Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Seyfi Şahin ve avukatı Murat Eyüpoğlu ile müşteki Ali Emre Bukağılı katıldı. Müşteki Bukağılı, dergide yayımlanan karikatürde aleni olarak sövme olduğunu, bunun üzerine kamuoyunda büyük tepki oluştuğunu söyledi.

Sosyal medya üzerinden yaşanan tartışmaların tehdit boyutuna vardığını, gelen tepkiler nedeniyle derginin kapatıldığını, sanığın işine son verildiğini anlatan Bukağılı, "Kamu barışı bozulmuştur. Sanık hakkında derdest diğer davada Facebook üzerinden benzer nitelikte iddialar mevcuttur. Pişman olmayan sanığın cezalandırılmasına karar verilsin." dedi.

Sanık Seyfi Şahin, esas hakkındaki savunmasında, derginin tirajı itibarıyla kapanmak üzere olduğunu, karikatür yayımlandıktan sonra Musevi cemaatinden özür dilediğini, cemaatin, İsrail'de buna benzer ve daha ağır karikatürlerin yayımlandığını kendisine söylediğini iddia etti.

Tepkilerin mensubu olduğu gazetenin yayın çizgisinden kaynaklandığını düşündüğünü ifade eden Şahin, "Sosyal medyadaki tepkiler, sanal ve yönlendirmeye açıktır. Karikatür yayımlandıktan sonra şahsıma yönelik çok sayıda tehdit olmuştur. Bir dönem sokağa çıkamadım. Ailem bundan etkilenmiştir. Bilinçli olarak çizilmiş bir karikatür değildir, hakaret kastım yoktur." diye konuştu.

Sanık avukatı Eyüpoğlu ise karikatürde geçen ve toplumda genellikle "kafa şişirme" ifadesi olarak kullanılan kelimelerin hakaret içermediğini belirterek, "İddia konusu karikatürde de bilimsel olmayan bir hadisenin ağır eleştirisi söz konusudur. Karikatür sanatçısı olan müvekkil, bu olayı ağır bir
şekilde eleştirmiştir." ifadelerini kullandı. Sanık Seyfi Şahin, son sözünde, "Eğer bir yanlış varsa bilinçli yapılmış bir yanlış değildir." dedi.

Dosyayı karar bağlayan mahkeme, sanığın üzerine atılı "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçunu sabit görerek, karikatürde hakaret olarak kabul edilen sözlerin ağırlığı, suçun işlenmesindeki diğer özellikler, sanığın kastı ve amacı, suçun işlendiği zaman ve yeri göz önüne alarak, sanığı 10 ay hapis cezasına çarptırdı.

Sanığın eylemini basın ve yayın yoluyla gerçekleştirmiş olması nedeniyle cezayı yarı oranında artırarak 15 ay hapis cezasına hükmeden mahkeme, duruşmaları takip eden sanığın geleceği üzerindeki olası etkisi ve yargılama sürecindeki davranışlarından dolayı cezada indirim yaparak, sonuçta 1 yıl 15 gün hapis cezası verdi.

Mahkeme, "sanığın sabıkalı geçmişi ve aynı suçtan derdest davanın bulunması, kişilik özellikleri, cezanın bireyselleştirilmesi ve ıslahı kapsamında sanığın yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşmaması" gerekçeleriyle cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmetti.

İddianameden

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Seyfi Şahin'in kapatılan Gırgır isimli mizah dergisinin sorumlu yazı işleri müdürü olduğu belirtilerek, 15-21 Şubat tarihli derginin 10. sayfasında "Musa Kızıldeniz'i ayırır ve Yahudileri kurtarır" başlıklı karikatürde Hazreti Musa'ya hakaret edildiği, bu şekilde "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama suçu"nu işlendiği iddiasıyla Hukuk ve Değişim Derneği'nin de aralarında bulundu 29 kişi ve kurumun suç duyurusunda bulunduğu anlatılmıştı.

İddianamede, Seyfi Şahin'in "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama" suçundan 9 aydan 1 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.