İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Serdar Seyitoğlu ile hastalığı nedeniyle tahliyesine karar verilen sanık Mustafa Seyitoğlu katıldı. 

İlk kez hakim karşısına çıkan Mustafa Seyitoğlu ve yeğeni tutuklu sanık Serdar Seyitoğlu suçlamaları kabul etmedi. Duruşmada ilk savunmasını yapan Serdar Seyitoğlu, iddianamede şirketlerin ortağı olarak geçtiğini söyleyerek, “Ancak ben şirketin ortağı değilim. İmza yetkim de yoktur” dedi. 

YURTDIŞI SEYAHATLERİM TİCARİ AMAÇLIYDI
Kendisi ve mesai arkadaşlarının yoğun yurtdışı seyahatleri yaptığını anlatan Seyitoğlu, “Yurtdışı seyahatlerimiz ticaret amaçlıydı. FETÖ suçlamalarını kabul etmiyorum. FETÖ lideri ile görüşmedim. Hiçbir irtibatım olmadı. Hediye de almadım” dedi. 

'İŞLERİM BOZULDU, ŞİRKETİM YÜZDE 50 KÜÇÜLDÜ'
FETÖ ile bağlantılı hiçbir yere şahsı ya da şirketi adına bağış vermediğini söyleyen Serdar Seyitoğlu, “Mütevelli heyetinde ‘abi’ olduğum iddialarını kabul etmiyorum. Bir de tutuklandıktan sonra, ‘Adliye imamı yakalandı’ şeklinde haberler çıktı. Bu davanın adliye ile ne alakası var” dedi. Tutuklandıktan sonra basında çıkan haberler yüzünden işlerinin bozulduğunu ve şirketinin yüzde 50 küçülmeye gittiğini anlatan Seyitoğlu, “150 suçsuz vatandaşımız işsiz kalmıştır” dedi. 

KIZIM KANSER HASTASI DEPRESYONA GİRMESİ AN MESELESİ
İfadesinde 4 çocuğu olduğunu söyleyen Serdar Seyitoğlu büyük kızının lösemi kanseri olduğunu söyleyerek, “Bakımını annesi tek başına üstlenmiştir. Küçük çocuklarımın psikolojisi bozulmasın diye anneleri, ‘Babanız yurtdışında’ demektedir. Kanser hastası kızımın depresyona girmesi an meselesidir” dedi. Serdar Seyitoğlu’nun savunmasının ardından amcası Mustafa Seyitoğlu savunmasını yaptı. 57 yaşında olduğunu ve bu yaşına kadar karakolun önünden bile geçmediğini söyleyen Mustafa Seyitoğlu, “102 gün tutuklu kaldım. Gözaltında olduğum sırada şeker komasına girdim” dedi. 
Suçlamaların ağırına gittiğini söyleyen Seyitoğlu, “Darbe yaşayan ve darbelerin lanet bir şey olduğunu bilen biri olarak bu suçlamalar ağırıma gidiyor. 15 Temmuz gecesi namaz kılıp darbe olmasın diye dua etmiş bir insanım” dedi.  

İDDİANAME VE CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, sanıklar Mustafa Seyitoğlu ve Serdar Seyitoğlu'nun “cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. 
FETÖ'nün yapılanması ve eylemlerine yer verilen iddianamede, sanıkların örgüt lehine faaliyette bulundukları anlatıldı.

FETÖ LİDERİ GÜLEN'DEN 'ÖDÜL'
Soruşturma kapsamında 28 Ekim 2016'da tutuklanan Serdar Seyitoğlu hakkında savcılıkça hazırlanan sevk yazısında, Serdar Seyitoğlu'nun, Gaziantepli Habeş Seyitoğlu Baklava şirketinin ortağı ve genel müdürü olduğu belirtilerek, şüphelinin "himmet" adı altında iş adamlarından para toplayıp örgüte aktardığı ve toplanan paraların büyük rakamlara ulaşması nedeniyle örgüt elebaşısı Fetullah Gülen tarafından kendisine ödül olarak plaket, takke, seccade ve tespih gönderildiği kaydedilmişti.
Şüphelinin amcası ve şirket ortaklarından iş adamı Mustafa Seyitoğlu'na da aynı FETÖ soruşturması dosyasından işlem yapıldığı anımsatılan yazıda, Serdar Seyitoğlu'nun ifadesinde örgütsel bağlarını ve eylemlerini anlatmaktan imtina ettiği, etkin pişmanlıktan faydalanmak istemediği yer almıştı.

Soruşturma kapsamında, Serdar Seyitoğlu 28 Ekim 2016'da, amcası Mustafa Seyitoğlu da 9 Eylül 2016'da tutuklanmıştı. Sanık Mustafa Seyitoğlu, 9 Aralık 2016'da sağlık sorunları gerekçesiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tahliye edilmişti.


Hürriyet