RİBAT (AA) - Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı (TM) Akile Salih'le Rabat'ta görüştü.

Fas'ın Başkenti Rabat'ta parlamentonun ikinci kanadı Müsteşarlar Konseyi Merkezi'nde düzenlenen "Arap Afrika Ekonomik Parlamento Kongresi" açılışında konuşan Mişri, "Kardeşim Salih'le bir araya geldik ve aramızdaki mesafeleri yakınlaştırdık." dedi.

Mişri, bu görüşmenin ardından ilgili teknik komisyonların bir araya geleceğini ve komisyon toplantılarının birçok sorunu çözeceğine inandığını söyledi.

Toplantıların zamanlamasına ilişkin bilgi vermeyen Mişri, görüşmelerin Fas'ın Suheyrat kentinde yapılacağına işaret etti.

Rabat'ta yürüttüğü temaslar ve Mişri ile görüşmesinin ardından ülkeden ayrılmadan önce Rabat-Sela Havalimanı'nda yaptığı basın açıklamasında Salih, "Bu yıl sonunda Libya'daki sorunların çözüleceğini ve ulusal birlik hükümetinin kurulacağını düşünüyorum." dedi.

Mişri, Nisan başında yapılan seçimlerde Abdurrahman Suveyhli'nin ardından Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanlığına seçilmişti.

- Libya'daki siyasi tıkanıklık

Libya'da 17 Şubat 2011'deki devrimin ardından yaşanan siyasi istikrarsızlık ve karşıt gruplar arasındaki çatışmalar sonucu biri Tobruk'ta Temsilciler Meclisi (TM), diğeri Trablus'ta Milli Genel Kongre (MGK) olmak üzere iki meclis ve rakip yönetim ortaya çıkmıştı.

Birleşmiş Milletlerin (BM) girişimleriyle 17 Aralık 2015'te Fas'ın Suheyrat kentinde varılan "Libya Siyasi Anlaşması" uyarınca Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi kurulmuştu. BM Güvenlik Konseyi 2259 sayılı kararla Başkanlık Konseyini Libya'nın tek meşru temsilcisi olarak tanımış ancak konseyin sunduğu hükümet listeleri General Halife Hafter'in baskıları nedeniyle Tobruk'taki TM'de onaylanmadığı için süreç tıkanmıştı.

BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, Eylül 2017'de üç aşamalı bir eylem planı önerisinde bulunmuştu. Selame, eylem planının birinci aşamasının Suheyrat Anlaşması'nda değişiklik yapılmasını, ikinci aşamasının önceki müzakerelere katılmayan siyasi grupları bir araya getiren ulusal konferans düzenlenmesini, üçüncü aşamasının ise anayasa için bir referandum yapılması ve parlamento ile cumhurbaşkanının da anayasaya uygun bir şekilde seçilmesini öngördüğünü ifade etmişti.