Ankara Valiliği'nin Yargıçlar ve Savcılar Sendikası'nın (YARGI-SEN) kapatması istemiyle açtığı dava yarın başlıyor.

Kapatma davasının ilk duruşmasına çok sayıda baro temsilcisinin ve sivil toplum örgütünün katılacağı belirtiliyor. Davayı izlemeye açık çağrıda bulunan YARGI-SEN, örgütlenme özgürlüğüne darbe vurulduğuna dikkat çekti.

Yargıç ve savcıların ilk ve tek sendikal örgütlenmesi olan YARGI-SEN, Ankara Valiliği'nin kapatma davası açarken, yargıç ve savcıların sendikal örgütlenmelerini hukuksal güvence altına alan Türkiye'nin taraf olduğu altı uluslararası sözleşmenin görmezden gelindiğine dikkat çekti.

-DARBE HATIRLATMASI-

YARGI-SEN, "12 Eylül 1980 askeri darbesinin soruşturulduğunu ve 12 Eylül askeri darbesinin -7- sayılı bildirisine, "sendikaların faaliyetlerinin durdurulduğu ve sendika yöneticilerinin TSK güvencesine alındığı'nın konu edildiğini" anımsattı.

YARGI-SEN Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, "Ülkemizde hukuk alanındaki ilerleme, hukukun üstünlüğü yerine 'darbe hukukunda' kendisini göstermektedir. 12 Eylül askeri yönetiminin silah zoruyla uygulamaya koyduğu senaryo, darbe hukukundaki değişim, dönüşüm ve ilerlemeden olsa gerek, günümüze uyarlanarak tekrar sahneye konulmaktadır. Askeri darbe ortamından beslenen ve hukukun üstünlüğünü hiçe sayan sivil güç odakları, örgütlenme özgürlüğüne yönelik saldırı ortamını meşru göstermek ve amaçlarına ulaşabilmek için, hukukun dışına çıkarak kamu yetkisi ve yargı gücünü, bir silah gibi kullanmak istemektedirler" dedi.

31 yıl aradan sonra örgütlenme özgürlüğüne darbe vurulduğunu belirten Eminağaoğlu, "Sahneye konulan oyun, aynı oyundur" diye konuştu. YARGI-SEN'in kapatması istemiyle açılan dava yarın Ankara Adliyesi'nde başlıyor. Kapatma davasının ilk duruşmasına çok sayıda baro temsilcisinin ve sivil toplum örgütünün katılacağı belirtiliyor.



Anka