Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulunca hazırlanan ve Bakan Mehmet Şimşek tarafından onaylanarak, uygulamaya giren Yönerge ile Bakanlık bünyesindeki memur soruşturmalarında uygulanacak usul ve esaslar belirlendi.

Memurlar ile diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri ve 4483 sayılı kanun kapsamına giren suçlar hakkında izlenecek usuller ile yürütülecek iş ve işlemleri kapsayan Yönergede, ön incelemeden delillerin toplanmasına, tanıkların durumundan, bilirkişi tayinine, arama ve el koymadan, ifadeye çağırma işlemine, görevden uzaklaştırmadan, soruşturma iznine kadar her konuda ayrıntılı düzenlemeye gidildi.

Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanı Raci Ün, kamuda Devlet Memurları ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun uygulanması sırasında sadece kamu kuruluşları arasında değil, aynı kamu kuruluşunda bile farklı uygulamalara gidildiğini belirtti.

Uygulamada kamu görevlisine ilişkin ''şüpheli mi, sanık mı'' ayrımının bile doğru yapılmadığını kaydeden Ün, şunları söyledi:

''İşleyişteki farklılıklar nedeniyle inceleme ve soruşturmalar sırasında sık sık bazı sorunlar yaşanıyordu. Memur hakkında bir ihbar ya da şikayet geldiğinde incelemeyle görevlendirilecek kişi hangi yetkiyi, hangi şekilde kullanacak, bu konuda bir uygulama birliği bulunmuyordu. Örneğin şüpheli durumundaki kişiler bazen sanık muamelesi görüyordu.
Çıkardığımız Yönerge, kamuda bir ilk ve reform niteliğinde bir düzenleme. Memur soruşturmalarında ön inceleme ile görevlendirilenlerin haiz olduğu yetkiler ile bu yetkilerin kullanım şekli ve koşullarını topluca gösteren ilk resmi doküman. 50 madde ve işleyişe ilişkin 39 standart belgeden oluşan Yönerge ile vatandaşların ihbar ve şikayetlerinin nasıl değerlendirileceği konusuna da standart getiriliyor. Şikayet edilen memur açısından da, kendisinin nasıl bir işleme tabi tutulacağı hususunda şeffaflık sağlanması, iş ve işlemlerde de sürat ve kalite artışı hedefleniyor. Susma hakkı ve bilgisayarlarda aramaların nasıl yapılacağı konuları dahil pek çok hususta ayrıntılı düzenlemelere yer veriliyor. Her işleme ilişkin resmi belge örnekleri de Yönerge ekinde bulunuyor.''


Diğer kamu kuruluşlarına da gönderilecek

Teftiş Kurulu Başkanı Ün, Maliye Bakanı Şimşek onayı ile uygulamaya koydukları Yönergeyi, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile Teftiş Kurullarına da göndereceklerini bildirdi.
Raci Ün, diğer kuruluşların da Yönerge hükümlerinden yararlanmaları durumunda, kamuda memur ve diğer kamu görevlilerine ilişkin soruşturmalarda uygulama birliğinin ortaya çıkacağını ifade etti.

Yönerge neleri öngörüyor?

Maliye Bakanlığının Yönergesi kapsamında, Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanuna ilişkin uygulamalarda şu esaslar geçerli olacak:
-Yöneticiler, Kanun kapsamında değerlendirilebilecek bir fiilin varlığını ihbar, şikayet, bilgi, belge ve bulgulara dayanarak öğrendiklerinde, bunun somut, özel nitelikte olup olmadığını, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanıp dayanmadığını, ihbar ya da şikayet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru isim, imza ve adresinin bulunup bulunmadığını ya bizzat araştıracak ya da bu işi bir personele yaptıracak.

Araştırma sonunda da en kısa sürede bir rapor düzenlenerek üst merciye iletecek.
-Cumhuriyet Başsavcılıklarından gelen soruşturma izin talepleri için de, yetkili mercinini ön inceleme yaptırması esas olacak. Ön incelemeye tabi tutulmayan ihbar ve şikayetlerin işleme konu olmadığına dair bilgi de, yetkili mercinin imzasıyla dilekçe sahibi kişi ya da merciye gönderilecek.

Teftiş ve denetim sırasında suç tespiti

-Denetim elemanları, inceleme esnasında doğrudan ya da ihbar ve şikayet üzerine Kanun kapsamına giren fiil tespit ederse, gerekli bilgi ve belgeleri toplayarak düzenleyecekleri raporu ivedilikle yetkili mercie iletilmek üzere bağlı oldukları birime gönderecek.
-Tespite konu fiilin Mal Bildiriminde Bulunulması Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu kapsamına girmesi halinde, denetim elemanları kendi yönetmelikleri uyarınca işlem tesis edecek.
-Ön inceleme ile görevlendirilenler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren mercilerin bütün yetkilerine haiz olarak Ceza Muhakemesi Kanununa (CMK) göre işlem yapabilecek.
Bu çerçevede ön inceleme ile görevlendirenler CMK'nın soruşturma işlemlerine ilişkin hükümler çerçevesinde hakkında ön inceleme yürüttükleri kişilerin leh ve aleyhlerindeki bütün delilleri toplayacak. Bu maksatla varsa, muhbir ve müştekiyle tanıkların ve hakkında ön inceleme yapılan memurların ifadelerini alabilecek, gerekirse kolluk gücü ile getirtebilecek, bilirkişi atayıp keşif yapabilecek, el koyma ve arama yollarına da başvurabilecek.

Sanık değil, şüpheli

-Ön inceleme evresinde suç şüphesi altında bulunan memur veya diğer kamu görevlisi, ''şüpheli'' sıfatıyla adlandırılacak. Ön incelemenin hiç bir aşamasında hakkında ön inceleme yürütülen memur ya da kamu görevlisi hakkında ''sanık'' sıfatı kullanılamayacak.
-CMK'nın 169'uncu maddesine göre ön inceleme esnasında şüphelinin ifadesinin alınması, tanığın ve bilirkişinin dinlenmesi, keşif ve arama yapılması gibi işlemlerde tutanak düzenlenecek.
-Aynı madde uyarınca, şüphelinin ifadesinin alınması, tanığın ve bilirkişinin dinlenmesi, keşif ve arama yapılmasına yemin verdirilmek şartıyla bir zabıt katibi bulundurulabilecek, katip ''hiç kimseden korkmayarak, hiç bir tesir altında kalmadan zaptı gereken hususları doğru ve eksiksiz bir biçimde kaydedeceğime, ve bunları hiç bir zaman üçüncü kişilere açıklamayacağıma namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim''şeklinde yemin edecek.

Tanıkların durumu

Tanıkların çağrı kağıdı ile çağrılması esas olmakla birlikte sözlü olarak da çağrılabilecek. Çağrı kağıtlarına, gelmediği takdirde CMK'nın 44'üncü maddesine göre işlem yapılacağı belirtilecek. İlk çağrıya mazeret belirtmeksizin gelmeyen tanığın zorla getirilmesini temin için yeniden belirlenen gün ve saati gösterir ihzar müzekkeresi düzenlenecek ve Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilecek.
Asker tanıklarla ilgili davetiye tebliği ve ihzaren getirtilme (zor kullanarak) işlemleri bağlı olduğu askeri makamlar aracılığı ile yerine getirilecek.
Bu gibi kimselere dinlenmeden evvel tanıklıktan çekilme hakları olduğu söylenecek.
-Avukatlar, hekimler, diş hekimleri, eczacılar, ebeler ile bunların yardımcıları, mali müşavir ve noterler, bu sıfatları dolayısıyla öğrendikleri bilgiler sebebiyle tanıklıktan çekinebilecek. Ancak avukatlar, stajyerleri ve yardımcıları dışında kalan kişiler, ilgilinin onay vermesi halinde tanıklıktan çekinmesi söz konusu olmayacak. Bu haller nedeniyle tanık, tanıklıktan çekinir ise sebebini bildirecek ve bu durum yeminiyle onaylanacak.
-Devlet sırlarıyla ilgili tanıklıkta CMK'nın 47'inci maddesindeki hükümlere göre işlem yapılacak.
-Tanıklığa başlamadan önce tanığa ''Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim'' şeklinde yemin verdirilecek. Yemin verilirken herkes ayağa kalkacak.
Tanıklığa başlamadan önce görevin önemi anlatılacak. Bu amaçla gerçeği söylemesinin önemi, aksi halde yalan tanıklık suçundan ceza alacağı, söyleyeceklerinin doğruluğu hakkında yemin edeceği anlatılacak. Tanık dinlenirken söyledikleri tutanağa kaydedilecek ve bitiminde tutanak okunarak imzalanacak.
-Ön incelemeyi yürütenler, çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde sayısı 3'ü geçmemek üzere bilirkişi istihdam edebilecek.

Arama ve el koyma

-Ön inceleme ile görevlendirilenler, konu olayda ispat vasıtası olabilecek her türlü resmi belge ve eşyayı, resmi daire sınırları içinde olmak kaydıyla muhafaza altına alabilecek.
-El koyma ve arama kararının alınması gerektiğinde, müsteşar ve valiler için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı vekili kanalıyla Yargıtay'ın ilgili Ceza Dairesine, kaymakamlar hakkında İl Cumhuriyet Başsavcısı veya Başsavcı Vekili kanalıyla İl Asliye Ceza Mahkemesine, bunlar dışında kalanlar için de yetkili ve görevli Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla Sulh Ceza Hakimliğine başvurulacak.
-Konut, işyeri gibi kapalı yerlerde arama gündüz yapılacak. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan haller ile suçüstü halinde veya firar eden kişinin tekrar yakalanması amacıyla kapalı yerlerde de gece vakti arama olabilecek.
-Aramada yeminli zabıt katibi bulundurulacak. Arama sonunda, zaptolunan eşyanın tam bir listesi yapılacak ve bu eşya resmi mühürle mühürlenecek ya da bir işaret konulacak. Aramaya tabi kimsenin kağıtlarını inceleme yetkisi hakime ait olduğundan bu nevi kağıtlar listeye dahil edilmekle birlikte mümkünse zilyedin huzurunda ayrı bir zarfa konularak, resmi mühürle mühürlenerek hakime gönderilecek.

BİLGİSAYAR VERİLERİ İÇİN YEDEKLEME YAPILACAK

-Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerde arama, kopyalama ve el koyma işlemi sırasında sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılacak. İstenmesi halinde bu yedekten bir kopya çıkarılarak, nezdinde arama yapılana verilecek ve bu husus tutanağa kayıtlanacak. CMK'nın 134'üncü maddesinin bu amir hükmü uyarınca gerçekleştirilecek yedekleme işleminin bilgisayarların da listede belirtilip, mühürlenerek daireye getirilip, burada şüphelinin ya da getireceği teknik elemanın önünde yapılması da mümkün olacak.
-Hakkında ön inceleme yapılanın ifadesi alınırken kimlik tespitinden sonra kendisine yüklenen suç anlatılacak ve bu konuda açıklamada bulunup bulunmamasının kanuni hakkı olduğu bildirilecek. Ayrıca dilerse avukat bulundurabileceği söylenecek. Ancak isnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmak istemezse zorlanamayacak.
-Ön inceleme sürdürülürken 30 günlük sürenin yetmeyeceği anlaşılırsa ön inceleme ile görevlendirilenler, yetkili merciden bu sürenin bitimine en çok 7 gün 15 günü geçmeyecek şekilde ek süre talebinde bulunabilecek.
-Soruşturma izni verilmesi kararına karşı, hakkında ön inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlisi, soruşturma izni verilmemesi kararına karşı ise ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı veya şikayetçi kararın tebliğin itibaren 10 gün içinde itiraz edebilecek.

AA