12 Mart 1971 toplumsal bilinç gelişmesinin ekonomik gelişmenin önüne geçtiğini beyan eden dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç liderliğindeki cuntanın dönemin siyasal iktidarına muhtıra verdiği tarihtir.

ABD destekli bir girişim olarak tarihte yerini alan 12 Mart muhtırası sonrasında oluşturulan ve muhtıra sahiplerinin etkisindeki siyasal iktidar döneminde ciddi insan hakları ihlalleri yaşanmış, 1961 Anayasa’sının emek kesimine ve halka sağladığı ekonomik, demokratik haklar büyük ölçüde geriye alınmıştır.

12 Mart sürecinde yaşanan işkenceler, baskılar, her türlü antidemokratik uygulamalarla demokrasi yanlısı güçler sindirilmek, ülkemizde halkın ekonomik, demokratik hakları için mücadeleden çekineceği bir korku, yılgınlık ve tedirginlik atmosferi hâkim kılınmak istenmiştir.

Gerek 12 Mart 1971 sürecinde, gerekse 12 Eylül 1980 sürecinde İstanbul Barosu kurum olarak baskı altına alınmak istendiği gibi, baromuz üyesi meslektaşlarımız da yaşanan hukuksuzluklardan,  gayri insani uygulamalardan fazlasıyla nasibini almıştır.

İstanbul Barosu,  132 yılı geride bırakmış bir hukuk kurumu olarak, darbelere,  hukuk dışılıklara, antidemokratik girişimlere karşı onurlu bir mücadele mirasına sahip olmanın sorumluluğunu taşımaktadır.

İstanbul Barosu, dış dinamiklerin ve uluslararası sermayenin içerideki yandaşlarının darbe ve cunta yönetimlerinin etkili dönemlerindeki darbe yandaşlığından dönem değiştiğinde inandırıcı olmaktan uzak darbe karşıtlığına savrulmasını ilgiyle izlemektedir. 

İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI