor” dedi.



Siyasetin yargıyla ilgili tablonun bir parçası olmaması gerektiğini vurgulayan Durakoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “ Biz yargı olarak kendi görevimizi yapmalıyız. Ancak bundan çok uzaklardayız maalesef. Baronun bu alandaki mücadelesi devam edecektir. Bu toplum biz avukatları toplum önderi olarak görüyorsa, gerçekten de hepimiz halkımıza yargı bağımsızlığını anlatmalıyız. Yargı bağımsızlığı insanca yaşamak demektir. Yargı bağımsızlığı onurlu yaşamak demektir. Yargı bağımsızlığı hukuk güvenliği demektir. Alnı ak, başı dik olan insanın öyle dolaşabilmesidir yargı bağımsızlığı. Sabah saat 6’da gelenin sütçü olduğu demektir yargı bağımsızlığı. Bunları halkın bilmesi, anlaması ve buna göre bir adalet talebi ileri sürmesi gerekiyor. Bu nedenle adalete güvenen bir toplum oluşturmamız gerekiyor. Bizler bunun için görevliyiz”.

Yargının tarafsız ve bağımsız olmadığı bir ortamda savunmanın görev yapamayacağını belirten Durakoğlu, “Geçmişte de kötü şeyler yaşadık, ama bugün ‘hiç bu kadar kötü olmamıştı’ diyebiliyoruz” dedi.

Mesleklerinde 25, 30, 35 yılını tamamlayan meslektaşlarını kutlayan Durakoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Çok içtenlikle söylüyorum, baromuzun 139. Kuruluş yıldönümü ve 5 Nisan Avukatlar Günü anısına size bir ödül vereceğiz, ama asıl sizler bizim için büyük bir ödülsünüz. Hepinizi kutluyorum”.



Başkanın konuşmasından sonra Yönetim Kurulu Üyesi Av. Aydeniz Alisbah Tuskan, 8 Nisan Cumartesi günü meslekte 25 yılı dolduran avukatları 10’ar kişilik guruplar halinde plaket almaya davet etti. Yönetim Kurulu Üyesi Av. Süreyya Turan ise, 9 Nisan Pazar günü meslekte 30 ve 35 yılını dolduran avukatları 10’ar kişilik gruplar halinde plaketlerini almak üzere platforma davet etti.

Başkan Av. Mehmet Durakoğlu hak eden avukatlara plaketlerini teker teker sundu ve gruplar halinde fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.

hukukihaber.net