Üç yıl önce kuzeninin düğünü için Batman’a giden Uğuz, icradan ihaleyle araç satışı yapılacağı ilanını gördü. Batman 1. İcra Dairesince satışı yapılan 1994 model hurda otomobili 4 bin 200 lira karşılığında alan Vedat Oğuz, aracı çekici yardımıyla Antalya'ya getirdi. Oğuz, yaklaşık 5 bin lira masraf ederek tamirini yaptırdığı aracı muayene istasyonuna götürdüğünde otomobilin plaka ile şase numarasının uyuşmadığı belirlendi. Otomobili polise teslim eden Vedat Oğuz, ihaleyi gerçekleştiren İcra Dairesi aleyhine dava açtı. Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararda, davacının, aracı her türlü araştırmayı yapmış şekilde ihaleye sunan icra dairelerine güvenerek aldığına dikkat çekildi. 

Davacının, aracı, plaka veya şase numaralarını bir ekspere kontrol yükümlülüğü bulunmaksızın açık arttırmayla satın aldığı kaydedilen kararda, “ Bu durumda devletin kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davacıya karşı sorumluluğu doğmuş olup, çalıntı araç nedeniyle davacının ihale, aracı çekme, kasko ve tamir masrafları değerlendirildiğinde davacı bu masrafları aracın kendisinde kalacağına duyduğu güvenle yapmış olduğundan, davalının bu masraf kalemleri için de sorumluluğu bulunmaktadır."denildi. 

"Yerel mahkemenin kararı kaldırıldı" 

Mahkeme, araç için harcanan 10 bin 735 liranın yasal faiziyle davalıdan alınarak, davacıya verilmesini kararlaştırdı. 
Tarafların yaptığı istinaf başvurusu üzerine dosyayı değerlendirmeye alan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ise kararında, dava konusu araçta yapılan şase numarası değişikliğinin ancak alanında uzman kişilerce anlaşılabilecek nitelikte olduğunu vurguladı. 

Dava konusu edilen olayın çözümünün özel teknik bilgi gerektirdiği hususu da gözetildiğinden dava konusu aracın icra müdürlüğünce yapılan ihaleyle davacıya satılmasında icra müdürlüğünün herhangi bir kusurlu eylemi bulunmadığı" hükmüne varan üst mahkeme, yerel mahkemenin kararını kaldırdı. 

"4 bin 200 liraya hurda araç aldı" 

Yaşananları üzgün bir şekilde anlatan Oğuz, “Batman’da 3 yıl önce yedieminden ihaleyle aracı aldım. Beş dakikalık sürede araca baktım, 4 bin 200 lira bedelle hurda aracı aldım. Antalya’ya getirdim. Burada bakımını yaptırdım.Muayene yaptırmak için araca baktılar şase ile plakanın uyuşmadığını öğrendiğimde şoke oldum. Araçta oynama var mı diye Makine Mühendisleri odasına yönlendirdiler. Oradan kriminal şubeye gittim. Hırsızlık bürodan aradılar, “aracı alın gelin” diye. O zaman anladım aracın çalıntı olduğunu.” dedi. 

"Satılan araç çalıntı çıktı" 

Bakımlı şekilde aracı hırsızlık büroya teslim ettiğini kaydeden Vedat Oğuz,“ Evraklarım olmasa ben bile hırsız olabilirdim. Teslim tutanağıyla aracı teslim ettim. Vergisi ve sigortası üzerine aracın. Harcadığım para giderken, ek masraflarım da oldu. Aracı ya satarak ya da çalıntı ihbarıyla üzerimden düşürebilecektim. Ama benim çalınan araç yok. Bana satılan araç çalıntı.” diye konuştu. 

"İcra memurlarının hiçbir suçu yok" 

2 yıldır hukuki süreç yürüttüğünü dile getiren Vedat Oğuz, “ Yerel mahkeme beni haklı buldu, dava lehime sonuçlandı. Karşı tarafla ikimiz istinafa başvurduk. Zıt bir karar beklemiyordum. Devlete güvenerek aldığım bir araç evraklarım ortada. İstinaftan gelen yazı beni, şok etti, yerel mahkemenin zıttı bir karar verdi Yargıtay yolunu da kapattı. Beni suçlu buldu. İcra memurlarının hiçbir suçu yok. Anayasa Mahkemesi’ne başvurmaya hazırlıyorum.Karşı tarafın avukatlık ve dosya masraflarını da ben ödeyeceğim.” ifadelerime yer verdi. 

"Maddi ve manevi yıprandım" 

4 bin 200 liralık arabanın bedelinin kendisine 15 bin liralık masrafı olduğunu ve hala sonuca ulaşamadığını kaydeden Vedat Oğuz,“ Hiçbir araştırmadan araç satışa konulmuş. Bizi mağdur etti. Lüks bir araç almadık, altı üstü ucuz bir araç.Arabalara baya bir soğudum, şuan bisiklet kullanıyorum Araç almayı şuan düşünmüyorum. Ufak bir aracım olsun derken bile yaşananlar beni maddi ve manevi yıprattı. Haklı olduğum davada haksız oldum. Hukuki süreçte sonuna kadar gideceğim.” dedi.  (İHA)