Terörle Mücadele Yasası’nın 10. maddesi ile görevlendirilen terörle mücadele mahkemelerinin kurulmasının üzerinden bir ay geçerken, yargıdaki “yetki karmaşası” ortadan kalkmadı. 10. madde uyarınca görev yapan savcılıkların verdiği kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararlara karşı nereye itirazda bulunacağı konusunda yargıda “tereddüt” oluştu. Sorunun çözümü için savcılıkların yaptığı başvuruları yanıtlayan HSYK ise “Yargı yetkisinin kullanılma alanına giren konularda kurulumuzca görüş bildirilmesi mümkün değildir” diyerek, topa girmedi. Kurul, “Sorunun yasa ve yargı yoluyla çözülmesinin uygun olacağı”nı belirtmekle yetindi.

Terörle mücadele mahkemelerinde görevli bazı savcı ve yargıçlar, TMY’nin 10. maddesi ile görevlendirilen savcılıkların verdiği kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı itiraz yerinin “en yakın ağır ceza mahkemesi ya da 10. maddeyle görevli ve yetkili en yakın ağır ceza mahkemesinden hangisi” olduğunu HSYK’ye sordu. İkinci soruda ise 10. madde kapsamında ağır ceza merkezinin bölge sınırları içerisinde genel yetkili sulh ceza ve asliye ceza mahkemelerinin tutuklama, itiraz ya da diğer koruma tedbirlerine bakıp bakamayacağının yanıtı arandı.

Anayasayı anımsattı

HSYK Genel Sekreterliği, bunun üzerine cumhuriyet başsavcılığı ve adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlıklarına 2 Ağustos tarihli bir yazı gönderdi. Yazıda, anayasanın “yargı yetkisi”ni düzenleyen 9. maddesi ile “hiçbir organ, makam ve merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği ve telkinde bulunamayacağını” öngören 138’in maddesi anımsatıldı. Ayrıca, 6087 sayılı HSYK Yasası’na göre anayasadaki düzenlemeye paralel olarak HSYK’nin mahkemenin bağımsızlığı ile hâkimlik ve savcılık teminatı esaslarını gözeterek görev yapacağı vurgulandı.

Yargıtay’ı adres gösterdi

Buna karşın yargıç ve savcıların yönelttiği soruların “yargısal takdire konu edilebilecek mahiyette olduğu” belirtilen yazıda, sorularda belirtilen birinci konunun kanun yararına bozma yolu ile ikinci hususun ise yetki ve görev uyuşmazlığı yoluyla Yargıtay’a intikal etmesinin mümkün olduğu bildirildi.


Cumhuriyet