Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başmüfettişliği’nin talebi üzerine başta Zekeriye Öz olmak üzere 3 savcın hakkında yakalama kararı çıkarıldı ancak Öz’ün da aralarında bulunduğu özel yetkili mahkemeler döneminin savcı ve hakimleri hakkında HSKY’ya yapılan şikâyetler 6 yıldır bir sonuca bağlanamadı.

Milliyet'ten Esra Alus'un haberine göre; Özel yetkili mahkemeler döneminin savcı ve hakimleriyle ilgili şikâyetler, 2009 yılında başladı. Eski İstanbul Organize Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, 05 Ekim 2009 ve 12 Ekim 2009 tarihlerinde özel yetkili savcılar Ercan Şafak, Murat Yönder, Zekeriya Öz, Fikret Seçen, Turan Çolakkadı, Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın; hakimler HASAN Hüseyin Özese, Sedat Sami Haşiloğlu, Hüsnü Çalmuk, Kemal Can Mehmet Faik Saban, Ömer Diken, Gökmen Demircan hakkında, “Ergenekon soruşturması ve yargılaması sırasında gerçekleştirilen hukuka aykırı uygulamalar ve kararlar ile soruşturmada görevli polislerin savcı ve hakimlerle birlikte soruşturmanın başlamasından hemen önce yediği iftar yemeği fotoğraflarının Odatv ve Cumhuriyet gazetesinde yayınlanması” hakkında şikâyette bulundu. Bu şikâyet, sanıklar ve avukatları tarafından yapılan ilk şikâyetlerden biriydi.

Başbuğ’dan 10 başvuru
Ergenekon davasında müebbet hapis cezası alan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un avukatı İlkay Sezer de HSYK’ya 10’un üzerinde başvuru yaptığını belirtti. 5 Ekim 2012’de HSYK’nın Ergenekon hâkimlerini şikâyeti ile ilgili inceleme izni verilmesinin üzerine ifade verdiğini anlatan Sezer, şunları söyledi:

‘Hukukta kara dönem’
“Silivri cezaevi’ndeki duruşma salonunda görülen davada verilen aralar sırasında sanıklar ve avukatların görüşmesine engel olunmuştur. Görüşme talepleri geri çevrilerek ‘Gerekirse dilekçe yazın, kabul edilir ise sanık cezaevine gönderilir, siz de gidersiniz, görüşme orada yapılır, sonra salona dönülür’ denilmek suretiyle peşinen sanıklar suçlu, avukatlar ise potansiyel suçlu olarak kabul edilmiştir. Duruşmalarda yaşananlar nedeniyle HSYK’ya şikâyette bulundum. Ancak şikâyetlerim henüz inceleme aşamasında.”

Ergenekon ve Balyoz Davası avukatlarından Hüseyin Ersöz, ise yapılan onlarca başvuruyla ilgili HSYK 3. Dairesi tarafından inceleme izinlerinin verildiğini belirterek şunları söyledi:

“Bu izinler neticesinde görevlendirilen HSYK müfettişleri şikâyetçi sıfatıyla ifademize başvurmuştur. Ancak henüz müfettiş raporları tamamlanmadığından, şikâyetçi sayısı fazla olduğundan ve usuli işlemler uzun sürdüğünden bir ilerleme kaydedilememiştir. Ergenekon ve Balyoz yargılama süreçlerinde yaşanan ve sistematik hale gelmiş kanuna aykırı karar ve uygulamalar hukuk tarihimizdeki karanlık bir dönemi ifade etmektedir. Bu çerçevede 2007-2014 yılları arasına yayılan bu usulsüzlüklerle yüzleşmek ve sorumlularını cezalandırmak geleceğe daha umutlu bakmamızı sağlayacaktır. Bu soruşturmalar neticesinde verilecek cezalar gelecekte bu uygulamaların bir daha vücut bulmaması için de önemlidir. Bu çerçevede bir an önce şikâyetlerimizin adli soruşturma aşamasına gelmesi ve görev başındaki yargı mensupları hakkında tedbir uygulanması gerekmektedir.”