ERDAL KILINÇ İstanbul

Avukatı Metin İriz tarafından verilen dilekçede başından geçenleri anlatan Demir, “CEO olarak çalışan Bülent G., şirketten alacağım olan parayı ödememek için sistematik baskı kurdu. Çalışanların yanında beni küçük düşürerek, sindirmeye çalıştı” dedi. Demir,Bülent G.’nin kendisine ödenen maaşla birden fazla avukat çalıştırılabileceğini söyleyerek, kendisini ve mesleğini küçümsediğini, şirketten alacağını çoğaltmak için hileli iş ve işlemlerde bulunduğunu ima ettiğini, yalnız kaldıklarında ya da başka ortamlarda zaman zaman yüzüne karşı bir şey fırlatma hareketi yaptığını iddia etti. Demir, Bülent G.’nin bunlarla da yetinmeyip ödeme almak için verilmiş vekalet ücreti makbuzlarını imha ettiğini, üzerinde karalamalar yaptığını, daha önce düzenli olarak yapılan ödemelerin aksadığını gerekçe göstererek şikayetçi oldu.

‘Patron katında dışlandı’
Bülent G. ise savcılığa verdiği ifadede, 2009 yılından itibaren bu şirkette çalıştığını, müştekinin haftada bir gün, bir ya da iki saatliğine şirkette çalıştığını, bunun karşılığı olarak 5 bin TL aldığını, ücretin yüksekliği konusunda işyeri sahibiyle karara vardıklarını ve sözleşmenin yenilenmeyerek, avukatın iş sözleşmesinin sona erdirildiğini söyledi. Bülent G., eziyet ya da baskı yapmadığını, iddiaları kabul etmediğini söyledi.

Şirketin muhasebe kayıtlarını tutan M. Ü. ise, şüpeli G.’nin göreve gelmesiyle birlikte müştekiye para ödemede Bülent G.’nin talimatları doğrultusunda hareket ettiğini, bu durumun müştekiyi mağdur ettiğini, Bülent G.’nin gelmesiyle birlikte müşteki Demir’in patron katında dışlandığını söyledi.
 
Tanıklardan şirket çalışanı M. E. ise, şüpelinin göreve başlamasıyla birlikte müştekinin psikolojisinin değiştiğini, kendine olan güvenin azaldığını, sağlıklı düşünme değerlendirme yapmakta zorlandığını, bunun da şüphelinin müştekiye karşı “mobbing uygulaması” nedeniyle olduğunu savundu.