'Önce İlke Grubu, 2'ye değil 3'e bölündü'

Değerleri Meslektaşlarım…

 

Bildiğiniz gibi, Çağdaş Avukatlar Grubu yaklaşık 35 yıllık bir maziye sahip olan bir gruptur. Bu 35 yıllık mazide, bir takım ayrışmalar yaşanmıştır, halende yaşanmaktadır ama bu grubun çok önemli bir geleneği vardır. Çağdaş Avukatlar Grubu, adaylarını ön seçimle belirliyor. Bu dönem de ön seçim yapıldı ve 2603 kişinin katılımıyla, Başkan, Yönetim, Disiplin ve Denetleme Kurulu adayları ortaya çıktı. Daha sonra yine geleneğimiz gereği 88 kişilik bir delegasyon belirlendi. 88 kişiyi, kendileriyle görüşerek, onların rızasını ve olurunu alarak tespit ettik, çalışma yaptık ve yine bunları da afişlerimizde sunduk. Öncelikle bizi kırmayan, bize inanan ve bu delegasyonda olan meslektaşlarımıza teşekkür ediyorum. SAĞ OLUN, ONUR VERDİNİZ, GÜÇ VERDİNİZ.

Değerli Meslektaşlarım; çalışmalarımızda, öncelikle kısa söylemlerimizi içeren 20.000 adeti aşkın broşürü, tüm meslektaşlarımıza, zaman içerisinde büro büro gezerek ulaştırdık. Yine 30.000 adet Seçim Programını 26.000’nini 4 ayrı postahaneden tüm meslektaşlarımızın adresine gidecek şekilde postaladık. Bunu hep yapmak istemiştik, ancak ciddi maliyet gerektirdiği için şuan arkadaşlarımızın da desteği ve fedakârlıklarıyla bu dönemde gerçekleştirmiş olduk. Geriye kalan 4000 adet seçim programını ise yine 2 gün içerisinde dağıtarak tüketmeyi başardık.

Yine şuan, burada ilk defa gördüğünüz yönetim, disiplin, denetleme ve delege adaylarının öz geçmiş bilgilerini içeren broşürümüzü bastırdık. Bu broşür matbaadan bugün çıkmıştır. Bu broşür de yarından itibaren 25.000 meslektaşımıza ulaştırılacaktır.

 

Peki Durum Nedir?

 

Arkadaşlar 6 tane liste vardır. 6 tane aday, yani 6 tane Grup vardır. Ben açık ve net şekilde iddia ediyorum bu seçim, 2 grup arasında geçecektir. Bir tanesi Çağdaş Avukatlar Grubudur, diğeri ise Hukukun Üstünlüğü Platformudur.

 

Niye Derseniz…

 

Özgürlükçü Hukukçular Platformu'ndaki arkadaşlarımıza bir şey diyemeyeceğim. Durumları ortada, seçime yeni girecekler, seçim kazanacak ekip ve güçleri yoktur. Seçimi kazanmaları söz konusu değildir.

 

KAV Grubundaki arkadaşlarımız içinde çok fazla bir şey söylemeyeceğim, onlarında durumu ve performansı ortadadır.

2 tane Önce İlke grubu vardır. Ancak burada bu gruplar için söylenen yanlış bir şey var,  diyorlar ki Önce İlke Grubu 2’ye bölündü. Hayır arkadaşlar,  önce ilke grubu 2’ye bölünmedi. 2 tane listeyle seçime giriyorlar. Aslında 3’e bölündüler. Önce İlke Grubundan ayrılan ve Çağdaş Avukatlar Grubuna geçen ciddi şekilde sadece delege listemizde gördüğünüz  gibi bir çok arkadaş var. Bu arkadaşlar, tamamen kendi inançlarıyla ve yürekleriyle bize katılmışlardır. Benim bir pazarlık yapmış olmam söz konusu değildir. DOLAYISIYLA ÖNCE İLKE GRUBU 3’E BÖLÜNMÜŞTÜR VE BİR PARÇASI BİZDEDİR. Böylece, Çağdaş Avukat Grubu daha da güçlenmiştir. Dolayısıyla bundan sonra yapacağımız mücadele, kesinlikle ve kesinlikle Hukukun Üstünlüğü Platformu'yla sürecektir.

 

Peki, Son Söz, Ne yapmalı, Ne Yapalım?

 

Arkadaşlar, çalışmalı, çalışmalı ve çalışmalıyız. Özellikle delegasyondaki arkadaşlarımızdan, ağabeylerimizden, üstatlarımızdan, seçim günü orada olmalarını bekliyoruz, orada yaratacağımız ambiyans çok önemlidir.

Çağdaş Avukatlar Grubu her zaman bir adım önde olmuştur. Bunun en basit örneği, hiçbir grubun delege listeleri özgeçmişleriyle beraber açıklanmamıştır. Belki bundan sonra bizden görüp yapabilirler. Genel Kurul günü çok önemli, orada olmanız, desteğiniz çok önemli…

 

Bu seçimi kazanmalıyız. İstanbul Barosu Başkanlığının Çağdaş Avukatlar Grubu tarafından kazanılmasıyla, Emeğin, Demokrasinin ve Özgürlüklerin İstanbul Barosu olacağı inancıyla hepinizi selamlıyor, saygılarımı sunuyorum.

 

Av. Kemal Aytaç konuşmasını bu şekilde sonlandırarak kokteyl boyunca meslektaşlarıyla tek tek ilgilendi.

 

Kokteylde bulunan ve çalışmalarda desteğini esirgemeyen birkaç avukat ve delege adayları ile yapmış olduğumuz birebir röportajlarda, bizim ortaya çıkardığımız genel sonuç, seçimin sadece 2 grup arasında geçeceğini, kendilerine sadece Hukukun Üstünlüğü Platformunu rakip olarak gördüklerini ve diğer 4 grubun seçimi kazanma şanslarının olmadığını ve kendilerine rakip görmediklerini söylediler ve bunun sadece bir yorum olmadığını, matematik ve istatistiksel olarak ortada olduğunu belirttiler.






(adaletbiz)