İspanya’nın yaşadığı kriz, Başbakan Jose Luis Rodriguez Zapatero’ya eski defterleri açtırdı. Katoliklerin bankasına el koymak zorunda kalan, dört tasarruf bankası birleşerek krizden çıkmaya çalışan, buna rağmen Avrupalı liderlerin her gün uyarmaktan vazgeçmediği İspanya, İkinci Dünya Savaşı döneminde Hitler Almanyası’nda uygulanmaya başlandığı söylenen bir vergiye sarılmayı planlıyor.
“Önümüzdeki birkaç hafta içerisinde ülkemizdeki yüksek gelir düzeyine sahip yurttaşlardan yüksek vergi almayı sağlayacak bir düzenleme için büyük bir çaba harcıyoruz” diyen Zapatero, konuyla ilgili başka bir ayrıntı vermeyi reddetti.

VARLIK VERGİSİ NEDİR?

Varlık Vergisi, Türkiye’de 11 Kasım 1942 tarihinde ve 4305 sayılı kanunla getirilmişti. Olağanüstü servet vergisi olarak adlandırılan vergi, hükümet tarafından "olağanüstü savaş koşullarının yarattığı yüksek kârlılığı vergilemek" olarak dile getirilmişti. Fakat dönemin başbakanı Şükrü Saracoğlu'nun partisinin grup toplantısında farklı gerekçeler söylediği ortaya çıkmıştı. Saraçoğlu’nun şu sözleri söylediği belirtilmişti: Bu kanun aynı zamanda bir devrim kanunudur. Bize ekonomik bağımsızlığımızı kazandıracak bir fırsat karşısındayız. Piyasamıza egemen olan yabancıları böylece ortadan kaldırarak, Türk piyasasını Türklerin eline vereceğiz. Bu memleket tarafından gösterilen misafirperverlikten faydalanarak zengin oldukları halde, ona karşı bu nazik anda vazifelerini yapmaktan kaçınacak kimseler hakkında bu kanun, bütün şiddetiyle uygulanacaktır.

Yasanın çıkarıldığı dönemde bu verginin özellikle zengin Yahudileri ve gayrimüslimleri hedef aldığı iddia edilmiş ve kanıt olarak da yasanın çıkarılmasından hemen önce basında sıkça gösterilmeye başlanan zenginlik karşıtı propaganda haberleri gösterilmişti. Fakat 12 Eylül 1942'de İstanbul defterdarlığı görevine atanan Faik Ökte'nin anılarında anlattığına göre, Maliye Bakanlığı savaş dolayısıyla fevkalade kazanç elde ettiği iddia edilen kimselerin cetvelinin yapılarak müslümanların M, gayrımüslimlerin G, dönmelerin D harfiyle işaretlenmesini talep etmişti.

11 Kasım'da Varlık Vergisi kanunu TBMM'de kabul edildi. Kanun her il ve ilçe merkezinde kimin ne kadar vergi ödeyeceğini belirleyecek servet tespit komisyonları kurulmasını, komisyon kararlarının nihai ve kati olmasını, vergi ödeme süresinin 15 gün olmasını, bu süre içinde tahakkuk eden vergiyi ödemeyenlerin mallarının haczedilerek icra yoluyla satılmasını, buna rağmen borcunu ödeyemeyen mükelleflerin borçlarını "bedenen çalıştırarak ödetmek" amacıyla çalışma kamplarına gönderilmesini öngörüyordu.

Çeşitli kaynaklardan edinilen bilgiye göre İstanbul'da kurulan üç komisyon tahakkuk eden vergi listelerini 18 Aralık 1942'de açıkladı. 4 Ocağa kadar vergisini ödemeyen mükelleflere birinci hafta için yüzde 1, sonraki haftalar için yüzde 2 gecikme zammı uygulanacağı ilan edildi.

İSTİKLAL CADDESİ’NİN MÜLKİYETİNİ BİLE DEĞİŞTİRDİ

Aralık 1942 ve Ocak 1943'te İstanbul'da binlerce taşınmaz mülk el değiştirdi. El değiştiren mülkler arasında İstiklal Caddesi'ndeki yapıların büyük bir kısmı bulunuyordu. 21 Ocak 1943'ten itibaren İstanbul'da binlerce ev ve işyeri haczedilerek satıldı.

27 Ocak ile 3 Temmuz 1943 arasında, 1229 kişi çalışmak üzere Erzurum Aşkale'ye yollandı. Bu kişilerin aileleri Aşkale'ye sürülenlerin "sağ dönmeyeceğini" iddia etti. Sürgünlerden 900 kişi 8 Ağustos 1943'te yük vagonlarıyla Eskişehir Sivrihisar'a nakledildi.

AŞKALE VE SİVRİHİSAR’A SÜRGÜN

9 - 13 Eylül 1943 tarihlerinde New York Times gazetesinde Cyrus Sulzberger imzasıyla Türkiye'deki Varlık Vergisi uygulamasını eleştiren bir dizi yazı çıktı. Bu yazılardan hemen sonra 17 Eylül'de toplanan TBMM, henüz tahsil edilmemiş olan Varlık Vergisi borçlarının silinmesine karar verdi. Aralık ayının ilk günlerinde Aşkale ve Sivrihisar sürgünleri yaklaşık on ay sonra evlerine gönderildi.

315 MİLYON LİRA TOPLANTI, GÖÇ PATLAMASI OLDU

Varlık Vergisi kanunu ile toplam 314.900.000 TL vergi tahsil edildi. Bu sayının yüzde 70'i İstanbul'da toplandı. Toplam tahsilat, 394 milyon TL olan 1942 devlet bütçesinin yüzde 80'ini buluyordu. 1935 sayımında Türkiye nüfusuna oranı yüzde 1,98 olan gayrımüslim azınlıklar, göç nedeniyle 1945'te yüzde 1,56'ya ve 1955'te yüzde 1,08'e düştü. Bu göçün sebebi olarak da bazı kesimler uygulanan varlık vergisini gerekçe gösterdi. Bu verginin uygulanmasının Trükiye’de 6-7 Eylül olaylarına da sebep olduğu iddia edilir.


Haber Türk