Özellikle hematopoetik ve onkolojik hastalıklar olmak üzere kök hücre bugün 80’den fazla hastalığın rutin tedavisinde kullanılıyor. Doğum sırasında toplanan kordon kanı bebeğin kendisi ve kardeşleri için, hatta doku uyumu olduğu sürece diğer aile bireyleri için de kullanılabiliyor. İşte bu bilinçle hareket eden ikisi de avukat olan Gül Asal-Mert Yıldız çiftinin, 5 Mayıs 2016 günü bir çocukları dünyaya geldi.

Hürriyet'ten Dinçer Gökçe'nin haberine göre; Çift, bebeğin kordon kanı için saklatma kararı aldı. Yıldız çifti, Polonya merkezli FamiCord Group’a bağlı Yaşam Bankası (Yaşam Bankası Sağlık Hizmetleri İç ve Dış. Tic. AŞ) ile sözleşme yaptı. Ailenin 2400 lira peşin ödeme yapacağı sözleşme gereği şirket, yıllık 100 Euro karşılığı A. bebeğin kordon kanını saklamayı kabul etti.  Ancak doğumdan 2 hafta kadar sonra şirketin danışman hekimi Mert Yıldız’ı arayarak, aldıkları kordon kanına, laboratuvar ortamında mantar bulaştığını söyledi. Dr. G. P., başka bebeklere ait kordon kanında da sorun yaşandığını belirterek, Yıldız çiftinin bebeğinin kordon kanının kullanılamaz duruma geldiğini iddia etti. Şirket tarafından gönderilen formda, bebeğe ait kordon kanı için; bağışlanması, Ar-Ge’de kullanılması veya imha edilmesini içeren üç seçenekten birinin kabul edilerek formun imzalanması istendi.

BAKANLIK SAĞLIKLI DEDİ

Avukat Mert Yıldız, şirketten talep ettiği raporların gönderilmemesi; test sonuçlarının paylaşılması ve çelişkili bilgiler verilmesinden şüphelenerek şirket ile yaptığı sözleşmeyi 3 Haziran günü feshetti. Yıldız, durumu, doğumdan 45 gün kadar sonra, Sağlık Bakanlığı’na bildirdi. Bakanlık, yapılan inceleme sonrası 23 Mayıs 2017’de, bebeğe ait kordon kanının sağlıklı olduğuna, kullanılabilir durumda olduğu yönünde rapor verdi. Bakanlığın raporu sonrası Yıldız, şirket yetkilileri ve çalışanlarından oluşan 7 kişi hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

FAALİYETLER DURDURULDU

Savcılık soruşturması devam ederken bakanlık geçen 15 Ocak’ta şirketin faaliyetlerini durdurma kararı aldı. Savcılık soruşturması kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Şube ekipleri, şirketin eski çalışanlarından bazılarının ifadesini aldı. Şirketin adının yazılmasını istemeyen eski bir çalışanı, Yıldız çifti dışında başka ailelere de, alınan kordon kanına mantar bulaştığı gerekçesiyle, kordon kanının şirkete bağışlanması talebinde bulunulduğunu söyledi. Şirketin denetimden geçme sürecinde rüşvet verdiğini öne süren aynı çalışan, kordon kanının 35 bin Euro değerinde olduğunu, ancak çalıştığı şirkette böyle bir satışa tanık olmadığını belirtti. Aynı çalışan ayrıca, bazı doktorlara da, ailelerin şirkete yönlendirilmesi nedeni ile para verildiğini bildiğini aktardı.

7 KİŞİ 2 ŞUBAT’TA GÖZALTINA ALINDI

SAVCILIK talimatı ile aralarında şirket yöneticilerinin de olduğu 7 kişi 2 Şubat’ta gözaltına alındı. Şüpheliler, ‘sahtecilik’ ve ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçlaması ile Ankara Mali Polisince sorgulandı. Bu arada, bakanlığın faaliyetini durdurduğu Yaşam Bankası için 29 Mart’ta yeniden çalışma onayı verildi.

Kan donduran SKANDAL
Av. Gül Asal-Mert Yıldız çiftinin, çocukları 5 Mayıs 2016'da dünyaya geldi. 

2 AYRI BAŞVURU DAHA BULUNUYOR

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma devam ederken, Balıkesir ve Elazığ’da da iki ayrı savcılık suç duyurusunda bulunuldu. Balıkesir’de özel bir şirkette yönetici olarak çalışan Sebahattin Kaçar, 27 Mart 2007’de dünyaya gelen çocuklarına ait kordon kanının saklatılması için şirket ile sözleşme yaptıklarını anlattı. Kaçar savcılık dilekçesinde, kordon kanının teslim edilmesinden bir süre sonra şirket tarafından aranarak, kanda bulaşma olduğu gerekçesi ile imha edilmesi gerektiği yönünde bilgi verildiğini aktardı. Kaçar, devam eden süreçte durumun kendisine anlatıldığı gibi olmadığını öğrendiğini kaydederek, sorumluların yargılanmasını talep etti.

2 ÇOCUĞU İÇİN

Elazığ’da savcılığa başvuran Murat Ercan da, karaciğer rahatsızlığı olan iki çocuklarının tedavisinde kullanmak amacı ile 9 Ocak 2017’de dünyaya gelen bebeklerine ait kordon kanını saklatma kararı verdiklerini akardı. Ercan, geçen 3 Nisan tarihli savcılık dilekçesinde, doğumdan bir ay sonra arandığını belirterek “Kanda üreme olduğunu söylediler. ‘Ya bağış yapın ya da çöpe atacağız’ dediler. Ancak işin aslının öyle olmadığını öğrendim” dedi.

CEO: İDDİALAR GERÇEK DIŞI

YAŞAM Bankası CEO’su Füsun Öner Soytaş ise, haklarındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını savunurken, şirket yöneticisi Serdar Burku ise yargı aşamasındaki bir konu nedeni ile ayrıntılı açıklama yapamayacağını kaydetti.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜĞÜ

16 yıl önce Ankara’da kurulan Yaşam Bankası AŞ., Polonya merkezli FamiCord Group’a 2003 yılından bu yana bağlı. 150 binden fazla kordon kanını saklayan FamiCord, Avrupa’nın 20 ülkesinde faaliyette. Ankara’daki şirketin yüzde 85’i, Avrupa’nın en büyük kordon kanı bankalarından biri olan FamiCord’a, kalan hisse ise eşit oranda Mimar B. Y. ve Dr. G. P.’ye ait. Yaşam Bankası AŞ’de 5 bini aşkın bebeğin kordon kanı saklanıyor. 5 özel şirketin faaliyet gösterdiği sektörde, Yaşam Bankası en büyük firma konumunda. Doğumdan hemen sonra alınması gereken kordon kanı, 80 çeşit kan hastalığında tedavi imkanı sunuyor.

DOKTORLARA 'DANIŞMALIK' ÖDEMESİ
Şirkete, ailelerin yönlendirilmesi için bazı doktorlara 'Danışmanlık hizmeti' adı altında para verildiği iddiası, işten çıkarılan T. S.'nin şirkete karşı açtığı iş davasında da yer aldı. Avukatı, doğum izninde olan T. S.'nin hesabına yatırılan 3.950 liralık iş avansının, doktorlara ödenen para olduğunu iddia etti. Yaşam Bankası Avukatı Yusuf Güneş ise, mahkemeye yaptığı savunmada bu iddiaya ilişkin, kayıtların şirket merkezinde tutulduğunu, üçüncü kişilere ait bilgilerin ortaya çıkmaması için, mahkemenin inceleme yaptırması halinde gizli bilirkişi incelemesi talebinde bulundu. Yönetmeliğe göre ise, kordon kanı saklatma sürecinde doktorların şirketlerle hiçbir temasının olmaması gerekir. 

Öte yandan, Yaşam Bankası AŞ adına, avukat Mert Yıldız aleyhine, şirketin itibarına zarar verdiği gerekçesi ile, Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldı. Anılan dava devam ediyor. (Hürriyet)