İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay üyesi Mustafa Dinç, hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanık Dinç, avukatı ve yakınları katıldı.

Duruşma Savcısı Mutahhar Keleşoğlu, sanık Dinç hakkındaki iddianamenin özetini okudu. İddianamede, sanığın örgüt liderinin talimatıyla Danıştaya üye seçildiği, himmetlerin toplandığı, talimatların verildiği örgüt toplantılarına katıldığı, böylelikle örgüt hiyerarşisine dahil olduğu, örgütün stratejisi ve amaçları doğrultusunda sıkı bir disiplinle hareket ettiği belirtildi.

Savunmasında, 15 Temmuz darbe girişimini ülkenin en karanlık günü olarak niteleyen Dinç, darbe girişimini evinde televizyondan izlediğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sokağa çıkılmasına yönelik açıklamasının ardından Bağlıca'daki lojmandan eşiyle çıktığını ancak yolun kapalı olması nedeniyle geri döndüklerini ileri sürdü.

Ertesi gün hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını, evinde olmadığı sırada oğlundan polislerin geldiğini öğrendiği için eve döndüğünü ve gözaltına alındığını anlatan Mustafa Dinç, hakkında suçüstü hükümlerinin uygulanamayacağını iddia etti.

Aleyhine verilen tanık ifadelerini reddeden Dinç, FETÖ'nün yargı yapılanmasında görev yapan sivil imamlarından olduğu iddia edilen Nesip Yılmaz'ın, kendisinin gizli örgüt toplantılarına katıldığı yönündeki beyanını kabul etmedi. Dinç, Yılmaz'ın kendisini tek bir fotoğraftan teşhis ettiğini, bu kişiyi tanımadığını ileri sürdü.

Sanık Dinç, eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem'in, "Örgüt listesinden seçildi" dediğini ancak kendisinin FETÖ mensubu olduğuna dair beyanda bulunmadığını iddia etti.

Örgüt talimatıyla Danıştay üyesi seçildiği iddiasını da reddeden Dinç, Edirne İdare Mahkemesi Üyesi iken, Trakya Üniversitesi Rektörünün başörtülü öğrencilerin okula alınmaması konusundaki idari yazısıyla ilgili açılan davada, yürütmeyi durdurma kararı verdiğini aktardı. Bu kararın ardından çok kez soruşturma geçirdiğini anlatan Dinç, "Bu dönemde mağduriyetler yaşadık. Bakanlık bürokrasisinin de dikkatini çekmiştik. Üye seçilince, 'bu nedenle ödüllendirildik' diye düşündüm. Hiç bir zaman FETÖ ile irtibatım, yakınlığım olmadı." savunmasını yaptı.

Edirne'de aynı dönemde görev yaptığı Birol Erdem ile üç ay aynı lojmanda kaldığını söyleyen Mustafa Dinç, Erdem'in ifadesinde, "Aynı evde kaldığım üç aylık süre boyunca cemaat irtibatını görmedim" dediğini de savundu.

Bank Asya'da hesabı bulunmadığını, ByLock kullanmadığını, çocuklarını örgütün okul veya dershanelerine göndermediğini savunan Dinç, bunlara ilişkin bir suçlamanın da iddianamede yer almadığını kaydetti.

Sanık Mustafa Dinç, meslek hayatında talimata göre karar vermediğini, örgütün lehine çıkarılmış tek bir kararda imzasının bulunmadığını iddia ederek tahliyesine karar verilmesini istedi.

Verilen aranın ardından toplanan mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Sanığa yurt dışına çıkış yasağı ve en yakın kolluk birimine haftada bir imza verme şartı getirildi.

Sanık hakkında ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, eski Danıştay Üyesi Vahit Bektaş ve Nesip Yılmaz'ın tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 14 Eylül'e bırakılması kararlaştırıldı. (AA)