HSYK’ya gönderilmesi için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede, savcı ve hakimlerin “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, haksız arama,  özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi ve görevi kötüye kullanma” suçlarını işledikleri iddia edildi.

“GÖREVLERİNİ KÖTÜYE KULLANDILAR”

Dilekçede ayrıca, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve kolluğun ifade özgürlüğünün toplu kullanımı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ve adil yargılanma hakkı ile ilgili olarak hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ortaya koyduğu ölçütlere hem de Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına açıkça aykırı davranarak yurttaşlara şiddet uygulandığı, haksız yere gözaltına aldırdığı belirtildi. Dilekçede, Taksim Dayanışması üyelerinden Ali Çerkezoğlu, Mücella Yapıcı, Beyza Metin, Ender İmrek ve Haluk Atabeyoğlu’nun konut dokunulmazlıklarının ihlal edilmesine neden olunduğu ifade edildi.

Dilekçede, adli kolluğun, kolluk amiri olan savcılık makamınca denetime tabi tutulmadığı gibi soruşturma dosyasını arama kararları için inceleyen hakimlerin hiçbir hukuka aykırılık tespit etmeyerek görevlerini açık olarak kötüye kullandıkları öne sürüldü.