Bir Genel Seçim daha geçti. Oyunuzu kullandınız veya kullanmadınız. Sonuçtan memnunsunuz veya değilsiniz. Ama sizin için, ülke için nelerin değiştiğini biliyor musunuz?

Tarihin ilk çağlarından itibaren yöneticilerin, yönetimde bağlı oldukları kurallar ve kurumlar vardır.

Türklerde temel kuralları oluşturan “Töre” hiçbir zaman çiğnenemez. “Töreye aykırıdır” dendiği zaman akan sular durur.

Devlet Başkanı konumundaki “Kağan’ın” yanında “Kurultay”, “Kam- Ehil kişi” yer almaktadır. Bu, toplu karar almaya gösterilen önemi göstermektedir.

Türk İmparatorluğu (Osmanlı İmparatorluğu)’nun kuruluş yıllarından itibaren “Bey, Han” veya “Sultan” yanında tam yetkili “Vezir’ler” vardır. İmparatorluğun büyümesi ile “Padişah’ın” yanında “Vezir’ler-Bakan’lar Kurulu” ve “Veziri Azam, Sadrazam” denilen “Başbakan’lık” oluşmuştur.

Daha Cumhuriyet kurulmasından önce, Meclis’in ilk açıldığı yıllarda “İcra Vekilleri Heyeti Başkanı” yani Başbakan vardır ve Meclis’e karşı sorumludur. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte “Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu, Meclis” birlikte görev yapmaktadırlar.

Yaşadığımız günlerin ve seçimin sonucu; yüzyıllara dayalı bu gelenek ve görenekler yıkılmaktadır. “Başbakanlık” tamamen kaldırılmakta, görev ve yetkileri tek bir kişide “Devlet Başkanı’nda” toplanmaktadır.

Bakanlar” seçimle gelen kişilerden değil tek bir kişinin tayini yani ataması ile bir nevi memuriyet konumuna getirilmekte, “Bakanlar Kurulu” bir “Genel Müdürlük” durumuna indirgenmektedir.

Cumhurbaşkanı yeni deyimi ile “Devlet Başkanı”, üst kademe devlet yöneticilerini “atama ve görevden alma” ile diplomatları görevlendirme yetkisine sahip olacaktır. Yani Bakanların, üst kademe devlet yöneticilerinin kaderleri, tek bir kişinin iki dudağı arasında olacaktır.

Bütçe Kanunu Meclis’de yapılmayacak, Cumhurbaşkanı, Bütçe Kanunu’nu kendisi yapacak, belli konularda ve belli sürelerle OHAL ilan edebilecektir.

Cumhurbaşkanı yeni tabiri ile Devlet Başkanı, tek imzası ile, yürütme yetkisine ilişkin kararnameler çıkarabilecektir.

Sayısı, yetkisi, sınırı belli olmayan “Cumhurbaşkanı Yardımcıları” kadrosu getirilmektedir. Yardımcılar için bir sayı sınırlaması bulunmamaktadır.

Bundan böyle Cumhurbaşkanı’na, TBMM Başkanı değil, Cumhurbaşkanı’nın atayacağı yardımcılarından biri “Vekalet” edecek ve Cumhurbaşkanı’nın tüm yetkilerini kullanabilecektir.

Şimdi, seçimi ve sonuçlarını bir tarafa bırakın. Anayasa’nın ve bu seçimin getirdiği bu değişiklikleri biliyor musunuz ve kabul ediyor musunuz. Lütfen onu düşünün ve söyleyin.

Av.A.Erdem AKYÜZ