Yargıtay'ın yapısının değiştirilmesi ve yeni daireler kurulmasına ilişkin kanun tasarısını görüşmek üzere toplanan Yargıtay Başkanlar Kurulu toplantısı sona erdi.

Kurul'da tasarıyla ilgili Yargıtay'ın görüşünün, yarın TBMM'deki görüşmeler sırasında iletilmesi benimsendi.

Buna göre, bölge adliye mahkemelerinin Haziran ayında faaliyete geçirileceğinin Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından açıklandığı belirtilerek, "Bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçirilecekse yeni daireler kurulmasına gerek olmadığı" görüşü yarınki görüşmeler sırasında dile getirilecek.

TBMM'deki görüşmelere gidecek olan Yargıtay üyeleri ayrıca, "Bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesi nedeniyle Yargıtay'a yeni dosya gelmeyeceği için dairelerin ellerindeki mevcut işlerin bir sene içerisinde bitirebileceği" şeklindeki görüşü de yarın görüşmeler sırasında iletecek.



YARSAV da görüşünü açıkladı

YARSAV Yönetim Kurulu'ndan da tasarıyla ilgili değerlendirme geldi.

YARSAV'dan yapılan yazılı açıklamada, Yargıtay ve Danıştay'ın üye sayılarını artıran ve çalışma usullerini değiştiren yasa tasarısı eleştirilerek, geri çekilmesi istendi.

YARSAV Yönetim Kurulu!nun yazılı açıklamasında, "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" adı altındaki yeni düzenlemenin, "yargıyı ele geçirme operasyonunun önemli bir halkası" olduğu ileri sürüldü.

Yüksek yargıda daire ve üye sayısının artırılmasına yönelik çalışmaların eleştirildiği açıklamada, sorunun çözümünde; yüksek mahkemelerin ağır yükünü üstlenen, dosyaları inceleyen, rapora bağlayan ve karara hazırlayan tetkikhakimlerinin sayısının artırılmasının önemine işaret edildi.

Açıklamada, "Bir taraftan adalete erişimi kolaylaştırmaktan, hızlandırmaktan bahsederken bazı bölgelerde AB fonları ile tamamlanmış bölge adliye binalarına Adalet Bakanlığı'nın idari birimlerinin taşınması da amacınyargıdaki yapısal sorunları çözmek olmadığının kanıtıdır. Yargının hızlandırılması, Adli Tıp, Adli Kolluk sorunları, kanıt toplama sürecinin uzunluğu, Yargıtay ve Bölge İdare Mahkemeleri'nin temyiz sınırını artırma, tekyargıçlı kararların kapsamının genişletilmesi, alternatif çözüm yollarının geliştirilmesi yönünde de hiçbir adım atılmamıştır" denildi.

Taslaktaki, Yargıtay'da ihdas edilen üye kadrolarına seçim yapılmasında itibaren on beş gün içinde Birinci Başkanlık Kurulunun yeniden belirlenmesine ilişkin düzenleme de eleştirilerek, "Getirilmek istenilen düzenleme ile görülmekte olan davaların yeniden yapılacak iş bölümü sonunda oluşturulan dairelere gönderilmesi ise artık amaçların meşrulaştırılmasına bile gerek duyulmadığının en çarpıcı ifadesidir" sözlerine yer verildi.

Tasarıda, müfettişlerin yetkilerini kullanırken yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet ve verdikleri her türlü karardan ötürü devlet aleyhine nezaman ve ne şekilde dava açılabileceğinin belirsiz bırakıldığı da ileri sürülen açıklamada, bunun yargıç ve savcıların yargısal fonksiyonları üzerinde ağır baskı yaratabilecek bir müfettişin her tür haksız eyleminin karşılıksız kalacağı sonucunu doğuracağı iddia edildi.

Davaların uzun sürmesi göz önüne alındığında, tazminata ilişkin davanın, asıl davanın kesinleşmesi koşuluna bağlanması da eleştirilerek, bunun keyfi tutuklamalar gibi gerektiğinde cezaya dönüşebilecek nitelikteki yöntem ihlallerini özendirme tehlikesi yaratabileceği savunuldu.

Açıklamada, "Tasarının tüm çabalarımıza rağmen, ıslah ve tashih edilebilmesi mümkün değildir. Geri çekilmelidir" denildi.(Cnn Türk)