İHA’ya konuşan İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Habibi, ABD’nin İran’a karşı uyguladığı yaptırımların etkisini değerlendirdi. Habibi, ABD yaptırımlarının İran üzerine etkisinin farklı açılardan değerlendirilmesi gerektiğine değinerek, "İran ilk defa ABD yaptırımlarına maruz kalmıyor ve neredeyse 40 yıldır ABD yaptırımları ile karşı karşıya. İran’ın artık bu yaptırımlara alıştığını söyleyebiliriz" ifadesini kullandı.

"Obama döneminde de yaptırımlar tamamen ortadan kalkmadı"

İran devriminden sonra ABD’li tüm başkanların İran’a karşı aynı tavrı sergilediğini belirten Habibi, eski ABD Başkanı Barack Obama’nın döneminde de değişen bir şeyin olmadığını ifade ederek, "Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) sayesinde başlayan süreçte de tüm yaptırımlar ortadan kaldırılmadı. Yaptırımların farklı çeşitlerde olduğunu hatırlatmalıyım. Obama döneminde gerçekleşen tek şey, ancak bazı yaptırımların askıya alınmasıydı. Tüm uluslararası gözlemci kurumların İran’ın tüm taahhütlerine sadık kaldığını belirtmesine rağmen, o dönemde bile tüm yaptırımlar ortadan kalkmadı yani ABD’nin İran’a karşı düşmanca yaklaşımında bir değişiklik söz konusu değildi" diye konuştu.

"İran’daki sorunların ana sebebi yaptırımlar değil"

Prof. Dr. Habibi açıklamasının devamında, "Son günlerde tekrardan yürürlüğe giren yaptırımların yeni bir gelişme olduğunu düşünmemeliyiz. İran’da bundan önce meydana gelen ekonomik ve sosyal sorunlar daha çok psikolojik saldırılar ve bazı medya oyunlarından ötürü meydana geldi. Yaptırımların ana etken olmadığını bilmeliyiz. Tabii ki söz konusu yaptırımlar gibi bu ekonomik saldırılar bir ülkenin ekonomisini olumsuz yönde etkiliyor ancak bu etki İran gibi bir ülkeyi felç edebilecek veya müzakere masasına çekebilecek büyüklükte değil. İran’ın karşı karşıya gelebileceği sorunlar yaptırımlardan önce ortaya çıktı, döviz fiyatlarının akıl almaz bir şekilde artması ve dolayısıyla ürünlerdeki fiyatların artması bu sorunlar arasında yer alıyordu ancak gördüğümüz gibi yaptırımların uygulamaya geçmesinin ardından döviz fiyatlarında önemli bir artış yaşanmadı" ifadelerini kullandı.

"ABD artık eski ABD değil"

İranlı akademisyen ABD’de hakim olan denklemlerin değiştiğine değinerek, "ABD’de bile durumlar eskisi gibi değil. Yıllar sonra ABD kongresinin çoğunluğunu demokratlar oluşturuyor ve bir tek ABD Senatosu Cumhuriyetçilerin elinde kaldı. Bu durumda ABD Başkanı Donald Trump politikalarını sürdürmekte birçok sorun ile karşı karşıya kalacaktır" dedi.

"AB artık ABD’nin yanında değil"

Uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Habibi açıklamasının devamında, "Önemli olan bir diğer konu ise Avrupa Birliği’nin (AB) bu sefer ABD’nin yanında yer almamasıdır. Bu olayın benzerini şimdiye kadar görmemiştik. Gerçi AB’nin bu doğrultuda aldığı kararlar geniş çaplı değil ve ayrıca pratikte büyük bir etki yapmıyor ama yine de önemli bir konu. ABD artık eski ABD değil. Trump yürüttüğü politikaları ile gün geçtikçe dünyada ABD karşıtlığını güçlendiriyor" ifadelerini kullandı.

"Kaşıkçı meselesi ABD’nin en önemli müttefiklerini zor durumda bıraktı"

Prof. Dr. Habibi, "Kaşıkçı meselesi de ABD’nin en önemli müttefiklerini zor durumda bıraktı. ABD Başkanı Donald Trump’ın içinde bulunduğumuz dönemde sahip olduğu en önemli puanlardan biri, İran karşısında Suudi Arabistan’ın ABD ile beraber hareket etmesiydi. ABD bu vesile ile İran’a karşı baskıları artırmıştı. Ancak Suudi Arabistan’ın Türkiye topraklarında gerçekleştirdiği feci cinayet, Suudi Arabistan başta olmak üzere ABD’nin müttefiklerini zor durumda bıraktı. Her ne kadar da arka planda Batılı ülkelerin Suudi Arabistan’ı yalnız bırakmayacağını bilsek de, bu ülkeleri zor durumda bıraktığı gerçeğini görmezden gelemeyiz. Suudi Arabistan yıllardır Yemen’de başta çocuklar ve kadınlar olmak üzere sivilleri öldürüyor ve ABD’den bu konuya ilişkin bir ses çıkmıyordu ancak Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından ABD’li yetkililerinin görüşte bu konuya yaklaşımlarını değiştirdiklerini ve iki ülke arasındaki düşmanlığın kenara bırakılması gerektiği yönünde açıklamalar yaptıklarını görebiliyoruz" ifadelerine yer verdi.

"Yaptırımlar uzun bir süre devam etmeyecek"

Habibi uluslararası kurumların ve devletlerin yaptırımları desteklemediğine dikkat çekerek, "Öte yandan dikkate alınması gereken konulardan biri de ABD’nin İran’a karşı yaptırımlarının farklı ülkeler tarafından kabul görmemesidir. Örneğin, dost ve komşu ülkemiz Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptırımları desteklemediğini belirtti. Irak’ın yeni Başbakanı da benzer açıklamalarda bulunmuştu. Rusya’dan gelen tepkiler de aynıydı" ifadelerini kullandı.

Yaptırımların dünya tarafından kabul görmediği için ABD’nin tolerans gösterdiğini söyleyen Habibi, "ABD’nin geçtiğimiz dönemde defalarca 4 Kasım’da İran’a karşı tüm yaptırımları son derece katı bir şekilde uygulayacağını belirtmesine rağmen yaptırımlara kaç gün kala 8 ülkenin yaptırımlardan muaf olduğunu belirtmesi de açıkça İran karşıtı yaptırımların dünya tarafından kabul görmediğini gösteriyor. Öte yandan bu doğrultuda Uluslararası Adalet Divanı’nın da İran’ın haklı olduğunu bildirmesi başlı başına önemli bir konu. Ben ABD’nin İran karşıtı yaptırımların uzun bir süre devam edeceğini sanmıyorum zira bu sefer uluslararası kurumlar ve farklı ülkeler ABD’yi desteklemiyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Ürün ve hizmet karşılığında petrol"

Habibi İran’ın yaptırımlar karşısında dayanabileceğini belirterek "İran uluslararası ticaretinde bundan sonra petrol karşılığında dolar veya farklı bir para birimi yerine, ürün ve hizmet alma seçeneğine sahip. Bu yöntem Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde de kullanılmıştı. Öte yandan önümüzdeki aylarda artık yavaş yavaş farklı ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilerde, dolar etkisinin azalacağını ve diğer ülkelerin para birimlerinin devreye gireceğine tanıklık edebiliriz" dedi.

"İran, Türkiye ve Rusya ilişkileri çok önemli"

Prof. Dr. Habibi İran, Türkiye ve Rusya ilişkilerinin önemini vurgulayarak, "İran, Türkiye ve Rusya ilişkileri çok büyük bir öneme sahip. Bu üç ülke arasında oluşan ilişkiler, söz konusu ülkelerin aleyhine dayatılan yaptırımlar karşısında büyük bir potansiyel oluşturdu. Bence ABD’nin İran karşıtı yaptırımları şimdiden yenilgiye uğramış vaziyette. Bu dediğim, söz konusu ekonomik saldırıların hedef ülkeleri etkilemeyeceği anlamına gelmiyor. Yaptırımların hedefi olan ülkelerin direniş gösterip sahip oldukları potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmesi büyük bir önem taşıyor. İran’ın ülke içindeki potansiyele odaklanması ve öte yandan Türkiye ve Rusya gibi komşu ülkeleri ile ilişkilerini daha da derinleştirmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Habibi konuşmasının sonunda, "İran’ın yaptırımları aşacağını ve bu bağlamda büyük bir sorunla karşılaşmayacağını düşünüyorum. Ben 2019 yılının İran için farklı bir yıl olacağını tahmin ediyorum. ABD farklı sorunlar ile karşı karşıya gelecektir. Cumhuriyetçi kanadın ABD seçimlerindeki yenilgisi de bunun bir göstergesidir" diye konuştu.