1993 yılında evlenen 2 çocuk annesi 47 yaşındaki H.K, Nüfus Müdürlüğü'ne giderek bir devlet dairesine verilmek üzere nüfus kayıt sureti almak istedi. Ancak evli H.K'yi burada bir sürpriz bekliyordu. H.K, doğumundan 11 evvel başka biriyle evlendiğine dair kayıt çıkarılması üzerine büyük bir şaşkınlık yaşadı.

2017 yılında vefat eden 1939 doğumlu E.C. ile 1960 yılında evlenmiş görünen H.K, kayıtlardaki bu hatanın düzeltilmesi için avukatı aracılığıyla yargıya başvurdu.

H.K'nin avukatı Fırat Karayaka, yaptığı açıklamada, müvekkilinin 1971 doğumlu olduğunu, gerçekte 1993'te yılında evlendiğini ve bu evliliğin devam ettiğini belirtti. Karayaka, müvekkilinin kısa süre önce bir devlet kurumuna verilmek üzere nüfus kayıt örneği aldığında 3 adet kaydının göründüğünün farkına varıldığını ifade ederek, "Bu kayıtlardan biri müvekkilimin bekarlık dönemine, ikincisi evlendiği döneme ai. Üçüncüsü ise tanımadığı bir kişiyle evli göründüğüne dair kayıt. Müvekkilim 1971 doğumlu olmasına rağmen üçüncü nüfus kaydında 1960 yılında evlenmiş görünmekte. Bununla ilgili dosya üstünde bir terkin veya boşanma kaydı yoktur. Bu da müvekkilim açısından büyük mağduriyetler doğurabilecek bir potansiyele sahiptir. Çünkü müvekkilim doğmadan 11 yıl önce evlenmiş görünüyor, herhangi bir boşanma kaydı olmadığı için vefat eden eski eşi gibi görünen kişinin alacak ve borçlarından da sorumlu olma durumu söz konusu. Bu yüzden dosyayla ilgili hukukî prosedürleri başlattık" dedi.

"Memurun ihmali aşan hatası"

Karayaka, nüfus kayıtlarında çıkan hataların genelde nüfus müdürlüklerinden düzeltilebileceğine işaret ederek, "Bizim dosyamız çok istisnaî bir durum. Doğmadan 11 yıl önce evlenmiş görünüyor, ama herhangi bir boşanma kaydı yok. Bu yüzden vefat eden ve aslında evli olmadığı eski eş yüzünden hak ve borçlardan sorumlu olabileceği için avukatı olarak mahkemeye başvurduk" ifadelerini kullandı.

Soyadı benzerliğinden dolayı bu karışıklığın olmuş olabileceğini vurgulayan Karayaka, müvekkilinin geçen yıl aldığı kayıt örneğinde bu hatanın bulunmadığını, bu yılki yanlışlığın idare ya da "memurun ihmali aşan hatası"ndan kaynaklandığını düşündüklerini dile getirdi.

Hatayı devlet yapıyor, mahkeme masrafını vatandaş ödüyor

Karayaka, ayrıca bu kayıt düzeltme davalarında vatandaşların farklı bir mağduriyet yaşadığına da işaret ederek, "Genelde asliye hukuk davalarında vatandaş davayı kazandığı zaman, vatandaş lehine ilan vekalet ücretine hükmedilir. Asliye hukuk mahkemelerinde, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında bu vekalet ücretinin ödenmesine hükmedilmediği için hukuki bilgisi eksik olan ya da avukat desteğine ihtiyaç duyan kimseler tamamen idarenin kusurundan hasıl olan bu davadan dolayı avukatlık ücreti ödüyorlar. Dava kazanılıp hata giderildiğinde müvekkilin yaptığı dava masrafları ve ilan vekalet ücretinin ödenmemesi de ayrıca bir mağduriyet doğurmaktadır" dedi.