TBMM’ye verilen yasa tasarısına göre Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay kararlarını iptal edebilecek. AYM’ye 23 Ağustos 2012’den itibaren vatandaşlar da başvurabilecek.

Hükümet, 12 Eylül referandumuyla yapısı değiştirilen Anayasa Mahkemesi’nin çalışma usullerine ilişkin tartışma yaratacak tasarıyı TBMM’ye sevk etti. Tasarıya göre, bireysel başvuruları karara bağlama yetkisi tanınan Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay dahil tüm yargı kararlarını iptal edebilecek.

Asıl ve yedek üye ayrımı bitti

Tasarıya göre, Anayasa Mahkemesi’ndeki asıl ve yedek üye ayrımına son verildi ve üye sayısı 15’ten 17’ye çıkarıldı. TBMM’ye üç üye, Cumhurbaşkanına da yüksek kademe yöneticileri ve avukatların yanı sıra, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından da üye seçebilme imkânı getirildi. Anayasa Mahkemesi üyeliği süresi 12 yılla sınırlandı.

Yüce Divan’da görevleriyle ilgili suçlarda yargılanacak olanlara TBMM Başkanı ile Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı eklendi. Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme olanağı getirildi.

AİHM yerine AYM’ye gidilecek

Tasarıya göre herkes Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki haklarının “kamu gücü” (devlet) tarafından ihlal edildiği gerekçesiyle AYM’ye bireysel başvuru yapabilecek. 23 Ağustos 2012’de başlayacak bireysel başvuru kapsamındaki haklar şunlar olacak:

“Yaşama hakkı, işkence yasağı, kölelik ve zorla çalıştırma yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı (uzun tutuklama), adil yargılanma hakkı, cezaların yasallığı, özel hayatın ve aile hayatının korunması, düşünce, vicdan ve din özgürlüğü, ifade özgürlüğü, dernek kurma ve toplantı özgürlüğü, evlenme hakkı, etkili başvuru akkı, ayrımcılık yasağı.”

Kimse AYM’ye başvuru yapmadan AİHM’e gidemeyecek. AYM’ye başvuru yapabilmek için diğer hukuk yollarının tamamen bitmesi gerekecek. Bireysel başvuru için Ankara’ya gelmek gerekmeyecek. Herkes bulunduğu yerde mahkemelere veya yurt dışında temsilcilikler vasıtasıyla başvurabilecek. Komisyonca kabul edilebilir bulunan başvurular dava olarak incelenecek. AYM gerekirse duruşma da yapabilecek.

Tahliye ve beraat kararı verebilecek

Bireysel başvuru davalarını bir başkanvekilinin başkanlığında 7 üyeden oluşan bölümler karara bağlayacak. Bölümler, esas inceleme aşamasında, başvurucunun temel haklarının korunması için zorunlu gördükleri tedbirlere karar verebilecek. Örneğin uzun veya haksız tutuklama nedeniyle “özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğini” iddia eden bir mahkumun yaptığı başvuruda AYM tahliye kararı verebilecek.

Bölümler, inceleme sonunda başvuranın hakkının ihlal edildiğine karar verirse, ilgili mahkemenin kararını iptal edebilecek. Ayrıca yeniden yargılama kararı da verebilecek. Yani ceza alan bir sanık hakkındaki mahkumiyet kararı iptal edilebileceği gibi yeniden yargılanmasına da karar verilebilecek. AYM kararları mahkemeleri bağlayacağı için beraat yönündeki kararlar kesin olacak.

Ayrıca ihlale devletin bir işlemi neden olmuşsa o işlem de iptal edilecek. Hatta AYM, ihlalin tamemen ortadan kaldırılması için kararın hangi makam tarafından yerine getirileceğini ve özel durumlarda kararın yerine getiriliş şeklini belirleyebilecek. İhlal kararıyla birlikte devletin başvurucuya tazminat ödemesi gerektiğine karar verebilecek.

Yeminde “etki ve kaygı” vurgusu

Tasarı AYM üyelerinin göreve başladıklarında ettikleri yemini de değiştiriyor. Yeni yemine “her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak anayasanın dayandığı temel ilkelere uygun hukuk anlayışı içinde” ifadesi eklenmesi ise dikkat çekti. Ayrıca “Türk milleti tarafından demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası” ifadesi yerine sadece “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası” denildi.

Tasarıdaki diğer düzenlemeler şöyle:

AİHM KARARIYLA YENİ YARGILAMA: Siyasi parti kapatma davaları ile Yüce Divan’-da verilen kararlar, AİHM kararı uyarınca yenilenebilecek.

DİNLEME YETKİSİ: Üyelerin görevleri sırasında işledikleri suçlarda, yakalama ve tutuklama gibi koruma tedbirleri uygulanamayacak. Bu yetkiyi sadece Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu kullanabilecek. Soruşturma kurulu, CMK’daki telefon dinleme yetkisini kullanabilecek.

BAŞKANA DA SÜPER YETKİLER: AYM Başkanı, ihtiyaç duyduğu alanlarda projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için hizmet alımı yoluyla yerli ve yabancı uzman çalıştırabilecek. Hizmet alımı, parasal limitlere tabi olmayacak. Mahkemenin bütün idari kadrolarında çalışanların görevleri, yasa yürürlüğe girince sona erecek. Başkan, bu kadrolardan istediklerine aynı isimleri görevlendirebilecek. Kalan kadrolara da dışarıdan atama yapılabilecek. Görevine son verilenler, Adalet Bakanlığı kadrolarında çalıştırılacak. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na ilk etapta 200’ü aşkın raportör ve 437 idari kadro ihdas edilecek.

YEMİN FARKI

Halen yürürlükte olan kanunda AYM üyeleri şu yemini ederek göreve başlıyor: “Türk milleti tarafından demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını koruyacağıma; görevimi doğruluk, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde, sadece vicdanımın emrine uyarak yapacağıma, namusum ve şerefim üzerine andiçerim.” Tasarıya göre yeni yemin yetni şöyle olacak: “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını koruyacağıma; görevimi doğruluk, tarafsızlık ve hakka saygı duygusu içinde, her türlü etki ve kaygıdan uzak olarak Anayasanın dayandığı temel ilkelere uygun hukuk anlayışı içinde, sadece vicdanımın emrine uyarak yerine getireceğime namusum ve şerefim üzerine and içerim.”

Tebligat Kanunu değişti, elektronik tebligat geliyor

TBMM Genel Kurulu’nda, elektronik yolla da tebligat yapılmasını öngören kanun tasarısı kabul edilerek, yasalaştı. Tebligat Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanundan, iktidar ve muhalefet milletvekillerinin ortak önergeleriyle bazı maddeler çıkarılırken, iki yeni madde eklendi.

Bir suça ilişkin soruşturma kapsamında adli sicil ve arşiv kayıtlarında; mahkeme, hakim, Cumhuriyet başsavcılığı ve askeri savcılığın doğrudan doğruya sorgulama yapabilmesine; kolluk ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, görev ve yetkileri kapsamında ihtiyaç duydukları adli sicil ve arşiv kayıtlarını, Adalet Bakanı’nın izniyle Adli Sicil ve Arşiv Kaydı Paylaşım Sistemi’nden sorgulamasını öngören maddeler metinden çıkarıldı. Kabul edilen yasaya göre, isteyene elektronik yolla da tebligat yapılabilecek.

E-tebligat, 5 gün sonra başlayacak

Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş şirketlere elektronik yolla tebligat yapılması zorunlu olacak. Elektronik yolla tebligat, zorunlu bir nedenle yapılamazsa, diğer usullerle tebligat yapılacak. E-tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılacak.

Adres kayıt sistemi esas olacak

Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilecek ve tebligat buraya yapılacak. Gösterilen adres, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adresten ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru evrakı, o yerin muhtarına, zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edecek ve ihbarnameyi gösterilen adresteki bina kapısına yapıştıracak. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılacak. Adreste bulunmama sebebi mazbataya yazılacak.

Elektronik tebligat 1 yıl sonra

PTT Genel Müdürlüğü, elektronik ortamda yapılacak tebligata ilişkin her türlü teknik altyapıyı, 1 yıl içinde kuracak. Elektronik ortamda tebligata ilişkin hüküm yürürlük tarihinden 1 yıl sonra, sermaye şirketlerine elektronik yolla tebligat yapılması zorunluluğunu getiren hüküm 2 yıl sonra yürürlüğe girecek


Vatan