SAKARYA BAROSU DESTEK İÇİN ORADAYDI

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu ile birlikte Şanlıurfa’ya destek için giden Barolar arasında Sakarya Barosu da vardı.

Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan ve Yönetim Kurulu Üyesi Av. Yeliz Aydın Türkiye’nin birçok ilinden gelen Baro Başkanları ve TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile biraraya gelerek Şanlıurfa Barosu Başkanı ve Avukatlarla görüştü.

“KÜSTAHLIK HADSİZLİK!”

Yapılan görüşmelerin ardından Başkan Kazan’ın kamuoyu ile paylaşmış olduğu basın açıklamasında “Gerçek demokrasilerde ve gerçek bir hukuk devletinde Baro Başkanı Başsavcının o ildeki mevkidaşıdır, eşitidir. Ülkemizde kâğıt üstünde kalan anayasa ve yasalarda bu eşitliği yazması maalesef hiçbir şey ifade etmiyor” diyen Başkan Kazan, polisin yasaları tanımayan bu tutumunu küstahlık ve hadsizlik olarak nitelendirdi.  

“AYNI ŞEY BİR BAŞSAVCIYA YAPILSAYDI!”

Polis tarafından bir Baro Başkanının kolları morartılıncaya kadar zor kullanarak, yerlerde sürüklenerek savcının odasına getirilmesi karşısında sessiz kalan savcıya da ateş püsküren Başkan Kazan: “Peki bu polis görünümlü yasa tanımayan tehlikeli şahıslar aynı şekilde bir Başsavcıyı kollarından tutup sürükleseydi ne olurdu? O polisler şimdi nerede olurdu?” diye sordu.



“HUKUK DEVLETİ DEĞİL POLİS DEVLETİ!”

Bu vahim olayın ancak hukukun ve demokrasinin olmadığı polis devletinde yaşanabileceğine dikkat çeken Başkan Kazan: “Polis yasayı görmez, savcı da o yasayı görmeyeni görmez ise o devlete hukuk devleti değil teoride ve pratikte polis devleti denilir!” dedi.

Bu saldırıyı yapan polislerin akıbetini yakından takip edeceklerini ifade eden Başkan Kazan, Baro Başkanı Av. Ahmet Tüysüz’e ve Şanlıurfa Barosuna geçmiş olsun dileklerini iletti.

Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan tarafından kamuoyu ile paylaşılan o basın açıklamasının tamamı şu şekilde:

“HUKUKSUZLUĞUN FITRATI”

Bu ülkede kendilerine sözde emniyet mensubu diyen aslında ise ne oldukları ve kime hizmet ettikleri belli olmayan birkaç hadsiz, bir Baro Başkanına el kaldırdı.
Kollarından tutup sürükledi. Ve yine kapısında savcı yazan bir adam tüm bu olanları acziyet içinde izledi ve belki hoşuna gitti.

“SÖZDE HUKUK DEVLETİ!”

Zira karşısında kollarından sürüklenerek getirilmiş Urfa Barosunun Başkanı vardı.
"Ne yapıyorsunuz siz hadsizler" demedi polislere!
"Derhal bırakın Başkanı" diyerek kendilerine emniyet mensubu diyen bu kişiler hakkında gözaltı işlemi yapmadı. Peki, ne yaptı? Tutulup sürüklenirken kolları mosmor olan Baronun Başkanına sakin olması gerektiğini söyledi! Tüm bunlar ancak bizim gibi sözde bir hukuk devletinde ve sözde bir demokraside olabilirdi ancak!



“POLİS GÖRÜNÜMLÜ ŞAHISLAR!”

Zira gerçek demokrasilerde ve gerçek bir hukuk devletinde Baro Başkanı Başsavcının o ildeki mevkidaşıdır, eşitidir. Ülkemizde kâğıt üstünde kalan anayasa ve yasalarda bu eşitliği yazması ve silahların eşitliği ilkesi maalesef hiçbir şey ifade etmiyor. Polis yasayı görmez, savcı da o yasayı görmeyeni görmez ise, o devlete hukuk devleti değil teoride ve pratikte polis devleti denilir! Polis devletinin de bir hukuk ve demokrasi düzeni olmadığını sanırım herkes bilmektedir. Peki, bu polis görünümlü yasa tanımayan tehlikeli şahıslar aynı şekilde bir Başsavcıyı kollarından tutup sürükleseydi ne olurdu? O polisler şimdi nerede olurdu?

“TARİHE NOT DÜŞMEK İÇİN ORADAYDIK”

İşte Urfa Barosu Başkanımıza bu muameleyi yapan polislere şuan ne olduğunun cevabı ile aynı şey bir Başsavcıya yapılsaydı ne olurdunun cevabı arasındaki fark hukukun ve anayasal devletin neresinde olduğumuzun açık cevabıdır herkese! Başkanımızın ve Urfa Barosu mensubu meslektaşlarımızın yanındaydık. Tarihe not düşmek için oradaydık. Kırılan ve çiğnenen onurun, Başkanımıza ve Urfa Barosu avukatlarına değil, hukuku katleden kanunsuzlara hukuksuzlara ait olduğunu söylemek için oradaydık.

“HUKUKSUZLUK RUH HASTALIĞIDIR!”

Hukuksuzlara bu öfke neden diye sormanın bir anlamı yok, çünkü hukuksuzluk bir ruh hastalığıdır, kişilik bunalımıdır, yumruk yumruğa kavga meraklısı huzursuz ve sevgisiz büyümüş zavallı bir insan halidir. Zorbalık, şiddet, işkence ve yasa tanımazlık hukuksuzluğun fıtratında vardır. İşte biz hukukçular, sevgisiz büyüyen, hasta ruhlu her yasa tanımazı, bugün bir kez daha hukuka ve karşılıklı saygıya davet ediyoruz. Urfa Barosu Başkanımıza yaşatılan büyük küstahlık ve saygısızlık esasen bunu kendisine yaşatanların aslında ne kadar da zavallı ve yardıma muhtaç olduklarını ortaya koyuyor. Bu saldırıda rol alan polislerin akıbetini merakla ve ilgiyle takip ediyor olacağımızı ifade eder tüm Urfa Barosu mensubu meslektaşlarıma ve Başkanımıza saygılar sunuyorum...