TÜRKİYE 1953 model Ticaret Kanunu’nu nihayet “hurda”ya çıkarıyor. 59 yaşındaki Türk Ticaret Kanunu 2 ay sonra tarih olacak, yerine sıfır kilometre yeni Türk Ticaret Kanunu devreye girecek.

1535 maddelik yeni kanun, ticari hayatı A’dan Z’ye değiştirecek. “Ticari hayatın yeni anayasası” olarak kabul edilen kanun öylesine önemli ki, iş dünyası aylardır uygulamada neleri getirip neleri götüreceğini tartışıyor. Daha yürürlüğe bile girmeden hemen her kesimden bazı maddelerde revizyon istekleri geliyor.

HAZIRLIĞI 10 YIL SÜRDÜ
Yeni Türk Ticaret Kanunu için hazırlıklar aslında 12 yıl önce başladı. Kanunun mimarı olarak Prof. Dr. Ünal Tekinalp gösteriliyor. Tekinalp önderliğindeki hukukçular, 5 yıllık çalışmanın ardından ilk taslağı Şubat 2005’te kamuoyuna sunmuştu. O taslağa 16 sivil toplum örgütünden öneri gelmiş; komisyon örgütleri tek tek dinleyerek ve bazı önerilerini dikkate alarak taslağa yeni şeklini aynı yılın ekim ayı içinde vermişti. Ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 6 alt komisyon kanunla ilgili hazırlıklara katıldı.

Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Türk Ticaret Kanunu Komisyonu’na ve alt komisyonlara TOBB ve TÜSİAD gibi iş dünyası örgütlerinden değişiklik önerileri geldiğini, ancak bunların reddedildiğini anlatıyor. Kanun taslağının TBMM Genel Kurulu’na gelmesi ise tam 6 yıllık bir hazırlıktan sonra mümkün olabildi. Tekinalp, ardından yaşanan süreci de şöyle anlatıyor:

“Tasarı 14 Ocak 2011’de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek kanunlaştı. Yürürlüğe girmesi için 18 ay süre verildi. Bu 18 ayın 14 ayında hiç ses çıkmadı. Bu yılbaşından itibaren bazı talepler ortaya konuldu. Ben bu taleplere karşı kamuoyuna TTK’nın felsefesini ve hedeflerini anlatan açıklamalarda bulunuyorum. Şu ana kadar 199 konferansa katıldım. Şimdi TTK’yı değiştirmek isteyenler taşıyıcı kolanları kesmek istiyorlar. Bu yaparlarsa büyük bir mesuliyeti üzerlerine almış olacaklar.”

“ACİL ÇIKARDIK, DÜZENLEME ŞART”
Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla ilgili değişiklik önerisinde bulunan kurumların başında, iş dünyasının çatı örgütü olarak kabul edilen TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) var. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 10 yıla yakın bir süredir Meclis’te bekleyen kanunun çıkması için çok çaba sarf ettiklerini hatırlatarak sözlerine başlıyor. Meclis’in böylesine kapsamlı bir kanunu normal şartlarda başka hiçbir işle uğraşmadan 1.5 yılda çıkarabileceğini, ancak kendilerinin girişimleriyle üç günde çıktığını belirten Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Ancak kanuna ilişkin çekincelerimiz var. Bunlar dün de vardı, bugün de var. Bunları Meclis süreçlerinde dile getirdik. O gün seçim arifesine denk gelmişti. İki ihtimal vardı: Ya çıkmayacaktı ya da yasayı acilen çıkarıp sonra gerekli düzenlemeleri yapacaktık. O gün hükümetimizden ve muhalefet partilerinden bir söz aldık. Uzun bir yürürlük süresi olsun istediler. Siz bu süreçte iş dünyasına yasayı anlatın, itirazları, çekinceleri getirin, rötuşları yürürlüğe girmeden önce yapalım dediler.”

İŞ DÜNYASI NE İSTİYOR?
TOBB, yeni TTK’yı anlatmak üzere Anadolu’nun dört bir yanında, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve TÜRMOB’la birlikte toplantılar düzenliyor. Yasanın şirketleri ilgilendiren maddelerini 92 sayfada özetleyip web sitesine koyan TOBB, hangi suça hangi maddenin öngörüldüğünü ise 5 sayfa halinde web sitesinde yayınladı.

1 milyon 200 bin civarında üyesi olan TOBB, şirketlerin yeni Türk Ticaret Kanunu’na ne ölçüde hazır olduğunu saptamak üzere TTKMETRE isimli bir anket de hazırladı. Bütün bu çabalar sonrasında iş dünyasının değişiklik istediği maddeler netleşti. Buna göre iş dünyası, şeffaflık adı altında şirket ve ortakların mahremiyetinin ortadan kalkmasına karşı çıkıyor. Ekonomik suçların müeyyidesinin nihai aşamada hapis cezasıyla sonuçlanabilmesine tepki gösteriyorlar. Şirketten borçlanma yasağının sınırlarının çizilmesindeki eksiklik ve abartılar de revizyondan geçirilmesi beklenen diğer düzenlemeler olarak gösteriliyor.

“BORÇLANMAYA LİMİT GELMELİ”
Türkiye’nin en büyük ticaret odası olan İTO’nun Başkanı (İstanbul Ticaret Odası) ve TOBB Başkan Yardımcısı Murat Yalçıntaş, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nda gözden geçirilmesi gereken 6 önemli konu bulunduğunu düşünüyor. Web sitesi kurma zorunluluğundan her boyuttaki şirkete bağımsız denetim getirilmesine kadar birçok düzenlemeye karşı çıkan Yalçıntaş, ortaklara getirilen cezalarla ilgili de şu öneride bulunuyor:

“395′inci maddede şirket ile ortakları arasında borç doğuran işlemler yasaklanıyor. Bu düzenleme, hem KOBİ ölçeğindeki aile şirketleri hem de tek ortaklı sermaye şirketleri için sorun oluşturabilir. Borçlanmada limit öngörülmeli. Borçlanma yasağı limitleri şirketlerin büyüklüğüne göre belirlenmeli. Kanunun 64′üncü maddesi uyarınca defter tutma yükümlülüğüne uymayan, gerekli onayları almayan, belgelerin kopyasını saklamayan, defterleri usulüne uygun tutmayan (TTK 65) şirket ortakları için de adli para cezaları öngörülüyor. Bu cezalar yeniden düzenlenmeli ve ortak olmayan yetkililer de kapsama alınmalı.”

ADLİ PARA CEZASINDAN HAPSE…
Yasaya göre şirket kasasından borç alan ortağa, borcunu ödememesi durumunda adli para cezası kesiliyor. Bu ceza 730 güne kadar günlük 20-100 TL arasında olabiliyor. İlgili şahsın ödememesi halinde adli para cezası kesilen gün kadar hapis yatılması gündemde. İstanbul Sanayi Odası, işte bu hapis cezasına karşı çıkıyor.

İSO Başkanı Tanıl Küçük, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ticari hayatı küresel rekabetin gerektirdiği şekilde dönüştürmeyi, daha çağdaş hale getirmeyi hedeflediğini hatırlatıyor ve eleştirisiyle birlikte çözüm önerisini şöyle dile getiriyor:

“Kanunla gelen yenilikler arasında bulunan şirketin mali bilgilerinin kamuoyuna teşhiri ve yaptırım olarak getirilen hapis cezasının sıkıntı yarattığı görülüyor. Kanunun ticari hayatımızı sıkıntıya sokmadan uygulanması ve amacına ulaşabilmesi için gereken düzenlemeler süratle yapılmalı.”

DEĞİŞİKLİĞE YEŞİL IŞIK
Hükümet de aslında yeni Türk Ticaret Kanunu’nda değişikliğe yeşil ışık yaktı. Şirket ortaklarına verilen hapis cezalarıyla ilgili değerlendirmeler halen Maliye Bakanlığı ve hükümet cephesinde devam ediyor. Özellikle şirketin mali bilgilerinin kamuoyuna teşhiri konusunun değişeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

TTK’ya göre “şeffaflık prensibi” gereği her sermaye şirketine internet sitesi açmak gerekiyor. Bu internet sitesinin belirlenmiş bir bölümünde şirketin finansal tablolarından dipnotlarına, denetim raporlarından yönetim kurulu raporlarına kadar birçok bilginin yayınlanması da zorunlu. Bu şekilde menfaat sahiplerinin bilgi edinme haklarının korunması amaçlanıyor. Belirtilen yükümlülüğün yürürlüğe giriş tarihi ise 1 Temmuz 2013 olarak düzenlendi. Ancak bu düzenlenmesinin 1 Temmuz 2014’e kalması yani bir yıl ertelenmesi gündemde.

Öte yandan, yeni TTK’da yer alan her boyuttaki şirketin bağımsız denetçiler tarafından denetlenmesi zorunluluğunun da esnetilmesi bekleniyor.

Prof. Dr. Ünal TEKİNALP
“Bilgi kirliliği dehşet verici boyutta”
Tam 12 yıldır bu kanunla uğraşıyorum. 2002 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’nde ticaret hukuku anabilim dalı başkanıyken yaş haddi nedeniyle emekli oldum. O günden itibaren yoğun olarak kanunun hazırlıklarıyla çalıştım. Kanun 6 yıllık hazırlık ve tartışma aşamasından sonra TBMM Genel Kurulu’na geldi. Kanunun yürürlüğe girme tarihi yaklaşınca bazı talepler ortaya çıktı.

Türk Ticaret Kanunu’yla ilgili oluşan bilgi kirliliği dehşet verici nitelikte. Bu kanunun hazırlıklarının 22 bankanın fona alınması sırasında başladığını hatırlatmak isterim. Komisyonunun en büyük hedefi, Türkiye’nin bir daha böyle travmalarla karlılaşmamasıydı. Şimdi TTK’yı değiştirmek isteyenler taşıyıcı kolanları keserek büyük bir mesuliyeti üzerlerine alıyor.

Burada değişiklik tartışmalarına girmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyeyim ki yakında yeni bir kitap yayınlayacağım. Adı da “Alman ve Fransız Hukuklarında Ticaret ve Şirket Hukukuna İlişkin Suçlar” olacak. Bilindiği üzere Türk iş dünyası yeni TTK’daki suçlardan yakınıyor ve değişiklik istiyor. TTK’da 25’e yakın suç var. Bunların 15’i eski kanundan geliyor. Demek ki 10 yeni ceza eklenmiş. Bunlardan üç ve ya dördü direkt hapis, diğerleri para cezası. Türkiye Avrupa yatırım iklimimi kurma ve koruma taahhüdü veren bir ülke. TTK’daki kadar az suç içeren ve düşük cezalar veren başka bir kanun yok.

Benim yayınlayacağım kitap Alman ve Fransa’yı örnek olarak inceliyor. AB’nin lokomotifi olan bu ülkelerdeki hapis ve para cezaları 150 civarında. Bunların 40-50’si dürüst, sahte olmayan, lekelenmemiş, karartılmamış ve saptırılmamış bilançoya ilişkin. Kitabım iki haftaya çıkacak ve bedava dağıtılacak. Bu konular net olarak görülebilecek.

Rifat HİSARCIKLIOĞLU / TOBB Başkanı
“Kanundaki bazı potluklar alınmalı”
Dünya büyüme şampiyonu Türkiye’nin 1950 model bir ticaret kanunuyla yola devam etmesi düşünülemezdi. Başından beri bu yasanın en büyük savunucusu olduk. Yasa çıksın diye en fazla biz uğraştık. Bizzat partiler arasında mekik dokudum. 10 yıla yakın bir süredir Meclis’te bekleyen kanunun mutabakatla yasalaşması için ricacı olduk. Sonuçta ortada 1.500 maddelik yeni bir kanun taslağı vardı. TBMM başka hiçbir işle uğraşmadan sadece bu kanuna baksaydı tam 1.5 yılda çıkabilirdi. Ama bizim de desteğimizle sadece üç günde çıktı.

Bu kanuna ilişkin çekincelerimiz dün de vardı bugün de var. Kanunun çıkması o gün seçim arifesine denk gelmişti. İki ihtimal vardı: Ya çıkmayacaktı ya da acilen çıkarılıp sonra gerekli düzenlemeleri yapılacaktı. O gün hükümetimizden ve muhalefet partilerinden bir söz aldık. Açık söylüyorum, eğer bu kanunda beklenen revizyonu yapabilirsek önümüz açık. Yeni yasayla ticari yaşama dikilen elbise şık ve modern. Bu bizim olmazsa olmazımız. Ancak kanunda bazı potluklar var. Bu potluklar alınsın ki yolumuza devam edelim. Kanun ne kadar şık ve modern olursa olsun insan yapısıdır. İnsan yapısı olan her şeyde hata olabilir, her şey değişebilir. Gözden kaçanlar olur, öngörülemeyen şeyler olur.

Kanuna ilişkin itirazları topladık, ilgili yetkililere aktaracağız. Onlar da inanıyoruz ki gerekeni yapacaktır. Bizim amacımız yasanın dayandığı şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi temel ilkelere dokunmadan, uyumu kolaylaştıracak rötuşları yapmak. Kanunda çok fazla ceza maddesi var. 60 farklı durum için 22 maddede ceza düzenlenmiş…

Murat YALÇINTAŞ / İTO Başkanı
“6 maddede değişiklik istiyoruz”
Mevcut Türk Ticaret Kanunu’nun değişmesinden memnuniyet duyuyoruz. Yeni Ticaret Kanunu, şeffaflık, sınırlı sorumluluk, güvenilir bilgiye ulaşmak gibi ilkelerle yeniden donanıyor. Ancak gözden geçirilmesi gereken bazı noktaları var. Biz de gerekli çalışmaları yapıyoruz ve bu hususlarla ilgili bakanlığımız (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı) ile görüş alışverişi içindeyiz. Uygulamada, iş alemi açısından olumsuz sonuçlara neden olabilecek, düzeltilmesi gerektiğini düşündüğümüz önemli hususlar şunlar:

1- Yeni TTK’nın 397′nci maddesiyle ölçeğine bakılmaksızın tüm sermaye şirketlerine bağımsız dış denetim zorunluluğu getiriliyor. Oysa dış denetimde şirket ölçeklerine göre sınıflandırma yapılmalı ve kademeli geçiş öngörülmeli. Çünkü bu özellikle KOBİ’ler için önemli bir gider kalemi oluşturacak. Bağımsız denetçilere olağanüstü yetkiler veriliyor. Örneğin, bağımsız denetçinin verdiği rapor olumsuz olur veya görüş vermekten kaçınılırsa yönetim kurulu derhal genel kurulu toplantıya çağırıp istifa etmek zorunda. Yeni seçilecek yönetim kurulu da 6 ay içinde bağımsız denetçinin kabul edeceği şekilde faaliyet raporlarını düzenlemek zorunda. Burada yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu kanaatindeyiz.

2- 395′inci maddede şirketle ortakları arasında borç doğuran işlemler yasaklanıyor. Bu düzenleme, hem KOBİ ölçeğindeki aile şirketleri hem de tek ortaklı sermaye şirketleri için sorun getirebilir. Borçlanmada limit öngörülmeli. Borçlanma yasağının limitleri şirketlerin büyüklüklerine göre belirlenmeli. Aynı maddede TTK 64′üncü madde uyarınca defter tutma yükümlülüğüne uymayan, gerekli onayları almayan, belgelerin kopyasını saklamayan, defterleri usulüne uygun tutmayan (TTK 65) şirket ortakları için de adli para cezaları öngörülüyor. Bu cezalar yeniden düzenlenmeli ve ortak olmayan yetkililer de kapsama alınmalı.

3- Şirketlere getirilen internet sitesi kurma zorunluluğu da sıkıntı yaratacak. Bu konuda getirilen hapis cezasında şirket ölçeklerine göre sınıflandırma yapılmalı ve yayınlanacak bilgiler, ticari ve kişisel sır kriterleri dikkate alınarak düzenlenmeli. Ayrıca ticari defterlerin dahi elektronik ortamda tutulabildiği düşünüldüğünde, internet sitesinde yayınlanan bilgilerin noter onaylı bir deftere basılması zorunluluğu da kaldırılmalı.

4- 39′uncu maddede, tacirin kullandığı her belgede, şirketin sermayesi ve yetkililerinin kimlik bilgilerinin açıkça gösterilmesi şartı getiriliyor. Burada belge kavramı açıklanmalı ve belge üzerinde gösterilmesi istenen bilgiler sınırlandırılmalı. Tacirin belgelerinde kullanması gereken bilgilerin hangi belgelerde yer alması gerektiği ikincil mevzuatla ayrıntılı olarak düzenlenmeli.

5- Tüm şirketler için internet sitesi kurma zorunluluğunu öngören TTK’nın 1524’üncü maddesinin 6′ncı fıkrasında “Yönlendirilmiş mesajların basılı şekilleri 82’nci madde uyarınca saklanır” deniliyor. Buna göre şirketin internet sitesinde yer alacak bilgiler metin haline getirilip, şirket yönetimi tarafından tarih ve saati gösterilerek noterlikçe onaylatılmak zorunda. Ardından da bir deftere sıra numarasıyla yazılacak ya da yapıştırılmalı. İnternet sitesinde yayımlanan bu bilgilerde bir değişiklik yapılırsa, bu işlemler tekrarlanacak. Bu işlemin sermaye şirketlerine ek bir mali külfet getireceği ortada. Ticari hayatın üzerindeki yüklerin kaldırılması stratejisi kapsamında bu düzenleme yeniden değerlendirilmeli.

6- Yeni yasada bir başka eksiklikse 33′üncü maddedeki sicil memurluklarına tanınan idari para cezası verme yetkisi. Sözgelimi İTO’ya sadece adres değişikliğini kendine tanınan sürede bildirmeyen üyeye sicil memuru (İTO Sicil Müdürü) para cezası verebilecek. Bu uygulama sicil müdürlüğü ile mükellefleri karşı karşıya getirecek. Bu konuda ceza verme yetkisi asliye ticaret mahkemelerinde kalmalı.

Yahya ARIKAN/ İSMMMO Başkanı
“5 maddelik değişiklik önerisi sunduk”
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun uygulama cephesinde bağımsız denetim kuruluşları ve bağımlı ya da bağımsız çalışan 83 bin serbest muhasebeci, mali müşavir ve yeminli mali müşavirler var. Bu meslek grubunu çatısı altında toplayan TÜRMOB (Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler, Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği) “Yeni Türk Ticaret Kanunu’yla Dünya Ligine” adlı kapsamlı bir rapor hazırlattı. Bu raporun hazırlanmasına destek veren, 25 bin üyesi olan İSMMMO (İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası) Başkanı Yahya Arıkan, yeni TTK için 5 maddelik değişiklik önerisi getirdiklerini söylüyor.

Arıkan, yapılacak sınırlı değişikliklerde Türkiye’nin dünya ligine adım atacağını düşünüyor. Yasanın yürürlülük tarihi değişmeden ceza maddeleriyle sınırlı bir değişiklik olabileceğini belirten Arıkan, beş maddelik değişik önerilerinin iş dünyasını rahatlatacağını vurguluyor. Arıkan’ın dile getirdiği 5 değişiklik önerisi şöyle:

1- Mikro ölçekteki sermaye şirketlerinin gerçek kişiye dönüşebilmesinin yolu açılmalı.
2- Borçlanma yerine kâr dağıtımının teşvik edilmesi için stopaj düşürülmeli.
3- Ortaklara yapılan ücret ödemelerinde vergi yükü azaltılmalı.
4- Denetim maliyetleri teşvik kapsamına alınmalı.
5- Gayri nakdi sermaye konusuna açıklık getirilmeli.

Yeni Türk Ticaret Kanunu’na hazırlık kılavuzu
Yeni TTK, bazı hükümleri için istisnalar düşünülmekle birlikte Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek. Bu kanunun birçok hükmü şirketler için önemli yükümlülükler ve uyum gereklilikleri getiriyor. Yürürlük tarihinin bu derece yakın olduğu dikkate alındığında şirketlerin söz konusu yükümlülükleri karşılamak için gerekli hazırlıklar konusunda yol almış olmaları büyük önem taşıyor. Söz konusu yenilikler Türkiye’yi uluslararası platformda geçerli kurallarla tanıştıracak, haksız rekabet koşullarını ortadan kaldıracak, doğrudan yabancı yatırımcı için de cazip sonuçlar yaratacak.

Türkiye’nin önde gelen bağımsız denetim ve vergi danışmanlığı şirketlerinden Mazars Denge, Para dergisi okurları için yeni TTK ile ilgili merak edilen konuları masaya yatırdı.

İşte 25 soruda yeni Türk Ticaret Kanunu’yla ilgili merak edilenler…

Şirketlerin kayıt, muhasebe ve raporlama düzenlerine ilişkin ne tür gereklilikler ortaya çıkıyor?
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun getirdiği en radikal yeniliklerden biri tüm sermaye şirketleri için 1 Temmuz 2013 tarihi itibariyle Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (UFRS) ile uyumlu Türkiye Muhasebe Standartları’na (TFRS) göre defter tutma ve bu standartlarda hazırlanmış mali tabloların bağımsız denetimden geçirilme mecburiyetini getirmiş olması. Söz konusu düzenlemeye göre, bugüne kadar vergi kanunları ve düzenlemeleri çerçevesinde tutulan resmi defterlerin Türkiye Muhasebe Standartları’na göre tutulması, mevcut muhasebe sistem ve programlarının değerlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması gerekiyor. Mevcut muhasebe personelinin nitelikleri değerlendirilmeli, yeni personel alımı ve/veya UFRS/TFRS eğitimlerine iştirak edilmesine ilişkin planlamalar yapılmalıdır. Şirketlerin çoğunda mevcut olmayan finansal raporlama sistemleri kurulmalı, gerekli personel istihdamı ve buna bağlı altyapı çalışmaları gerçekleştirilmelidir.

TFRS’nın uygulamaya başlanmasıyla tek düzen hesap planının da revize edilmesi ve TFRS’nın getirdiği yeni hesapların ilave edilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Bu konudaki çalışmalar halihazırda devam ediyor. Şirketlerin tek düzen hesap planında yapılacak değişikliklere uyum sağlamak üzere gerekli altyapı değişiklikleri için hazır olmaları gerekiyor. Bahsi geçen tüm yükümlülüklerin 1 Ocak 2013 tarihine kadar yerine getirilmesi gerekiyor.

Kanunda, şirketlerin mali tablolarının bağımsız denetimine ilişkin ne tür yeni düzenlemeler bulunuyor?
Bağımsız denetime tabi tutulacak mali tabloların ve bunları destekleyici mali tablo dipnotlarının denetim için hazır hale getirilmesi gerekiyor. Yönetim kurulu, kanuna uygun ve özenli bir denetim yapılabilmesi için gerekli bütün bilgileri ve bunlara dayanak oluşturabilecek belgeleri denetçiye vermek durumunda. Bu nedenle bağımsız denetim sürecinde talep edilecek bilgi ve belgelerin standardizasyonu sağlanmalı, gerekli detayların denetçiye sunulacak destekleyici çalışmalarda yer almasını sağlamak üzere gerekli önlemler alınmalıdır.

Yukarıda açıklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesi için yeni TTK’da belirtilen son tarih yine 1 Ocak 2013. Yeni TTK kapsamında denetlenecek ilk mali tablolar 31 Aralık 2013 tarihli mali tablolar olacak.

Şirket içinde bir denetim ve risk komitesi oluşturulması gerekecek mi?
Pay senetleri borsada işlem gören şirketlerde yönetim kurulu, şirketin varlığını, gelişmesini ve devamını tehlikeye düşüren sebeplerin erken teşhisi, bunun için gerekli önlemler ile çarelerin uygulanması ve riskin yönetilmesi amacıyla uzman bir komite kurmak, sistemi çalıştırmak ve geliştirmekle yükümlü. Diğer şirketlerde bu komite denetçinin gerekli görüp bunu yönetim kuruluna yazılı olarak bildirmesi halinde derhal kurulur ve ilk raporunu kurulmasını izleyen bir ayın sonunda verir.

Ortaklar şirkete borçluyla yeni kanuna göre bunları geri vermek zorunda mı?
Yeni kanunla getirilen düzenlemede artık anonim şirketlerde iştirak taahhüdünden doğan borç dışında pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları yasaklandı. Anonim veya limited şirkete borçlu olan pay sahipleri ve ortaklar, anılan kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 yıl içinde nakdi ödeme yaparak borçlarını tamamen tasfiye etmek zorunda. Aksi takdirde 300 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla karşı karşıya kalacaklardır.

Şirketlerin bildirim yükümlülüğüne ilişkin gereklilikler ve yerine getirilmeme durumundaki yaptırımlar neler?
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun amaçları arasında yer alan şeffaflık prensibiyle ilgili her sermaye şirketine internet sitesi açmak ve internet sitesinin belirlenmiş bir bölümünü gerekli ilan, davet ve açıklamaları yapmaya tahsis etmek, ayrıca paydaşların bilgisine sunulması gereken finansal tablolar ve dipnotları, denetim raporları, yönetim kurulu faaliyet raporları, kurumsal yönetim ilkeleri uyum raporu gibi verileri bulundurmak mecburiyeti getirildi. Bu şekilde menfaat sahiplerinin bilgi edinme haklarının korunması amaçlanıyor. Finansal tablolarla her türlü raporların en az 5 yıl web sitesinde yayınlanması gerekiyor. Diğer bildirimlerin de en az 6 ay sitede kalması gerekiyor. Aksi takdirde yayınlanmamış hükmünde olacağı belirtiliyor. Belirtilen yükümlülükle ilgili yürürlük tarihi 1 Temmuz 2013.

Şirket sermayelerindeki 14 Şubat 2011 tarihinden itibaren geçerli olacak değişiklikler ve getirilen yeni yükümlülükler neler?
Anonim ve limited şirketlerin, yeni Türk Ticaret Kanunu’nun yayın tarihi olan 14 Şubat 2011 tarihinden itibaren 3 yıl içinde sermayelerini aşağıda belirtilen şekilde yükseltmeleri gerekiyor. Aksi halde belirtilen sürenin sonunda infisah etmiş sayılırlar. Anonim şirketler için, kuruluş sermayesi bakımından mevcut uygulamada olduğu gibi minimum sermaye 50 bin TL olarak korunuyor. Yeni düzenlemede halka açık olmayan kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş anonim şirketlerin asgari sermaye miktarı ise 100 bin TL olarak belirleniyor.

Limitet şirketler için, esas sermaye en az 5 bin TL’yken 10 bin TL’ye yükseltiliyor. Esas sermaye paylarının itibari değerleri farklı olabilir. Ancak, esas sermaye paylarının değerlerinin 25 TL veya bunun katları olması zorunluluğu getiriliyor.

Şirketinizi tek kişilik ortaklığa dönüştürmek isterseniz ne yapacaksınız?
Bilindiği gibi anonim şirketin kurulması için en az 5 kurucu ortak bulunması gerekiyordu. Ancak bundan böyle tek kurucu ortakla hem anonim hem limited şirket kurulabilecek. Bunun sonucu olarak anonim şirketlerde genel kurul ve yönetim kurulu bir kişiden ibaret olabilecek.

Şirket ana sözleşmenizi 14 Ağustos 2012 tarihine kadar değiştirmeniz gerektiğini biliyor musunuz?
Şirketlerin esas sözleşmelerine aşağıda belirtilen başlıklara ilişkin yeni hükümler konulması, bu konulara ilişkin mevcut hükümlerin değiştirilmesi gerekiyor. Anonim şirketler (joint stock company) açısından işletmenin konusu, şirketin hesap dönemi, devir sınırlamaları, yönetici isimleri, unvanları, vatandaşlıkları, yönetim kurulu üyelerine yapılacak ödemeler, genel kurulda belirlenip somut içeriği itibariyle esas sözleşmede yer almak zorunda. Bu arada, yeni kanunla ‘ultra vires’ ilkesi terk ediliyor. Bu doğrultuda şirketler ana sözleşmede yer almayan faaliyet konuları dışındaki işlemler nedeniyle üçüncü kişilere karşı artık sorumlu tutulabilecek. Yani şirketlerin ileriyi düşünerek faaliyet konularını çok geniş tutmalarına bu yasayla gerek kalmıyor.

Limited şirketler (limited liability company) açısından ise esas sermayenin itibari değeri, pay grupları, müdürlerin isimleri, unvanları, vatandaşlıkları şirket sözleşmesinde yer almak zorunda. Çıkma hakkı, sözleşmede öngörülmezse bağlayıcılık kazanmıyor.

Yeni kanunla 1 Temmuz 2013 tarihine kadar esas sözleşmede değiştirilmesi gereken “pay devri” sınırlamaları nasıl işleyecek?
Anonim şirketlerde, esas sözleşmede nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceği öngörülebilir. Bu genel bir hüküm niteliğinde. Hisse senetleri borsaya kote edilmiş anonim şirketler için ret sebepleri ve özel bir sınırlama hükmü de gösteriliyor.

Limited şirketlerde ise şirket sözleşmesinde aksi öngörülmemişse, esas sermaye payının devri için ortaklar genel kurulunun onayı şart. Devir bu onayla geçerli olabiliyor. Nama yazılı payların devrini, ret sebeplerini göstererek veya göstermeyerek sınırlandıran anonim şirketler, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde esas sözleşmelerini değiştirerek, Türk Ticaret Kanunu’nun 492 ila 498 inci maddelerine uyarlamak zorunda. Aksi hâlde bu sürenin dolmasıyla tüm sınırlamalar geçersiz hâle geliyor.

Rüçhan hakkı sınırlamaları hakkındaki yeni düzenleme neler getiriyor?
Eski düzenlemede, esas sözleşmede veya artırım kararında bu hakkın kullanılması sınırlandırılabiliyor veya ortadan kaldırılabiliyordu. Yeni düzenlemede ise haklı sebeplerin varlığı aranıyor. Bu hüküm 1 Temmuz 2012 tarihi itibariyle uygulamaya koyulacak.

Yeni kanunla getirilen şarta bağlı sermaye artırımı nedir?
Şirketten veya topluluk şirketlerinden alacaklı olanlara veya çalışanlara yeni payları edinmek hakkı sağlamak suretiyle sermayenin şarta bağlı olarak artırılması söz konusu olabilecek. Ancak şarta bağlı sermaye artırımı için genel kurulun şirketin esas sözleşmesinde bir değişikliğe giderek bu konuyu ayrıca düzenlemesi gerekiyor. Bu düzenlemeyle işçilerin şirkete ortak olması imkanı sağlanıyor.

Esas sözleşmede yapılacak değişikliklerde toplantı ve karar nisaplarına yer verilecek mi?
Bir anonim şirketin var olan esas sözleşmesinde veya bir limited şirketin şirket sözleşmesinde genel kurulun toplantı ve karar nisaplarına, madde numarası belirtilerek veya belirtilmeksizin eski kanun hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüşse bu şirketler Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde esas sözleşmelerini veya şirket sözleşmelerini değiştirerek, anılan kanuna uygun düzenleme yapacaklar. Aksi halde bu sürenin geçmesiyle Türk Ticaret Kanunu’nun genel kurulun toplantı ve karar nisaplarına ilişkin hükümleri uygulanacak. Sadece bu altı ay içinde yapılan genel kurullarda eski kanunun genel kurulların toplantı ve karar nisapları hakkındaki hükümleri uygulanacak.

Yeni kanunda toplantı ve karar nisaplarıyla ilgili hangi değişiklikler var?
Yeni kanunda farklı sözleşme değişiklikleri için dört farklı nisap öngörülüyor. Buna göre oybirliği gerektiren, esas sermayenin en az yüzde 75, yüzde 50 ve yüzde 60’ının olumlu oylarını gerektiren konu ayrımına gidiliyor.

Azınlık haklarının etkin bir şekilde kullanılması konusunda getirilen yenilikler neler?
Yeni kanun azınlık haklarının etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyen, gündeme bağlılık ilkesine önemli istisnalar getiriliyor. Esas sözleşmeyle çağrı hakkı az sayıda paya sahip pay sahiplerine noter kanalıyla tanınırken ayrıca gündeme madde konulması istemi yine noter aracılığıyla yapılabilecek. İstemleri yerine getirilmeyen veya reddedilen azınlık pay sahipleri mahkemeye başvurabilecek. Burada getirilen yenilikler 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren uygulamaya konulacak.

Genel kurul toplantılarında kimlerin bulunması gerekiyor?
Önceki düzenlemeden farklı olarak, pay sahipleri yanında genel kurul toplantılarında bir murahhas, bir yönetim kurulu üyesi, bağımsız denetçi ve işlem denetçisi bulunmak zorunda.

Çağrısız genel kurul açısından getirilen yenilik nedir?
1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla yeni kanunda çağrısız genel kurul toplantısında alınan kararların geçerli olabilmesi için yüzde 100 katılım aranıyor. Aksi halde genel kurulun karar alması mümkün olmayacak.

Yeni kanuna göre anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerini seçerken nelere dikkat edilmeli?
Anonim şirketin temsile yetkili yönetim kurulu üyelerinden en az birinin yerleşme yerinin Türkiye’de bulunması ve Türk vatandaşı olması şart. Ayrıca birden fazla üye sayısı olan yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmesi şartı getiriliyor. Bu şart tek üyeli yönetim kurulunda aranmıyor.

Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihte görevde bulunan anonim şirket yönetim kurullarıyla limited şirket müdürleri, görevden alınmaları veya yönetim kurulu üyeliğinin başka bir sebeple boşalması hâli hariç, sürelerinin sonuna kadar görevlerine devam edecekler.

Tüzel kişiliğinizin temsilciye artık ihtiyacı olmadığını bizzat tüzel kişinin yönetim kurulu üyesi olmasının zorunlu olduğunu biliyor musunuz?
Yeni kanunla, tüzel kişilerin yönetim kurulu üyesi olabilmelerine olanak sağlanarak tüzel kişinin doğrudan yönetim kurulunda üye olabileceği düzenleniyor. Böylelikle tüzel kişinin yönetim kurulu üyesi olarak şirkete, pay sahiplerine ve alacaklılara karşı sorumlu tutulmasının yolu açılıyor. Zira yönetim kuruluna tüzel kişinin temsilcisi olarak üye seçilen bir gerçek kişinin, Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde istifa etmesi, onun yerine tüzel kişinin ya da başkasının seçilmesi gerekiyor.

Yönetim teşkilatına ilişkin yönergeyi nasıl ve ne zaman hazırlamak gerekiyor?
Yeni kanun gereğince şirketler yönetim kurulunun devredilmez ve vazgeçilemez görev ve yetkilerinden biri olarak sayılan “yönetim teşkilatı”nın belirlenmesi nedeniyle bir teşkilat yönergesi hazırlamak zorunda. Teşkilat yönergesinde yönetim kurulunun üst düzey yöneticilerin görev tanımlarına ve yetki ayrımlarına yer verilmesi gerekiyor.

Yönetim kurulu üyelerinin sigortalanması nasıl olacak?
Halka açık şirketler için getirilen ek düzenlemede, yönetim kurulu üyelerinin, görevlerini yaparken kusurlarıyla şirkete verebilecekleri zararların güvencesi olarak isteğe bağlı zarar sigortası getiriliyor.

Şirket sermaye artırımı, azaltımı, birleşme ve tür değiştirme işlemleri yeni kanunda hangi usul ve esaslara tabi olacak?
Bundan böyle birleşme, sermaye artırımı, azatlımı ve bölünme işlemlerinde mahkeme yoluyla özvarlık tespiti yapılmayacak. Bu işlemler bağımsız denetim şirketlerince verilen hizmetler doğrultusunda işlem denetçileri tarafından gerekleştirilecek.

Oyda imtiyazlı hak sahiplerine getirilen sınırlamalar neler?
İmtiyazlı oy, eşit itibari değerdeki paylara farklı sayıda oy hakkı verilmesi suretiyle tanınıyor. Yeni kanunla getirilen sınırlamada bu bir paya en çok 15 oy hakkı tanınıyor. Bu sınırı aşan sayıda oyda imtiyaz öngören esas sözleşme hükümleri, Türk Ticaret Kanunu’nun yayın tarihi olan 14 Şubat 2011’den itibaren üç yıl içinde yeni kanuna uyarlanacak.

Oyda imtiyaz hakkı esas sözleşme değişikliğinde, işlem denetçilerinin seçiminde ve ibra ve sorumluluk davası açılmasında kullanılamıyor. Bu hüküm, anılan kanunun yayın tarihi olan 14 Şubat 2011’den itibaren bir yıl sonra uygulanacak. Ülkemizde kötüye kullanımına ilişkin birçok örneği bulunan bu uygulama sadece yasaklanmakla kalmamış, hükme aykırı davranış aynı zamanda cezaya (300 günden az olmamak üzere adli para cezası) da bağlanmış durumda.

Çıkarmak istediğiniz bir pay sahibi olduğunda ne yapacaksınız?
Artık “squeeze out” uygulaması sayesinde bu mümkün! Squeeze out, pay sahibinin işten çıkarılması anlamına geliyor. Anonim şirketler için getirilen bu uygulamayla en az yüzde 90 pay çoğunluğuna sahip hakim şirket, kanunda öngörülen bir sebeple azınlığı ortaklıktan çıkarabilecek. (Bu hak özellikle birleşme ve bölünme bağlamında düzenleniyor.)

Elektronik ortamda şirketiniz ne kadar faal?
Yeni kanunla şirketlerin birçok işlemi online yapması mümkün hale geliyor. Limited şirketlerde müdürler kurulu, anonim şirketlerde ise yönetim kurulu toplantılarının artık online ortamda yapılması mümkün olacak. Ayrıca her şirket güvenli elektronik imza edinmek, kurulacak olan KEP (kayıtlı elektronik posta sistemine) üye olmak zorunda.

Yeni kanunda, acente sözleşmelerinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hangi hükümler var?
Tarafların sözleşmenin sona ermesinden sonra geçerli olmak üzere akdettikleri rekabet yasağı sözleşmesi için yeni kanun, bu sözleşme için bir yazılılık şartı getiriyor. Azami süre ise en çok iki yıl olarak öngörülüyor. Anlaşmanın bütün şartlarını içeren ve müvekkilin imzasını içeren bir belgenin makul bir süre içinde acenteye verilmiş olması da gerekiyor. Aksi halde acente, sınırlama sözleşmesinin hüküm kazanmadığı def’inde bulunabilecek.


PARA DERGİSİ