Oya ARMUTÇU

Raporda, savcılara iddianame hazırlarken, “Suç-delil ilişkisinin kurun. Çok sanıklı davalarda, sevk maddelerini sanıkla ilişkilendirin. Hangi sanık için kaç kere ceza istediğinizi yeterli açıklıkta yazın. Temyiz dilekçelerini gerekçeli yazın. Sanığın lehine mi aleyhine mi temyize gittiğinizi açıkça belirtin” denildi.

Polise ise “Usul kurallarına başta şiddet gören kadınlar için verilen koruma kararları ve suça sürüklenen çocukların soruşturma ve davalarında çok dikkat edin. İfadeyi okunaklı alın, kimlik tespitini usulüne uygun yapın. Sanık istemese bile tutuklamaya sevk edilene avukat tayini unutulmamalı” uyarısı yapıldı. Raporda ayrıntılı olarak sıralanan usul hatalarının bozma nedeni olduğu, yargılamayı uzattığı, gereksiz emek ve mesai kaybıyla, hak kayıplarına neden olduğu vurgusu yapıldı.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun himayesinde Afyon’da yapılan yıl sonu değerlendirme toplantısında Başsavcılık 2012 yılını değerlendirdi. Mahkeme, savcılık ve polisin ortak ve sık sık yaptığı yanlışlıklar ve usul hatalarıyla bunlara karşı alınabilecek basit önlemler değerlendirildi.

“Kurumsal yarar görülerek ve yararlı olması dileğiyle” yargıya duyurulan Başsavcılığın raporu özetle şöyle:

KES-KOPYALA YÖNTEMİNİ BIRAKIN
Bazı kararlarda iddia, suça konu somut olay, sanık savunması, delillerin değerlendirilmesi ve hukuksal nitelendirmenin denetime olanak verecek şekilde gösterilmediği, bazı gerekçeli kararların büyük bölümünün sanık ve tanık beyanlarının dosya içinden kes- kopyala yöntemi ile karara yapıştırılmasından ibaret olduğu, hükme esas alınan hukuki gerekçenin ise yetersiz bir satırdan ibaret bırakıldığı gözlenmektedir. Kararların CMK.nun 34 ve 230. maddesine uygun olarak gerekçelendirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.

YARGIYA İDDİANAME UYARISI
İddianamelerin düzenlenmesinde 5271 sayılı CMK’nun 170. maddesinde yazılı unsurlara yeterince dikkat edilmediği gözlenmektedir. Özellikle iddianamenin kapsamının belirlenmesinde sıkıntı yaşandığı, iddia edilen suçlamanın, suçun unsurlarının, iddia edilen suçlama ile ilişkilendirilen delillerin neler olduğunun yeterli açıklıkta gösterilmesi; çok sanıklı davalarda, sevk maddelerinin hangi sanıkla ilişkilendirildiğinin, hangi sanık için uygulanması istenen ceza normunun kaç kez uygulama yapılması istendiğinin yeterli açıklıkta yazılması gerektiği gözetilmelidir.

DİZİ PUSULASINA DİKKAT
Soruşturma evraklarının soruşturma sonunda dizi pusulasına bağlanması ve iddianamede dayanak teşkil eden delillerin hazırlanacak dizi pusulası ile irtibatlandırılması hususunun dosya düzeni ve incelenmesi bakımından yararlı olacağı; İddianamenin, ek iddianamelerin tensip kararının hemen altında peşpeşe bulunmasının, mümkün olduğu ölçüde soruşturma evrakı ile kovuşturma evrakının fiziksel olarak ayrılmasına yarayan tedbirlerin alınmasının uygun olacağı; Bir sanık hakkında birden fazla suç nedeniyle soruşturma yapılması ve dava açılması hallerinde, sanığın hangi suçtan tutuklandığının belirtilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Ek iddianameye konu olan suçla ilgili yöntemine uygun savunma alınmalı. Talimat ifadesinin kalemde alındığı izlenimi vermeyecek şekilde usulüne uygun alınması.

FOTOKOPİDEN KARAR VERMEYİN
Karara esas alınan bir kısım belgelerin onay işlemleri yapılmaksızın fotokopileri üzerinden karar verildiği, dosya içinde birbirinin aynı olan çok sayıda fotokopi evrakın rastgele bulundurulduğu görülmektedir. Bu nedenle belgelerin aslı, yoksa onaylı fotokopilerinin dosyada bulundurulması, birbirinin tekrarı olan onaysız fotokopi evrakın düzenlenmesi; Ceza dava dosyalarının düzenlenmesinde, dosyadaki evrakın yerlerinin belirlenmesinde belirli bir standarda uyulmadığı, dosyaların pek çoğunda evrakların karmaşık şekilde dosyada tutulduğu, gereksiz ve birden fazla fotokopiden ibaret evrakın soruşturma ve kovuşturma evrakının arasına rastgele yerleştirildiği, gereksiz yere çok sayıda gerekçeli karar çıktısı alınarak dosyanın incelenmesinde güçlüğe neden olunduğu gözlenmektedir.”