FETÖ'nün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 'Silahlı terör örgütü üyeliği' ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından tutuklu yargılanan komedyen Atalay Demirci'nin, adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine karar verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan komedyen Atalay Demirci'nin tahliyesine itiraz etti.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanık Demirci ile avukatı ve yakınları katıldı. Duruşmaya, Demirci'nin kimlik tespiti ve iddianamenin özetlenmesinin ardından başlandı. Sanık Demirci, 1 yıl 12 gündür tutuklu olduğunu, örgütün hiçbir kademesinde görev almadığını, sadece 2000 yılında sonradan örgüte ait olduğunu öğrendiği Dünya radyoda program yaparak bu yapıyla tanıştığını savundu. Demirci, örgütle ilişkisini şu sözlerle anlattı:

"Radyoda program yapmaya başlayınca örgütle ilişkim gelişti. Sonrasında turneler başladı. Gösteriler, cemaatin organizasyonu olduğunu bilmiyordum. 2007'ye kadar turneler devam etti. 2005 yılında ABD’de Türk derneğinin organizasyonunda Pensilvanya'ya gideceğimiz söylendi. O ziyareti orada öğrendim. Basında gösterilen o fotoğraf da orada çekildi. Biat ya da itaatle orada olmadım."

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'le çekilmiş fotoğraflarının basına örgüt tarafından sızdırıldığını ve bir komedyenin darbeye teşebbüs suçlamasıyla yargılanmasını sağlayarak davaların sulandırılmaya çalışıldığını iddia eden Demirci, "2005'teki çekilmiş fotoğrafımı servis edeceklerini düşünüyordum. Çünkü bunlara himmet vermedim, karımı kendi hür irademle kendim seçtim, çocuklarımın isimlerini kendim koydum." dedi.

Dünya Radyo'daki programının 7 yıl sürdüğünü anlatan Atalay Demirci, bu süre içerisinde o dönem "cemaat" olarak bildiği FETÖ ile bağlantılı dershaneler, okullar ve derneklerde gösteri yaptığını ve radyo programcısı olarak yurt dışında düzenlenen birçok programa katıldığını anlattı. Mahkeme Başkanı Cem Boztaş'ın iddianamede adı geçen Hakan Şükür ve Enes Kanter gibi kişilerle irtibatını ve yazışmalarını sorması üzerine sanık Demirci, şunları söyledi:

"Onlar, beşeri münasebetlerim olduğu için görüştüğüm kişilerdir. Şükür'le Sosyal Hizmetler Spor Klübü yöneticiliğini yaptım sırada kulübün ihtiyaçları için yardım talebinde bulunmuştum. O zaman tanıdım. Kanter ise beni sosyal medyadan takip ettiğini görünce öyle başladı tanışıklığımız. Cemaat üstünden başlayan, devam eden bir ilişki değildi. Onu anlatmak istiyorum."

Örgütün hiyerarşik yapısında olmadığını, FETÖ tarafından kullanıldığını, iyi niyetinden yararlanıldığını öne süren Demirci, "Ben komedyenim, insanları iyi güldürürüm. Örgüt asla ulaşamayacağı kitlelere benim üzerimden ulaşmaya çalıştı. Tek pişmanlığım, bir kişinin bile benim yüzümden bu örgüte sempati duymasıdır." diye konuştu. Demirci, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandığını ve örgütle ilgili bildiği herşeyi emniyette ve savcılıkta detaylıca anlattığını, örgütün şifreli haberleşme programlarını kullanmadığını öne sürerek tahliyesini talep etti.

Tanık beyanlarının ardından söz alan cumhuriyet savcısı, tutuklu bulunduğu süre ile mevcut delil durumunu göz önüne alarak Demirci'nin tahliyesine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, etkin pişmanlıktan yararlanan tutuklu sanık Demirci'nin mevcut delil durumuna göre yurt dışına çıkış yasağı şartıyla adli kontrolle tahliyesine karar verdi.

İDDİANAMEDEN

İddianamede, FETÖ'nün darbe girişiminin ardından tutuklanan Demirci'nin "Silahlı terör örgütü üyeliği" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından bir kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar da ağır hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Komedyen Demirci'nin, sosyal medya hesabından FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'e yakınlıkları bilinen eski futbolcu ve milletvekili Hakan Şükür ve basketbolcu Enes Kanter'le yazışmaları olduğu kaydediliyor.