Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ’Adalet Sisteminin Gelişim Yolu: Olumlu Tecrübeler Konferansı’na katılmak üzere Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye geldi. Konferansta konuşan Gül, “Milletimizin demokrasiye olan bağlılığı teröristlerin hedeflerini engelledi” dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Azerbaycan Adalet Bakanlığının 100. yılı dolayısıyla düzenlenen ’Adalet Sisteminin Gelişim Yolu: Olumlu Tecrübeler Konferansı’na katılmak üzere Bakü’ye geldi. Konferansa Azerbaycan Adalet Bakan Fikret Mammadov ile Başsavcı Zakir Garalov gibi üst düzey yetkililer, çok sayıda hakim, savcı ve davetli katıldı.

Kafkasya’da barış, istikrar ve kalkınmanın sağlanması için Türkiye ve Azerbaycan’ın arasındaki dayanışmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Gerek ikili ilişkilerde, gerek bölgesel konularda gösterdiğimiz dayanışmayı artırarak sürdürme inancında ve kararlılığındayız. Türkiye her alanda Azerbaycan ile karşılıklı anlayış, işbirliği ve ortak yarar temelinde tüm ilişkilerin geliştirilmesine önem vermektedir. Adli konularda işbirliğimize de çok önemli bir boyut olarak görmekteyiz ve bu hususları da geliştirmek irademiz var” dedi.

“Milletimizin hukuka bağlılığı hainlerin planlarını engelledi”

Adli işbirliği alanındaki konulardan birinin de terörle mücadeledeki dayanışma olduğunu belirten Gül, “Terörle mücadele de çok önemli birikimi bulunan Türkiye, 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ terör örgütünün ve ordu içindeki mensuplarının kanlı kakışması sonucunda 251 vatandaşımız şehit olmuş, 2 binden fazla vatandaşımız yaralanmıştır. TBMM başta olmak üzere pek çok kamu binası bombalamıştır. Milletimizin demokrasiye, devletine olan bağlılığıyla, hukuka olan bağlılığıyla bu hain teröristler hedeflerine ulaşamamışlardır” diye konuştu.

“Temel yaklaşımımız güven veren bir adalettir”

Adalet Bakanı Gül konuşmasına şöyle devam etti:

“Hızlı ve etkili işleyen bir adalet sistemi kurmak bu nedenle Türkiye’de de Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde hükümetlerimizin başından beri önemli politikalar arasında yer aldı. Bu öncülüğe uygun olarak son 16 yılda çok önemli adımlar attık. Hukuk ve yargı sistemini insana hizmet eden bir araç olarak işlev hale getirmek için çok önemli reformlar yaptık. Yine anayasa değişikliği ile birlikte demokratik, daha katılımcı bir hükümet sistemine geçecek ve asker, sivil mahkeme ayrımına son vererek, yine yargının sivilleşmesi adına önemli adımlar attık. Hakim ve Savcılar Kurulu daha demokratik meşruiyetini güçlendirdik. Yine serbestlik gibi daha çağdaş ceza infaz sistemlerini kurduk. Elektronik uygulamalarla görüntülü ifade alma, ifadeleri taşıma gibi, video konferans sistemi ile bilişim alanında da yargının yine istifade etmesini sağlık. 16 yıllık dönemde insan haklarını koruma ve geliştirme yönünde yasal ve yapısal birçok önlem aldık. Vatandaşımızın başka kapılarda değil, hak mücadelesini iç hukukumuzda sürdürmesinin imkanlarını oluşturduk. Kamu denetçiliği, ombudsmanlık kurumuyla idarenin demokratik denetim yolunu açtık. Türkiye insan hakları ve eşitlik kurumuyla insan haklarının korunması ve ayrımcılıkla mücadelede kurumsal bir çerçeve oluşturduk. Son 16 yılı reformlarını güven veren bir adalet sisteminin inşası yönünde ilerlettik. Temel yaklaşımımız ve bu konudaki paradigmamız güven veren bir adalet olmuştur. Son zamanlarda bakanlığımızın üzerinde çalıştığı çok önemli iki politika belgesi bulunmaktadır. Bunlardan birisi stratejik plan, diğeri yargı reformu strateji belgemizdir. Yargı reformu alanındaki çaba ve arayışlarımızın da kısa zamanda büyük ve anlamlı sonuçlar doğurmasını, işte planlı bir reform stratejisine borçluyuz."