Zaten nedir ki avukatın yaptığı? İki satır dilekçe yazıp beş dakika duruşmaya girip çıkmak değil midir? Amerikadaki gibi jüriyi ikna edeceğim, tanığı tuzak sorular sorup sıkıştıracağım gibi bir dertleri de yoktur. Zaten arzuhalci de aynı işi yapar avukatla. Avukatın tek farkı duruşmaya girebilme yetkisidir. O yüzden aldıkları parayı hiç mi hiç haketmezler. Avukatın geçinebilmek için paraya ihtiyacı yoktur zaten. Onlar kira vermez, onların ofis gideri olmaz, onlar çocuk büyütmez. Varsa da bir ihtiyaçları, başka işlerde çalışıp kazanıverirler…

1. Kural, 24 saat ulaşılabilir olmaktır. Avukatların aile hayatı olmaz. Onlar uyumazlar. Hafta içi, hafta sonu farketmez, gece yarısı, sabahın körü önemli değildir. Ne zaman ararsan emrine amade beklerler. Gecenin bir yarısı da olsa arayıp aklına gelen gerekli gereksiz herşeyi sorabilirsin. Ücret mi?Telefonda iki cümle söylemenin ücreti mi olurmuş?

2. Kural işe sahip çıkmak, kendi işin gibi görmektir. Müvekkilin gözünde en makbul olanlar, alacağı tahsil etmek için borçluyla küfürleşen, karşı tarafı ve vekilini hasım gibi görenlerdir. Müvekkile “Benim hakkımı benden iyi savunuyor” dedirtmek, kraldan çok kralcı olmaktır müvekkil gözünde iyi avukatlık. Müvekkilin yapamadıklarını borçluya yapabilen, borçluya verebileceği tüm zararı verebilen, bunu da hukuki zemine uyduran, kısaca müvekkilin egosunu en iyi tatmin edebilendir müvekkil gözünde iyi avukat.

3. Kural masraf istememektir. İyi avukat dediğin, masrafları cebinden karşılar. Müvekkilini böyle gereksiz detaylarla rahatsız etmez. Bulur, buluşturur o masrafı yatırır. Davayı kazandıktan, icra dosyasını tahsil ettikten sonra da masrafını içinden alır zaten…

4. Kural koşulsuz sadakattir. Avukat sorgulamaz. Müvekkil istiyorsa vardır bir bildiği. Müvekkil ne yapmış olursa olsun, avukat onu aklayabilmek adına tüm hukuki bilgisini ortaya koyar, kanunlardaki açıkları arar. Kısaca iyi avukat, müvekkillerimin hukuksuzluklarını örtbas etmek için okumuştur yıllarca. Bunu en iyi beceren, en makbul olandır müvekkilin gözünde..

5. Kural, dosyada bir gelişme olsun olmasın arayıp bilgi vermektir. Hele ki vekalet ücretini peşin ödediysen, gelişme olmasa da her gün arayıp bilgi veren avukattır en makbulü. Hiç bir müvekkil de demez madem gelişme yok neden arıyorsun diye…

6. Kural tüm işleri bir yere koyup, o müvekkilin işine özel önem vermektir. Eğer işe öncelik veriliyor ise, bu ayrıcalığın göstergesidir. Müvekkil önemsendiğini hisseder.

7. Kural davayı kazanabilmek için her yolu mübah saymaktır. İyi avukat dediğin, hakimle, bilirkişiyle, karşı taraf vekiliyle dirsek temasına geçer. Gerekirse aracıları bulur. Müvekkilin gözünde para ile satın alınmayacak insan yoktur çünkü. Halledilemiyorsa da ya karşı tarafın avukatı daha iyidir, ya da siz yeterince iyi değilsinizdir müvekkilin gözünde…

Bu 7 kurala riayet edebiliyorsanız, sizden kral avukat olmaz. Müvekkilin gözünde vazgeçilmez bir yeriniz olur.

Görüldüğü üzere hiç de zor değil aslında müvekkili memnun etmek. Yeter ki siz memnuniyetinizden, ilkelerinizden, insanlığınızdan vazgeçebilin…