K.K-----MADDE 3
İKİNCİ BÖLÜM : KAÇAKÇILIK FİİLLERİ

KAÇAKÇILIK SUÇLARI
(Değişik madde ve başlığı: 6455 - 28.3.2013 / m.54)(1) Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Eşyanın, gümrük kapıları dışından ülkeye sokulması halinde, verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılır.

(2) Eşyayı, (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “aldatıcı işlem ve davranışlarla” gümrük vergileri kısmen veya tamamen ödenmeksizin ülkeye sokan kişi, (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “iki yıldan” beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(3) Transit rejimi çerçevesinde taşınan serbest dolaşımda bulunmayan eşyayı, rejim hükümlerine aykırı olarak gümrük bölgesinde bırakan kişi, (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “bir yıldan üç yıla” kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Belli bir amaç için kullanılmak veya işlenmek üzere ülkeye geçici ithalat ve dahilde işleme rejimi çerçevesinde getirilen eşyayı, (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “hile ile yurt dışına çıkarmış gibi işlem yapan kişi, bir yıldan üç yıla” kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(5) Birinci ila dördüncü fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesine iştirak etmeksizin, bunların konusunu oluşturan eşyayı, bu özelliğini bilerek ve ticarî amaçla satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “bir yıldan üç yıla” kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(6) Özel kanunları gereğince gümrük vergilerinden kısmen veya tamamen muaf olarak ithal edilen eşyayı, ithal amacı dışında başka bir kullanıma tahsis eden, satan veya devreden ya da bu özelliğini bilerek satın alan veya kabul eden kişi, (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “altı aydan iki yıla” kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(7) İthali kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeye sokan kişi, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren suç oluşturmadığı takdirde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. İthali yasak eşyayı, bu özelliğini bilerek satın alan, satışa arz eden, satan, taşıyan veya saklayan kişi, aynı ceza ile cezalandırılır.

(8) İhracı kanun gereği yasak olan eşyayı ülkeden çıkaran kişi, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “bir yıldan üç yıla” kadar hapis ve beş bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(9) (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “İlgili kanun hükümlerine göre teşvik, sübvansiyon veya parasal iadelerden yararlanmak amacıyla ihracat gerçekleşmediği hâlde gerçekleşmiş gibi gösteren ya da gerçekleştirilen ihracata konu malın cins, miktar, evsaf veya fiyatını değişik gösteren” kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Beyanname ve eki belgelerde gösterilen ile gerçekte ihraç edilen eşya arasında yüzde onu aşmayan bir fark bulunması halinde, sadece 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.

(10) Kaçakçılık suçunun konusunu oluşturan eşyanın akaryakıt ile tütün, tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkiler olması halinde, (Değişik ibare: 6545 - 18.6.2014 / m.89) “yukarıdaki fıkralara göre verilecek cezalar yarısından iki katına kadar artırılır, ancak bu fıkranın uygulanması suretiyle verilecek ceza üç yıldan az olamaz”.

(11) (Değişik : 6545 - 18.6.2014 / m.89) Ulusal marker uygulamasına tabi olup da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun belirlediği seviyenin altında ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıtı;

a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,

b) Satışa arz eden veya satan,

c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,
kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, marker içermeyen veya seviyesi geçersiz olan akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya HÜKMOLUNUR.

(12) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan izin alınmadan; akaryakıt haricinde kalan solvent, madenî yağ, baz yağ, asfalt ve benzeri petrol ürünlerinden akaryakıt üreten veya bunları doğrudan akaryakıt yerine ikmal ederek üreten, satışa arz eden, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticarî amaçla satın alan, taşıyan veya saklayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(13) Her türlü üretim, iletim ve dağıtım hatları dahil olmak üzere sıvı veya gaz halindeki hidrokarbonlarla, hidrokarbon türevi olan yakıtları nakleden boru hatlarından, depolarından veya kuyulardan kanunlara aykırı şekilde alınan ürünleri satışa arz eden, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticarî amaçla satın alan, taşıyan veya saklayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(14) Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman bulunduranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(15) Ulusal markeri yetkisiz olarak üreten, satışa arz eden, satan, yetkisiz kişilerden satın alan, kabul eden, bu özelliğini bilerek nakleden veya bulunduranlar, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ulusal markerin kimyasal özelliklerini taşımasa bile, bu madde yerine kullanılmak amacıyla üretilen kimyasal terkipler hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.

(16) Tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin ambalajlarına kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretlerin taklitlerini imal eden veya ülkeye sokanlar ile bunları bilerek bulunduran, nakleden, satan ya da kullananlar üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(17) Tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin ambalajlarına kamu kurumlarınca uygulanan bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri; ilgili mevzuatta belirlenen şekilde temin etmesine rağmen belirlenen ürünlerde kullanmaksızın bedelli veya bedelsiz olarak yayanlar, bunları alma veya kullanma hakkı olmadığı halde sahte evrak veya dokümanlarla veya herhangi bir biçimde ilgili kurum ve kuruluşları yanıltarak temin edenler, bunları taklit veya tahrif ederek ya da konulduğu üründen kaldırarak, değiştirerek ya da her ne suretle olursa olsun tedarik ederek amacı dışında kullananlar üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.

(18) (Değişik : 6545 - 18.6.2014 / m.89) Ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ya da taklit veya yanıltıcı bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri taşıyan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri;

a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,

b) Satışa arz eden veya satan,

c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,
kişi üç yıldan altı yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, tütün mamullerinin etil alkol, metanol ve alkollü içkilerin kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya HÜKMOLUNUR.

(19) (28.6.2014 tarihli ve 29044 sayılı R.G.'de yayımlanan, 18.6.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 89. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)

(20) (28.6.2014 tarihli ve 29044 sayılı R.G.'de yayımlanan, 18.6.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 89. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)

(21) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiiller, teşebbüs aşamasında kalmış olsa bile, tamamlanmış gibi cezalandırılır.

(22) (Ek: 6545 - 18.6.2014 / m.89) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan suçların konusunu oluşturan eşyanın değerinin fahiş olması hâlinde, verilecek cezalar yarısından bir katına kadar artırılır.



ÖRNEK DİLEKÇE:1


YARGITAY ( )CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA

GÖNDERİLMEK ÜZERE

.................ASLİYE CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NA


Dosya No :Esas No:20..../……. Karar No:20...../………….. 


TEMYİZ EDEN
SANIK : ……………


MÜŞTEKİLER :1- Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanlığı.

2- Gümrük Müdürlüğü ............./..........


KONU : Süre tutum dilekçem ile temyiz ettiğim …………../20..... tarihli .......İli .....Asliye Ceza Mahkemesi’nin Esas No:20..../………. Karar No:20..../………….. sayılı kararının gerekçeli karar tarafıma tebliğine müteakip temyiz dilekçemdir.


TEBLİĞ TARİHİ :.../.../20....

OLAYLAR :

........İlinde mukim bulunduğum İlden ........ İline gelecek iken, arkadaş çevremin istemi ve kendi kullanımım için 15 karton sigara satın aldım. .../.../20.... tarihli arama ve el koyma kararına istinaden ............İli .........mevkii uygulama noktasında kolluk güçlerince sigaralara el konulmuştur.

Malzemenin bandrolsüz ve gümrük kaçağı olması, netice olarak gümrük işlemlerine tabi olmaksızın yurda sokulmuş sigara bulundurduğum/taşıdığım gerekçesi ile ...........Cumhuriyet Başsavcılığı Esas No:…../…………. İddianamesi ve ........İli.....Asliye Ceza Mahkemesi Esas No:20....../……….. Karar No:20...../………… K numaralı dava ile hüküm kurulmuştur.


AÇIKLAMALAR :

.........İli.....Asliye Ceza Mahkemesi Esas No:20..../……….., Karar No:20...../………… nolu kararı .../.../2015 tarihinde tarafıma tebliğ edilmiştir. İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar, yetersiz inceleme ve lehime olan hükümler uygulanmadığından hukuka aykırı olduğu kanaatindeyim. Ayrıca, ikrar, etkin pişmanlık, delil yetersizliği ve şüpheden sanık yararlanır ilkeleri gözetilmeden ceza verilmesi nedeniyle söz konusu kararı temyiz etme gereği doğmuştur. Şöyle ki;

Yargılamayı yapan mahkemenin karar verirken öncelikle sanığın söz konusu suçun işlenmesinde etkin pişmanlık, samimiyeti, ikrarı gibi cezaya etki edecek taleplerini dikkate alması yani savunma hakkının kısıtlanmadan Adil yargılanma imkanını sağlaması gerekir. Yargılamayı yapan yerel mahkeme, söz konusu malzemeyle ilgili arama, elkoyma, soruşturma ve yargılama aşamalarında en başından samimi duruş sergilememe rağmen, en ağır haliyle ceza hükmü kurmuştur.. Bu anlamda ilk derece mahkemesinin yeterli inceleme yapmadan vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğu kanaatindeyim.

Tarafıma atfedilen suç 5607 sayılı yasanın 3/18 maddesi olup bu suça dair Maddi unsur: Bu suçların konusunu oluşturan eşyayı kaçak olduğunu bilerek, ticari amaçla satın almak, satışa arz etmek, satmak, taşımak veya saklamaktır.Manevi unsur: Failin satın aldığı, satışa arz ettiği, sattığı, sakladığı veya taşıdığı eşyanın Kanunun 3’üncü maddesinin ilgili fıkralarında düzenlenen suçlara konu olduğunu, yani kaçak eşyadan olduğunu bilmesi ve ticari amaçla kasıtlı olarak kaçak eşyayı satın alması, satışa arz etmesi, satması, taşıması veya saklaması gerekmektedir. Bu anlamda kaçak eşyanın bilmeden satın alınması veya şahsi tüketim amacıyla kullanılması suç değildir. Nitekim, kendi şahsi kullanımım ve yakın çevremin istemi ile söz konusu malları satın aldığımı ifade ettim.

Tüm bu anlatımlarım ışığında , kıt kanaat çalışarak geçimini sağlayan , senelerdir de hiçbir problem yaşamadan, hatta adliyelere bile yolu düşmeyen, ailesini geçindirmekle meşgul biriyim. Sayın Mahkemece, zikrettiğim hususlarla beraber, SABIKASIZ olduğum da dikkate alınmamış, lehe olan kanun hükümleri uygulanmadan hakkımda ceza kararı verilmiş olup, bu karar hukuka aykırı ve BOZULMASI gerekmektedir.

İSTEM SONUCU : Yukarıda arz ettiğim nedenler ve Yüksek Mahkemenin de re’sen dikkate alacağı diğer nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA karar verilmesi saygılarımızla arz ve talep olunur. .../..../2015


Temyiz Eden
Sanık
Adı ve Soyadı
İmza





ÖRNEK DİLEKÇE:2

YARGITAY ( ) CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA

SUNULMAK ÜZERE

.............................ASLİYE CEZA MAHKEMESİ’NE

GÖNDERİLMEK ÜZERE

.............NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİ ‘NE


Dosya No :Esas No: 20...../……… --Karar No:20..../........K.


TEMYİZ EDEN
SANIK :………………………………………


DAVACI :K.H

MÜŞTEKİ :............... Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...........


KATILAN : Tütün Ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ :A v. …………….


TEBLİĞ TARİHİ : .../..../2015

KONU :........... Asliye Ceza Mahkemesi .../..../20......tarihli 20..../.......E , 20....../…… K. Sy kararının BOZULMASI istemi.

AÇIKLAMALAR :

.............Asliye Ceza Mahkemesi ……/…. E , ……./……….. K. .../..../ 20.....tarihinde tarafıma tebliğ edilmiştir. İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar, öncelikle eksik bilgilendirme nedeniyle savunma hakkımın kısıtlandığı ve yetersiz, eksik inceleme ve gerekçeden yoksun olduğundan hukuka aykırıdır.Yargılamayı yapan mahkemenin karar verirken öncelikle sanık olarak söz konusu suçu işlediğime dair kesin ve inandırıcı delillerin olması ve sanık olarak masumiyetimin ispatlama konusundaki taleplerimi dikkate alması yani savunma hakkının kısıtlanmadan Adil yargılanma imkanının sağlanması gerekir. Yargılamayı yapan yerel mahkeme, söz konusu suçun işlendiğine yönelik en önemli husus olan taşıdığım eşyanın kaçak olup olmadığını bilip bilmediğimi araştırmadan, bu konuda yeterli ve şüpheden uzak bir kanaate varmadan ceza hükmü kurmuştur. Bu anlamda ilk derece mahkemesinin yeterli inceleme yapmadan vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğu kanaatiyle, kararı temyiz etme gereği doğmuştur. Şöyle ki;

1-)Benim bu suçu işlediğime dair olarak diğer deliller toplanmadığı gibi, ticari amaçla değil kullanım amaçlı aldığıma dair beyanlarım dikkate alınmamıştır. Bu nedenle isnat edilen suçu işlemediğim gibi , suçun gerek maddi gerekse manevi unsurları eksik kalmıştır. Gerek savcılık soruşturmasında, gerekse Sayın Mahkeme hüküm kurarken, gerekli araştırmayı yapmadan, ki muhtemelen sadece malların yanımda yakalanmasını esas alıp suçun unsurlarının oluşup oluşmadığını değerlendirme dışı bırakmıştır.

2-)Adil Yargılanma Hakkı Tanınmamıştır: Yargılamayı yapan mahkemenin karar verirken öncelikle sanığın söz konusu suçu işlediğine dair kesin ve inandırıcı delillerin olması ve sanığa masumiyetini ispatlama konusundaki taleplerini dikkate alması yani savunma hakkının kısıtlanmadan adil yargılanma imkanının sağlanması gerekir. Savunma hakkı eksik bilgilendirme nedeniyle sınırlandırılmıştır. Piyasada rahatlıkla bulunabilen ve heryerde satılan ucuz sigarayı kullanım amaçlı olarak aldığım göz ardı edilmiştir. Bu anlamda Savcılık veya Sayın Mahkeme her yerde bu sigaraları satan asıl faillerin bulunması ve adaletin sağlanması adına, suça konu malları, açıklamalarım doğrultusunda, suç üstü yaparak asıl faillerin ceza almasını sağlayabilirdi.

3-)Lehe olan kanun hükümleri uygulanmamıştır ve karar gerekçesizdir : Yanımda taşıdığım ürünlerin kaçak olduğunu bilmeden aldığımdan dolayı suçsuzum. Bu nedenle TCK.nın 50/1 maddesi uygulanmadığı gibi TCK 231.Maddesi de uygulanmamıştır. Tek başına yasal şartların oluşmadığı ibaresi sayın yüksek mahkemenin takdir edeceği gibi bir gerekçe değildir. Sayın ilk derece mahkemesi gerekli araştırmayı yapmadan, suça konu az sayıdaki sigarayı ve üstelik kullanım amaçlı olmasını dikkate almadan, suçun esas unsurlarının oluşup oluşmadığının değerlendirme dışı bırakmış, lehe olan hükümleri uygulanmamıştır. Benim TCK’nın 231. Maddesinden yararlanmam gerekirdi. Bana tam bir açıklama yapılmadan ifadem alınmış ve adeta dosyaya bir günah keçisi bulunarak kapatılmış ve doğru düzgün bir araştırma yapılmadan tek celsede karar verilmiştir. TCK 231. Madde konusunda ve süreç konusunda yeterince bilgilendirilmedim. Zira 231. Maddenin uygulanmasını isteyip istemediğine yönelik net bir beyan dosya kapsamında yoktur. Yeterince bilgilendirilmiş olsam, hapis cezası yerine hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını, her normal ve orta zekalı vatandaş gibi isterdim.

Tüm bu anlatımlarım ışığında eksik inceleme sonucu masumiyetimi ispatlamaya olanak verilmeden ve yeterince aydınlatılmadan TCK, Anayasaya ve AİHS ne aykırı olarak adil savunma hakkı ihlal edilerek hakkımda ceza kararı verilmiş olup, bu karar hukuka aykırıdır. Hakkımda hem para cezası hem de hapis cezası verilmiştir. İndirim sebebinin ve neden TCK 231. Maddenin uygulanmadığı gerekçelendirilmemiş ve hatta bu maddenin ne anlama geldiği konusunda yeterince bilgilendirilmedim. Öncelikle kararın yukarıda ifade ettiğim sebeplerle delil yetersizliğinden ve eksik incelemeden kararın esastan BOZULMASI, sayın yüksek mahkeme aksi görüşteyse en azından 231. Maddesinin uygulanması koşulları gerçekleşmediğinden usulden bozularak bu maddenin yeniden değerlendirilmesinin sağlanmasını talep ederim.

İSTEM SONUÇ: Yukarıda açıklanan ve Yüksek mahkemece re’sen göz önüne alınacak sebeplerle, temyiz dilekçemin kabulüyle Yerel Mahkeme kararının BOZULMASINA karar verilmesi saygılarımla arz olunur. ..../..../2015


Temyiz Eden 
Sanık
Adı ve Soyadı
İmza




T.C.
YARGITAY
7.CEZA DAİRESİ
ESAS NO:2014/5993
KARAR NO:2015/225
KARAR TARİHİ: 13/01/2015

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamına göre, sanığın Hakkari ilinden satın aldığı sigaralarla öğrenim gördüğü Erzincan iline dönerken, içerisinde yolcu olarak bulunduğu otobüste güvenlik güçlerince yapılan aramada, aracın bagaj kısmından sanığa ait toplam 160 paket Prestige marka sigaranın ele geçirildiği, sanığın aşamalarda dava konusu sigaraları kişisel kullanım amaçlı satın aldığı yönünde savunmalarda bulunduğu, sanığın sigaraları ticari amaçla satın alarak bulundurduğuna ilişkin cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı anlaşılmakla, beraati yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Müsadere kararında sigara miktarının 160 paket yerine 1500 paket olarak gösterilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/01/2015 gününde oybirliğiyle karar



YARGITAY 7. Ceza Dairesi
Esas: 2013/7649
Karar: 2014/6071

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

17.03.2010 tarihli olay tutanağına göre, önleme aramasında durdurulan araçta yolcu olarak bulunan sanığa ait dava konusu 1 markaya ait 140 paket sigaranın ele geçmesi, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında sigarayı içmek için satın aldığını beyan etmesi ile ele geçen sigara miktarının kişisel kullanım miktarında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanığın kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gözetilerek beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.04.2014 günü oybirliğiyle karar verildi. 


YARGITAY 7. Ceza Dairesi
Esas: 2013/15109
Karar: 2014/13537

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

Olay tarihinde yolcu otobüsünde kolluk görevlilerince yapılan aramada, iki kişi olan sanıkların, farklı koltuk ve bagajlarında bulunan sigaraların toplu kaçakçılık eylemine konu olmadığı halde, iştirak iradesi belirtilmeden, toplu kaçakçılık suçunun ne şekilde oluştuğuna ilişkin gerekçe karar yerinde gösterilip tartışılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi,

1-Sanık A...'ın mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde,

a) Sanığa ait bagajda 13 karton kaçak ve bandrolsüz sigara ele geçirildiği ve sanığın aşamalardaki savunmasında sigaraları kişisel ihtiyacı için bulundurduğunu savunması karşısında, yakalanan sigara miktarına nazaran sanığın savunmasının aksine somut bir kanıtta bulunmaması nedeniyle dava konusu eşyanın ticari miktar ve mahiyette olmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,

2-Sanık S...’in mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;

a)Suç tarihi ve suça konu eşyanın niteliğine göre, sanığın 5752 sayılı yasa ile değişik 4733 sayılı yasanın 8/4.fıkrası uyarınca cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,

b)Suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresinin davaya katılan olarak kabul edilip lehine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,

Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddeci uyarınca BOZULMASINA, aynı Yasanın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 19/06/2014 günü oybirliğiyle karar verildi. 


YARGITAY 7. Ceza Dairesi
Esas: 2013/9499
Karar: 2014/5879

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;

17.10.2010 tarihli olay tutanağına göre, sanığın elinde bulunan poşette şüphe üzerine yapılan aramada dava konusu 100 paket sigaranın ele geçmesi, sanığın aşamalarda değişmeyen savunmalarında sigarayı içmek için satın aldığını beyan etmesi ile ele geçen sigaranın miktar itibariyle kişisel kullanım kapsamında kalması karşısında ve tüm dosya kapsamına göre sanığın kaçak sigaraları ticari maksatla bulundurduğuna ilişkin mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gözetilerek beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,

Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI OY


4733 sayılı yasanın 8/4.fıkrasında "ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan ürünleri ya da taklit işaretleri taşıyan ürünleri ticari amaçla bulunduran, nakleden, satışa arz eden veya satanlar ile ambalajlar üzerinde bulunan ürün bilgileri ile bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretleri içerdiği bilgilerin farklı olması halinde bu ürünleri üreten veya ithal edenlere" müeyyide getirilmiş olup bu fıkranın uygulanabilmesi için ürünün yurt içinde üretilmesi veya yurt dışından yasal olarak ithal edilmesi gerekir. Yurt dışından kaçak getirilen eşyaya bandrol, etiket, pul, hologram vs. konması mümkün değildir. Dolayısıyla 4733 sayılı yasa yönünden işlenemez suç söz konusu olduğundan kaçak sigara bulunduranlar için ancak 5607 sayılı kaçakçılık yasası uygulanabilir. İzah edilen nedenlerle sayın çoğunluğun 1 ve 4 nolu bozma nedenlerine katılmıyorum.
Muhalif Üye 



T.C.
YARGITAY
7.CEZA DAİRESİ
ESAS NO:2014/8393
KARAR NO:2015/304 
KARAR TARİHİ: 14.01.2015

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tarihinde sanıkların bulunduğu araçta yapılan aramada 30 karton kaçak ve bandrolsüz sigaranın ele geçirildiği dosya kapsamına göre mahkemece verilmiş bir arama kararı olmadığı gibi gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama emrininde bulunmadığı, sanıkların aşamalardaki savunmalarında ele geçen sigaraları paylaşarak sahiplenmeleri ve kişisel ihtiyaç için aldıklarını savunmaları ayrıca sanıkların kendi nam ve hesabına aldıkları sigara miktarının kişisel kullanım sınırında kalması ve ticari amaçla bulundurduklarına ilişkin bir delil de elde edilememesi karşısında, savunmaların aksine atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmasına yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Yasaya aykırı sanıklar ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasa'nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.



kararara.com