Bir bankada güvenlik görevlisi olan Ekrem Biçer, zırhlı araçla 17 Kasım 2008'de Çukurova ilçesine bağlı Güzelyalı Mahallesi'nde bulunan bir ATM'ye para koymaya geldi. Biçer, makineye para koymak için alarmı kapattıktan sonra kasayı açtı. Bu sırada bankacıların yanına gelen 2 soyguncudan biri güvenlik görevlisi Biçer’e 'Yat yere' diye bağırarak saldırdı. Yumruklu saldırı sonucu yere düşen güvenlik görevlisi Biçer paraları vermemek için soygunculara direndi. 

Çıkan silahlı çatışmada soyguncular paraları alamadan, yoldan geçen bir çiftin otomobilini gasp edip olay yerinden kaçtı. Vücuduna 7 kurşun isabet eden Biçer, kaldırıldığı hastanede öldü. Olay yerinde yapılan incelemede ise 3 ayrı tabancaya ait 13 boş kovan bulundu. 

Olayın ardından polis, gasp edilen otomobili Kurttepe Mahallesi'nde terk edilmiş halde buldu. Yapılan çalışma sonrası 15 kişi yakalandı. 'Nitelikli kasten adam öldürme', 'Nitelikli kasten adam öldürmeye teşebbüs', 'Nitelikli yağma', 'Nitelikli yağmaya teşebbüs' suçlarından haklarında Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılan ve 4 yıl yargılama süresi sonrası suçlamayı kabul etmeyen tüm sanıklar ‘suçu işledikleri sabit olmadığı’ gerekçesiyle beraat etti. 

Banka ve öldürülen gencin babasının kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 13 sanığın beraat kararını onadı. Sanıklar Cihangir Ersoy ve İshak Abat'ın beraat kararını bozdu. Yargıtay, tanıkların 2 sanığı da canlı ve fotoğraflardan teşhis ettiklerini belirterek Ersoy ve Abat’ın ‘fikir ve irade birliği içinde bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürme ve nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan cezalandırılmasını istedi. 

Yargıtay'ın bozma kararının ardından yeniden yargılanan tutuksuz sanıklar Ersoy ve Abat, 2015 yılında bu kez suçlu bulunup müebbet hapis cezasına mahkum edildi ve haklarında yakalama kararı çıkartıldı. 

Önce beraat eden ardından müebbet hapis cezasına mahkum edilen Ersoy’un 60 yaşındaki annesi Fatma Ersoy, oğlunun suçsuz olduğunu iddia edip, 10 yıldır bir dedektif gibi çalışıyor. 

Anne Ersoy, çok sayıda avukat ve bilirkişi ile görüşüp dava dosyasındaki eksiklikleri tespit etti. Yargılama sırasında bilirkişinin önermesine rağmen mahkemece dikkate alınmayan, ancak dosyanın tek maddi delili olabilecek olan oğlu ile güvenlik kamera görüntülerindeki şüphelilerin boy tespitini kendi imkanlarıyla görüntü ve ses uzmanına yaptıran anne Ersoy, çıkan sonuç karşısında hedefine ulaştı. Ölçümlere göre, oğlunun olaya katılmadığını ispatlamış oldu. 

Yapılan incelemede oğlunun boyunun 1.88 santim, güvenlik kamera görüntülerindeki şüphelilerin yanlarındaki araç referans alınıp, giydikleri ayakkabılar da ölçüme dahil edilerek yapılan boy tespitlerinde en uzun olan şüphelinin boyunun minimum 174 santim, maksimum 178 olduğunun tespit edilmesi üzerine anne Ersoy, boy farkı nedeniyle oğlunun olaya katılmadığını delillendirerek yargılamanın yenilenmesi için avukatı ile birlikte yargılamanın yapıldığı Adana 5.Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu. 

Herhangi bir delil olmamasına rağmen oğluna önce beraat, ardından tanıkların çelişkili ifadeleri dikkate alınarak müebbet hapis cezası verilmesinin kendilerini üzdüğünü belirten anne Ersoy, “Ben adım gibi eminim oğlumun bu olaya katılmadığını ve suçsuz olduğunu biliyorum. Oğlumla ilgili hiçbir parmak izi, DNA yok. Oğlum sadece ‘sabıka kaydı var’ diye mahkum edildi. Güvenlik kamera görüntülerindeki şüphelilerin yüzleri tespit edilemedi. Ancak, bilirkişi aracın sabit yüksekliğinden faillerin boylarının ölçülebileceğini ve oğlumun boyu ile kıyaslanabileceği şeklinde rapor verdi. Ancak, mahkeme bilirkişinin maddi delil olabilecek boy tespitini dikkate almadı. 

Oğlumun olay günü nerede olduğu ile ilgili tanıklarımız da dinlenmedi. Kendi imkanlarımla 10 yıl sonra bu görüntüleri incelettim. Olayı yapanların boyları tespit edildi. En uzun boylu olan benim oğlumun boyundan en az yanılma payı ile 10-14 santim kısa. Yani benim oğlumun olayı yapan kişilerden olmadığı ispatlanmış oldu. Bu boy tespiti o zaman yapılmış olsaydı. 

Oğlumun kesin suçsuz olduğu ortaya çıkacaktı. Yapılacak araştırma ile gerçek katiller de bulunmuş olunacaktı. Benim oğlum suçsuzdur, suçsuz yere ceza almasına razı değilim. Mahkemenin bu sunduğumuz deliller ölçüsünde yargılamayı yenileyip, araştırmasını genişletmesini istiyoruz. Tek isteğimiz gerçek katillerin yakalanıp adaletin tecelli etmesidir” dedi.