25 Ekim 2015 tarihinde avukatlık stajımı bitirdim. Ruhsat işlemlerinin maliyetli olması nedeniyle bu işlemleri başlatmayı biraz erteledim. Daha sonra kazanç olarak 2 hatırı sayılır avukatın avukatlık ortaklığı oluşturacağını ve benimle çalışmak istediklerini öğrenmem üzerine onun(X) isteği ile Kuracakları ortaklık öncesi 27 Aralık 2015 tarihinde Kadın Meslektaşım (X)’in ofisinde çalışmaya başladım.

Kadın meslektaşımın yanında çalışmaya başladım 

Ve avukatlık Ruhsatname işlemlerini Ankara’daki bir meslektaş büyüğümün maddi desteği ile başlattım. Avukatlık mesleği ile alakalı bir çalışma olmasa da özellikle icra dairesinde bir katip gibi 23 Ocak 2016 tarihine kadar çalıştım.23 Ocak 2016 tarihinde kadın meslektaşım X ile Diğer meslektaşım Y’nin ofisinde çalışmaya başladım. Öyle ki bu ortaklık için ofis taşıma işlerini bile hallettim. Bel fıtığım olmasına rağmen onlarca dosya yığınını taşıdım...

Maaş olarak da 1500 TL' ye anlaşmıştık

Çalışmış olduğum bu ortalıkta 11 şubata kadar katip gibi her işlerini yaptım. Maaş olarak da 1500 TL' ye anlaşmıştık, icra tahsilatlarından da % 15lik prim belirlenmişti . İcra Dairesinde günde 30-40 dosya çıkarıp inceleyip rapor ettim. Onun dışındaki tüm angarya işleri de halletim. 11 Şubat 2016 tarihinde Ruhsatnamemim gelmesi üzerine bu tarihte yemin ettim. CMK listesine yazılmak istediğim için sigortamı başlatmalarını 1 hafta boyunca kibar bir şekilde rica ettim ,nihayetinde 18 Şubat 2016 tarihinde Sigortam ısrarlarım üzerine başlatıldı. Maddi imkanlarımın olmaması nedeniyle her dediklerini yapmak zorundaydım, çünkü işe ihtiyacım vardı. Ailem bulunduğum şehirde değildi ve bir pansiyonda kalmak zorundaydım.


Şubat geldi geçti, Mart geldi, Hala maaşım konusunda bir ödeme ve bilgilendirme yapılmadı…

3 Mart 2016 günü ‘X hanım benim maaş günüm ne zaman ona göre kendimi ayarlayacağım’ dediğimde ‘Nuraycım senin maaş günün 18 Mart’ dendi, ‘Fakat nasıl olur ben çok öncesinden çalışmaya başladım, bana gel çalışmaya başla dediniz ve ben her gün gelip mesai yaptım’ dediğimde ‘ Biz bu şekilde düşündük’ dendi.. Dalga geçer gibi.. Alaycı bir şekilde. O an o kadar kötü oldum ki…Ama işe ihtiyacım olduğu için hiç birşey diyemedim. Akşam kaldığım yere döndüğümde belki saatlerce ağladım..

Akşamları çalışıyorudum

Kafam karmakarıştı. Bu şekilde hakkımın yendiği yerde nasıl çalışacaktım.? İşten ayrılsam ne yapacaktım? Yemin ettikten sonra gittiğim her hacizde tahsilat+taahhüt alıyordum. Her gün yetki ile duruşmalarına giriyordum. Ofis içinde dava dilekçlerini yazıyordum. Akşam olduğunda ayaklarımı hissetmeyecek şekilde oluyordum. Fakat son gün elime verilen ve duruşmaya gir denilen dosyalara da çalışıyordum akşamları

Biz bu şekilde çalışıyoruz

Yaşadığım bu durumu yakın avukat arkadaşlarımla paylaştım. 17 Mart 2016 tarihinde durumun bu şekilde olmayacağını, 11 Şubata kadar avukat olmamam, avukatlık hak ve yükümlülüklerine sahip olamam nedeniyle avukatlığa dair iş yapmasam da bir katip gibi çalıştım.. Sigortasız olarak. Normal bir işçi gibi asgari ücret üzerinden çalıştığım günlerin hesaplanıp tarafıma ödenmesini talep ettiğimde ‘Biz bu şekilde Çalışıyoruz, şartlarımız bu kabul ediyorsan gel çalış’ denilip işten çıkarıldım…

3 dönem üst üste baro başkanlığı yapmış

Üstelik bunu yapanlardan (X), mesleğinde 10 yılı devirmiş bir meslektaş, diğeri ise 3 dönem üst üste baro başkanlığı yapmış ve kariyerinde 15 belki de 20 yıllık meslektaşım. Şimdi ne mi yapacağım? Muhakkak Allah kulunun hakkını kulda bırakmaz ama ben de hukuken ne gerekiyorsa yapıp hakkımı arayacağım… Ve dava sonucunda kararı burada paylaşacağım. Saygılarımla..