Hatta bazen, aynı adliyede, farklı mahkemelerde ve yakın saatlerde görülen duruşmalar denk geldiğinde, birine yetişeceğim derken, diğerini kaçırdığınız, yazmış olduğunuz bekletme notunun mahkemece / mübaşirce dikkate alınmadığı zamanlar dahi olur, olacaktır.

Buna, uygulamada “Müracata kalma”, “Müracaata bırakma” adı verilmektedir.

Davayı mazeretsiz olarak takip etmeme, avukatın disiplin sorumluluğunu gerektirdiğinden, işini titiz yapan avukatlar, bu tür durumlarla karşılaşmamak için oldukça temkinli davranmaya gayret göstermektedirler. Davayı mazeretsiz takip etmemek, Sadece disiplin cezasını gerektirmez. aynı zamanda, avukatın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına hatta mahkumiyetine dahi sebep olabilecek niteliktedir.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesi, bu konuyu düzenlemektedir.

HMK Madde 150 –

“(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.

(3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır.

(4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.

(5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.

(6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.

(7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü içerir.

Kaçırdığınız, mazeretinizin kabul edilmediği ve mahkemece takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilen bir dava dosyası ile ilgili olarak, öncelikle bu hususu müvekkilden gizleme eğilimi göstermek, güven ilişkisine dayanan avukat müvekkil bağlarının zarar görmesine sebebiyet vereceğinden, müvekkile karşı bu hususta samimi olmak ve doğruyu söylemekten çekinmemek gerekir.

Müvekkilin gidip dava dosyasını incelemesi oldukça kolaydır. Kaldı ki, bir çok bilinçli müvekkil, UYAP sistemine üye olmakta, duruşması hakkında özet bilgilerden, gelen kısa mesajlarla haberdar olabilmektedir.

Bu nedenle, bu gibi durumlarda, öncelikle yapmanız gereken, celse kaybını en kısa zamanda telafi etmek, ardından müvekkili bu konuda bilgilendirmek olmalıdır. Takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan mahkeme dosyasının, yeniden işleme alınması için, aşağıdaki örnekteki gibi bir dilekçe hazırlayıp mahkemeye sunmanız gerekmektedir.

Kanunda belirtildiği üzere, yenileme dilekçesi, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde verilir ise, dosya harçsız yenilenecektir. Eğer işlemden kaldırılma tarihi üzerinden bir ay geçmiş fakat üç ay geçmemiş ise, bu kez harçlı olarak dosya yenilenebilecektir.

Özetle, yenilemede, dosyanın işlemden kaldırılması kararının üzerinden;

1 Ay geçmemiş ise harçsız,

1 Ay geçmiş fakat 3 ay geçmemiş ise harçlı olarak dosya yenilenebilecektir.

Mevcut iş yoğunluğu nedeniyle zaten oldukça uzun süren yargılama sürecini, bir de duruşmayı kaçırıp dosyanın işlemden kaldırılması nedeniyle uzamasına sebebiyet vererek müvekkili rahatsız edebilirsiniz. Bu yüzden, yenileme dilekçesini UYAP üzerinden gönderseniz dahi, mahkeme kalemine giderek, müvekkille aranızda doğabilecek sıkıntıdan bahsedip, mümkün olan en kısa zamana duruşma günü verilmesini kalem müdüründen rica etmenizi şiddetle öneririm. Talebiniz, büyük ihtimalle kabul edilecek ve taraflara duruşma günü tebliği gerekeceğinden, yaklaşık 1 ay sonrasına duruşma günü almanız mümkün olabilecektir. Böyle bir talebiniz olmaz ve evrakı kendi seyrine, duruşma gününü de mahkemenin insafına bırakırsanız, mahkemenin, yenileme talebiniz üzerine vereceği yeni duruşma günü, 3 aydan önce olmayacaktır.

Sonrasında yapmanız gereken, mevcut durum ile ilgili olarak müvekkili bilgilendirmek olmalıdır.

Müvekkilinizin, sizden kaynaklanan 3 aylık gecikmeden rahatsız olma ihtimali bulunmakta ise de, hatanızı kısa sürede en az zararla telafi etmişseniz, bir aylık gecikmeyi pek de önemsemeyecektir. Dürüst davranıp kendisini bilgilendirdiğiniz, bu durumu kendisinden gizlemediğiniz için de ayrıca memnun olacaktır. Zaten, size bir ay dahi tolerans tanımayacak, bu konuda samimi olmanıza rağmen sizi suçlamaya kalkabilecek bir müvekkille çalışıyorsanız, müvekkilinizle aranızdaki güven bağlarında zaten sorun var demektir.

Eğer dosyanın işlemden kaldırılmasının üzerinden 1 aydan fazla zaman geçmiş ise, davanın yenilenmesi ancak harçla mümkün olabileceğinden, davanın türüne göre, yüksek miktarda harç ödemeniz gerekebilir. Bu yüzden yenileme işini, 1 ay dolmadan, hatta mümkünse dosya işlemden kaldırılır kaldırılmaz yapmalısınız.

Varsayalım ki duruşma gününü işlemediğinizden dosya hakkında işlemden kaldırılma kararı verildi ve bir aylık harçsız yenileme süresi de doldu. Bu durumda mahkemece talep edilecek olan harcı, müvekkilden talep etmek, hakkaniyetli bir yaklaşım olmayacağından, kendi hatanızı kendiniz telafi etmek adına, harcı bizzat yatırmalı ve bu giderleri masraf olarak müvekkile yansıtmamalısınız.

Müvekkiliniz “Bana ne kardeşim, ben sana harcı ödedim. Duruşmayı kaçırdıysan o senin sorunun, masraflara da sen katlan” derse, diyecek sözünüz olmaz.

Uygulamada bazı avukatların, bu masrafı dahi müvekkiline farklı isimlerde yüklediklerini, yatırdıkları harç dekontlarını da müvekkile gönderip “Bak işte mahkemeye yatırdım senin işin için, dekontu da burada” dediklerine rastlamaktayız. Biz bu tutumu, zaten hakkına kavuşabilmek adına avukat tutup, dava masrafı ve vekalet ücreti ödeyip zaten mağdur olan davacıya, bir de avukatının kendi hatasının bedelini yüklemesinden dolayı etik bulmuyoruz.

Peki müracaata bırakılan dosyanın üzerinden 3 ay geçti. Ne olacaktır?

Mahkeme, 3 ay içinde dosyanın yenilenmediğini görünce, davanın açılmamış sayılmasına karar verecektir. Bunun en önemli sonuçları;

1- Hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinde,

2- Karşı tarafa vekalet ücretine hükmedilmesinde kendini gösterir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinde , bu hususta derdest bir davanın varlığından bahsedilemeyeceğinden, yeniden dava açılmasında bir engel bulunmamaktadır. Ancak, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, açılmamış sayılmasına karar verilen dava ile ilgili işlemler yapılmamış da sayılacağından, dava zamanaşımının ve hak düşürücü sürelerin kesilmeyip işlemesi, yeni dava açılmak istendiğinde de bu sürelerin dolması olasılığı yüksektir. Böyle bir şeye sebebiyet vermeniz halinde, müvekkiliniz dönüp, uğradığı zararı sizden talep etmeye kalkabilir.

Dosyanın işlemden kaldırılması yani müracaata bırakılması, dosyanın hiç bir işlem yapılmadan mahkeme kaleminde beklemesi anlamına gelmektedir. Ne zaman ki 3 aylık süre dolar, mahkeme kendiliğinden “davanın açılmamış sayılmasına” karar verir ve karşı taraf lehine maktu vekalet ücretine de hükmeder.

Son olarak bazen müvekkiller, gidişattan ötürü, davanın aleyhe sonuçlanması halinde nisbi vekalet ücreti ödememek adına davanın takipsiz bırakılmasını, ardından açılmamış sayılmasını ve nisbi yerine maktu vekalet ücreti ödenmesine razı olabilirler. Bu gibi durumlarda, eğer talep müvekkilden gelmiş ise, davanın takipsiz bırakılmasının, tamamen müvekkilin tasarrufu ve talebi olduğu hususunun açıkça belirtildiği bir tutanak veya talimat düzenletip müvekkile imzalatmak oldukça önemlidir. İleride müvekkille aranızda doğabilecek bir ihtilafta, bu tutanak sizin kurtuluş biletiniz olacaktır.

HMK 150. maddenin 6. bendinde,

“İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” hükmü yeralmaktadır.

Kaleme alınış biçimi nedeniyle bazı hukukçularc ayanlış anlaşılabilen bu bendin özü: “Dosyada iki kez yenileme yapabilirsiniz” dir. Yani dosyada iki kez yenileme hakkınız bulunmakta olup, üçüncü kez dosya takipsiz bırakılırsa, mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar verir.

Ancak bu durum, yazılı yargılama usulü ile görülen davalar için geçerli olup, basit yargılama usulünde durum farklıdır.

Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.

Yani, basit yargılama usulüne tabi davalarda, dosyayı takipsiz bırakırsanız, bir kez yenileyebilirsiniz. İkinci kez yenileme şansınız yoktur. Peki hangi tür davalara basit yargılama usulü ile bakılır?

HMK’nın “Basit yargılama usulüne tabi dava ve işler” başlıklı 316. maddesine göre;

HMK Madde 316- (1) Basit yargılama usulü, kanunlarda açıkça belirtilenler dışında, aşağıdaki durumlarda uygulanır:

a) Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler.

b) Doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler.

c) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazlar.

ç) Her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler.

d) Hizmet ilişkisinden doğan davalar.

e) Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar.

f) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler.

g) Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler. HUMK döneminde, sözlü yargılama usulüne tabi olan iş mahkemeleri,

HMK’nın 316. maddesinin d bendinde “Hizmet ilişkisinden doğan davalar” denilmek suretiyle basit yargılama usulüne tabi kılınmıştır.

Dolayısı ile, örneğin işçilik alacakları için açılan bir davada, uygulanan yargılama usulü uyarınca, dosyayı sadece bir defaya mahsus olmak üzere yenileme hakkınız bulunmaktadır.

Dileriz dosyalarınız müracaata kalmaz ve ne müvekkille ne de mahkemelerle bir de bunun için uğraşmak zorunda kalmazsınız…

Takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan dosya için yenileme dilekçesi örneği

………….. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO: 2015/…………

DAVACI: ………………..

VEKİLİ:Av…………….

DAVALI:……………….

KONUSU: Takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan dosyamızın, HMK Madde 150/1 uyarınca, harçsız yenilenmesi ve yakın bir tarihe duruşma günü verilmesi talebidir.

AÇIKLAMA VE TALEP

Sayın mahkemenizin yukarıda numarası yazılı dosyası ile görülmekte olan davanın ……….. tarihli duruşmasında, elimizde olmayan nedenlerle hazır bulunamadık.

Duruşmaya katılmak üzere yola çıktığımızdan, dosyaya mazeret dilekçesi göndermemiz fiilen de mümkün olmadı.

Sayın mahkemece, takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan dosyamızın yenilenerek, yakın bir tarihe duruşma günü verilmesini vekaleten saygılarımla talep ederim…../……/2015 Davacı

Vekili Av. ....

Davacı taraf olarak takip ettiğimiz işlerde, gerek trafik, gerek unutkanlık, gerekse göndermiş olduğumuz mazeret dilekçesinin mahkemece görülmemesi / kabul edilmemesi gibi hallerde, mahkemece önce dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmektedir. Hatta bazen, aynı adliyede, farklı mahkemelerde ve yakın saatlerde görülen duruşmalar denk geldiğinde, birine yetişeceğim derken, diğerini kaçırdığınız, yazmış olduğunuz bekletme notunun mahkemece / mübaşirce dikkate alınmadığı zamanlar dahi olur, olacaktır. Buna, uygulamada “Müracata kalma”, “Müracaata bırakma” adı verilmektedir. Davayı mazeretsiz olarak takip etmeme, avukatın disiplin sorumluluğunu gerektirdiğinden, işini titiz yapan avukatlar, bu tür durumlarla karşılaşmamak için oldukça temkinli davranmaya gayret göstermektedirler. Davayı mazeretsiz takip etmemek, Sadece disiplin cezasını gerektirmez. aynı zamanda, avukatın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına hatta mahkumiyetine dahi sebep olabilecek niteliktedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesi, bu konuyu düzenlemektedir. HMK Madde 150 – “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü içerir.

Kaynak Linki : http://hukukitavsiyeler.com/2015/06/durusmayi-kaciran-davaci-avukatinin-yapmasi-gerekenler/
Davacı taraf olarak takip ettiğimiz işlerde, gerek trafik, gerek unutkanlık, gerekse göndermiş olduğumuz mazeret dilekçesinin mahkemece görülmemesi / kabul edilmemesi gibi hallerde, mahkemece önce dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmektedir. Hatta bazen, aynı adliyede, farklı mahkemelerde ve yakın saatlerde görülen duruşmalar denk geldiğinde, birine yetişeceğim derken, diğerini kaçırdığınız, yazmış olduğunuz bekletme notunun mahkemece / mübaşirce dikkate alınmadığı zamanlar dahi olur, olacaktır. Buna, uygulamada “Müracata kalma”, “Müracaata bırakma” adı verilmektedir. Davayı mazeretsiz olarak takip etmeme, avukatın disiplin sorumluluğunu gerektirdiğinden, işini titiz yapan avukatlar, bu tür durumlarla karşılaşmamak için oldukça temkinli davranmaya gayret göstermektedirler. Davayı mazeretsiz takip etmemek, Sadece disiplin cezasını gerektirmez. aynı zamanda, avukatın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına hatta mahkumiyetine dahi sebep olabilecek niteliktedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesi, bu konuyu düzenlemektedir. HMK Madde 150 – “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü içerir.

Kaynak Linki : http://hukukitavsiyeler.com/2015/06/durusmayi-kaciran-davaci-avukatinin-yapmasi-gerekenler/
Davacı taraf olarak takip ettiğimiz işlerde, gerek trafik, gerek unutkanlık, gerekse göndermiş olduğumuz mazeret dilekçesinin mahkemece görülmemesi / kabul edilmemesi gibi hallerde, mahkemece önce dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmektedir. Hatta bazen, aynı adliyede, farklı mahkemelerde ve yakın saatlerde görülen duruşmalar denk geldiğinde, birine yetişeceğim derken, diğerini kaçırdığınız, yazmış olduğunuz bekletme notunun mahkemece / mübaşirce dikkate alınmadığı zamanlar dahi olur, olacaktır. Buna, uygulamada “Müracata kalma”, “Müracaata bırakma” adı verilmektedir. Davayı mazeretsiz olarak takip etmeme, avukatın disiplin sorumluluğunu gerektirdiğinden, işini titiz yapan avukatlar, bu tür durumlarla karşılaşmamak için oldukça temkinli davranmaya gayret göstermektedirler. Davayı mazeretsiz takip etmemek, Sadece disiplin cezasını gerektirmez. aynı zamanda, avukatın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına hatta mahkumiyetine dahi sebep olabilecek niteliktedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesi, bu konuyu düzenlemektedir. HMK Madde 150 – “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü içerir. Business competition Kaçırdığınız, mazeretinizin kabul edilmediği ve mahkemece takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilen bir dava dosyası ile ilgili olarak, öncelikle bu hususu müvekkilden gizleme eğilimi göstermek, güven ilişkisine dayanan avukat müvekkil bağlarının zarar görmesine sebebiyet vereceğinden, müvekkile karşı bu hususta samimi olmak ve doğruyu söylemekten çekinmemek gerekir. Müvekkilin gidip dava dosyasını incelemesi oldukça kolaydır. Kaldı ki, bir çok bilinçli müvekkil, UYAP sistemine üye olmakta, duruşması hakkında özet bilgilerden, gelen kısa mesajlarla haberdar olabilmektedir. Bu nedenle, bu gibi durumlarda, öncelikle yapmanız gereken, celse kaybını en kısa zamanda telafi etmek, ardından müvekkili bu konuda bilgilendirmek olmalıdır. Takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan mahkeme dosyasının, yeniden işleme alınması için, aşağıdaki örnekteki gibi bir dilekçe hazırlayıp mahkemeye sunmanız gerekmektedir. Takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan dosya için yenileme dilekçesi örneği Kanunda belirtildiği üzere, yenileme dilekçesi, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde verilir ise, dosya harçsız yenilenecektir. Eğer işlemden kaldırılma tarihi üzerinden bir ay geçmiş fakat üç ay geçmemiş ise, bu kez harçlı olarak dosya yenilenebilecektir. Özetle, yenilemede, dosyanın işlemden kaldırılması kararının üzerinden; 1 Ay geçmemiş ise harçsız, 1 Ay geçmiş fakat 3 ay geçmemiş ise harçlı olarak dosya yenilenebilecektir. Mevcut iş yoğunluğu nedeniyle zaten oldukça uzun süren yargılama sürecini, bir de duruşmayı kaçırıp dosyanın işlemden kaldırılması nedeniyle uzamasına sebebiyet vererek müvekkili rahatsız edebilirsiniz. Bu yüzden, yenileme dilekçesini UYAP üzerinden gönderseniz dahi, mahkeme kalemine giderek, müvekkille aranızda doğabilecek sıkıntıdan bahsedip, mümkün olan en kısa zamana duruşma günü verilmesini kalem müdüründen rica etmenizi şiddetle öneririm. Talebiniz, büyük ihtimalle kabul edilecek ve taraflara duruşma günü tebliği gerekeceğinden, yaklaşık 1 ay sonrasına duruşma günü almanız mümkün olabilecektir. Böyle bir talebiniz olmaz ve evrakı kendi seyrine, duruşma gününü de mahkemenin insafına bırakırsanız, mahkemenin, yenileme talebiniz üzerine vereceği yeni duruşma günü, 3 aydan önce olmayacaktır. Sonrasında yapmanız gereken, mevcut durum ile ilgili olarak müvekkili bilgilendirmek olmalıdır. Müvekkilinizin, sizden kaynaklanan 3 aylık gecikmeden rahatsız olma ihtimali bulunmakta ise de, hatanızı kısa sürede en az zararla telafi etmişseniz, bir aylık gecikmeyi pek de önemsemeyecektir. Dürüst davranıp kendisini bilgilendirdiğiniz, bu durumu kendisinden gizlemediğiniz için de ayrıca memnun olacaktır. Zaten, size bir ay dahi tolerans tanımayacak, bu konuda samimi olmanıza rağmen sizi suçlamaya kalkabilecek bir müvekkille çalışıyorsanız, müvekkilinizle aranızdaki güven bağlarında zaten sorun var demektir. Eğer dosyanın işlemden kaldırılmasının üzerinden 1 aydan fazla zaman geçmiş ise, davanın yenilenmesi ancak harçla mümkün olabileceğinden, davanın türüne göre, yüksek miktarda harç ödemeniz gerekebilir. Bu yüzden yenileme işini, 1 ay dolmadan, hatta mümkünse dosya işlemden kaldırılır kaldırılmaz yapmalısınız. Varsayalım ki duruşma gününü işlemediğinizden dosya hakkında işlemden kaldırılma kararı verildi ve bir aylık harçsız yenileme süresi de doldu. Bu durumda mahkemece talep edilecek olan harcı, müvekkilden talep etmek, hakkaniyetli bir yaklaşım olmayacağından, kendi hatanızı kendiniz telafi etmek adına, harcı bizzat yatırmalı ve bu giderleri masraf olarak müvekkile yansıtmamalısınız. Müvekkiliniz “Bana ne kardeşim, ben sana harcı ödedim. Duruşmayı kaçırdıysan o senin sorunun, masraflara da sen katlan” derse, diyecek sözünüz olmaz. Uygulamada bazı avukatların, bu masrafı dahi müvekkiline farklı isimlerde yüklediklerini, yatırdıkları harç dekontlarını da müvekkile gönderip “Bak işte mahkemeye yatırdım senin işin için, dekontu da burada” dediklerine rastlamaktayız. Biz bu tutumu, zaten hakkına kavuşabilmek adına avukat tutup, dava masrafı ve vekalet ücreti ödeyip zaten mağdur olan davacıya, bir de avukatının kendi hatasının bedelini yüklemesinden dolayı etik bulmuyoruz. Peki müracaata bırakılan dosyanın üzerinden 3 ay geçti. Ne olacaktır? Mahkeme, 3 ay içinde dosyanın yenilenmediğini görünce, davanın açılmamış sayılmasına karar verecektir. Bunun en önemli sonuçları; 1-Hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinde, 2- Karşı tarafa vekalet ücretine hükmedilmesinde kendini gösterir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinde , bu hususta derdest bir davanın varlığından bahsedilemeyeceğinden, yeniden dava açılmasında bir engel bulunmamaktadır. Ancak, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, açılmamış sayılmasına karar verilen dava ile ilgili işlemler yapılmamış da sayılacağından, dava zamanaşımının ve hak düşürücü sürelerin kesilmeyip işlemesi, yeni dava açılmak istendiğinde de bu sürelerin dolması olasılığı yüksektir. Böyle bir şeye sebebiyet vermeniz halinde, müvekkiliniz dönüp, uğradığı zararı sizden talep etmeye kalkabilir. Dosyanın işlemden kaldırılması yani müracaata bırakılması, dosyanın hiç bir işlem yapılmadan mahkeme kaleminde beklemesi anlamına gelmektedir. Ne zaman ki 3 aylık süre dolar, mahkeme kendiliğinden “davanın açılmamış sayılmasına” karar verir ve karşı taraf lehine maktu vekalet ücretine de hükmeder. Son olarak bazen müvekkiller, gidişattan ötürü, davanın aleyhe sonuçlanması halinde nisbi vekalet ücreti ödememek adına davanın takipsiz bırakılmasını, ardından açılmamış sayılmasını ve nisbi yerine maktu vekalet ücreti ödenmesine razı olabilirler. Bu gibi durumlarda, eğer talep müvekkilden gelmiş ise, davanın takipsiz bırakılmasının, tamamen müvekkilin tasarrufu ve talebi olduğu hususunun açıkça belirtildiği bir tutanak veya talimat düzenletip müvekkile imzalatmak oldukça önemlidir. İleride müvekkille aranızda doğabilecek bir ihtilafta, bu tutanak sizin kurtuluş biletiniz olacaktır. HMK 150. maddenin 6. bendinde, “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” hükmü yeralmaktadır. Kaleme alınış biçimi nedeniyle bazı hukukçularc ayanlış anlaşılabilen bu bendin özü: “Dosyada iki kez yenileme yapabilirsiniz” dir. Yani dosyada iki kez yenileme hakkınız bulunmakta olup, üçüncü kez dosya takipsiz bırakılırsa, mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar verir. Ancak bu durum, yazılı yargılama usulü ile görülen davalar için geçerli olup, basit yargılama usulünde durum farklıdır. Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. Yani, basit yargılama usulüne tabi davalarda, dosyayı takipsiz bırakırsanız, bir kez yenileyebilirsiniz. İkinci kez yenileme şansınız yoktur. Peki hangi tür davalara basit yargılama usulü ile bakılır? HMK’nın “Basit yargılama usulüne tabi dava ve işler” başlıklı 316. maddesine göre; HMK Madde 316- (1) Basit yargılama usulü, kanunlarda açıkça belirtilenler dışında, aşağıdaki durumlarda uygulanır: a) Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler. b) Doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler. c) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazlar. ç) Her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler. d) Hizmet ilişkisinden doğan davalar. e) Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar. f) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler. g) Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler. HUMK döneminde, sözlü yargılama usulüne tabi olan iş mahkemeleri, HMK’nın 316. maddesinin d bendinde “Hizmet ilişkisinden doğan davalar” denilmek suretiyle basit yargılama usulüne tabi kılınmıştır. Dolayısı ile, örneğin işçilik alacakları için açılan bir davada, uygulanan yargılama usulü uyarınca, dosyayı sadece bir defaya mahsus olmak üzere yenileme hakkınız bulunmaktadır. Dileriz dosyalarınız müracaata kalmaz ve ne müvekkille ne de mahkemelerle bir de bunun için uğraşmak zorunda kalmazsınız…

Kaynak Linki : http://hukukitavsiyeler.com/2015/06/durusmayi-kaciran-davaci-avukatinin-yapmasi-gerekenler/
Davacı taraf olarak takip ettiğimiz işlerde, gerek trafik, gerek unutkanlık, gerekse göndermiş olduğumuz mazeret dilekçesinin mahkemece görülmemesi / kabul edilmemesi gibi hallerde, mahkemece önce dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmektedir. Hatta bazen, aynı adliyede, farklı mahkemelerde ve yakın saatlerde görülen duruşmalar denk geldiğinde, birine yetişeceğim derken, diğerini kaçırdığınız, yazmış olduğunuz bekletme notunun mahkemece / mübaşirce dikkate alınmadığı zamanlar dahi olur, olacaktır. Buna, uygulamada “Müracata kalma”, “Müracaata bırakma” adı verilmektedir. Davayı mazeretsiz olarak takip etmeme, avukatın disiplin sorumluluğunu gerektirdiğinden, işini titiz yapan avukatlar, bu tür durumlarla karşılaşmamak için oldukça temkinli davranmaya gayret göstermektedirler. Davayı mazeretsiz takip etmemek, Sadece disiplin cezasını gerektirmez. aynı zamanda, avukatın hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan ağır ceza mahkemesinde yargılanmasına hatta mahkumiyetine dahi sebep olabilecek niteliktedir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması” başlıklı 150. maddesi, bu konuyu düzenlemektedir. HMK Madde 150 – “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. (2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez. (3) Duruşma gününün belli edilmesi için tarafların başvurması gereken hâllerde gün tespit ettirilmemişse, son işlem tarihinden başlayarak bir ay geçmekle dosya işlemden kaldırılır. (4) Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. (6) İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır. (7) Hangi sebeple olursa olsun açılmamış sayılan davadaki talep dahi vaki olmamış sayılır.” hükmünü içerir. Business competition Kaçırdığınız, mazeretinizin kabul edilmediği ve mahkemece takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılmasına karar verilen bir dava dosyası ile ilgili olarak, öncelikle bu hususu müvekkilden gizleme eğilimi göstermek, güven ilişkisine dayanan avukat müvekkil bağlarının zarar görmesine sebebiyet vereceğinden, müvekkile karşı bu hususta samimi olmak ve doğruyu söylemekten çekinmemek gerekir. Müvekkilin gidip dava dosyasını incelemesi oldukça kolaydır. Kaldı ki, bir çok bilinçli müvekkil, UYAP sistemine üye olmakta, duruşması hakkında özet bilgilerden, gelen kısa mesajlarla haberdar olabilmektedir. Bu nedenle, bu gibi durumlarda, öncelikle yapmanız gereken, celse kaybını en kısa zamanda telafi etmek, ardından müvekkili bu konuda bilgilendirmek olmalıdır. Takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan mahkeme dosyasının, yeniden işleme alınması için, aşağıdaki örnekteki gibi bir dilekçe hazırlayıp mahkemeye sunmanız gerekmektedir. Takipsizlik nedeniyle işlemden kaldırılan dosya için yenileme dilekçesi örneği Kanunda belirtildiği üzere, yenileme dilekçesi, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde verilir ise, dosya harçsız yenilenecektir. Eğer işlemden kaldırılma tarihi üzerinden bir ay geçmiş fakat üç ay geçmemiş ise, bu kez harçlı olarak dosya yenilenebilecektir. Özetle, yenilemede, dosyanın işlemden kaldırılması kararının üzerinden; 1 Ay geçmemiş ise harçsız, 1 Ay geçmiş fakat 3 ay geçmemiş ise harçlı olarak dosya yenilenebilecektir. Mevcut iş yoğunluğu nedeniyle zaten oldukça uzun süren yargılama sürecini, bir de duruşmayı kaçırıp dosyanın işlemden kaldırılması nedeniyle uzamasına sebebiyet vererek müvekkili rahatsız edebilirsiniz. Bu yüzden, yenileme dilekçesini UYAP üzerinden gönderseniz dahi, mahkeme kalemine giderek, müvekkille aranızda doğabilecek sıkıntıdan bahsedip, mümkün olan en kısa zamana duruşma günü verilmesini kalem müdüründen rica etmenizi şiddetle öneririm. Talebiniz, büyük ihtimalle kabul edilecek ve taraflara duruşma günü tebliği gerekeceğinden, yaklaşık 1 ay sonrasına duruşma günü almanız mümkün olabilecektir. Böyle bir talebiniz olmaz ve evrakı kendi seyrine, duruşma gününü de mahkemenin insafına bırakırsanız, mahkemenin, yenileme talebiniz üzerine vereceği yeni duruşma günü, 3 aydan önce olmayacaktır. Sonrasında yapmanız gereken, mevcut durum ile ilgili olarak müvekkili bilgilendirmek olmalıdır. Müvekkilinizin, sizden kaynaklanan 3 aylık gecikmeden rahatsız olma ihtimali bulunmakta ise de, hatanızı kısa sürede en az zararla telafi etmişseniz, bir aylık gecikmeyi pek de önemsemeyecektir. Dürüst davranıp kendisini bilgilendirdiğiniz, bu durumu kendisinden gizlemediğiniz için de ayrıca memnun olacaktır. Zaten, size bir ay dahi tolerans tanımayacak, bu konuda samimi olmanıza rağmen sizi suçlamaya kalkabilecek bir müvekkille çalışıyorsanız, müvekkilinizle aranızdaki güven bağlarında zaten sorun var demektir. Eğer dosyanın işlemden kaldırılmasının üzerinden 1 aydan fazla zaman geçmiş ise, davanın yenilenmesi ancak harçla mümkün olabileceğinden, davanın türüne göre, yüksek miktarda harç ödemeniz gerekebilir. Bu yüzden yenileme işini, 1 ay dolmadan, hatta mümkünse dosya işlemden kaldırılır kaldırılmaz yapmalısınız. Varsayalım ki duruşma gününü işlemediğinizden dosya hakkında işlemden kaldırılma kararı verildi ve bir aylık harçsız yenileme süresi de doldu. Bu durumda mahkemece talep edilecek olan harcı, müvekkilden talep etmek, hakkaniyetli bir yaklaşım olmayacağından, kendi hatanızı kendiniz telafi etmek adına, harcı bizzat yatırmalı ve bu giderleri masraf olarak müvekkile yansıtmamalısınız. Müvekkiliniz “Bana ne kardeşim, ben sana harcı ödedim. Duruşmayı kaçırdıysan o senin sorunun, masraflara da sen katlan” derse, diyecek sözünüz olmaz. Uygulamada bazı avukatların, bu masrafı dahi müvekkiline farklı isimlerde yüklediklerini, yatırdıkları harç dekontlarını da müvekkile gönderip “Bak işte mahkemeye yatırdım senin işin için, dekontu da burada” dediklerine rastlamaktayız. Biz bu tutumu, zaten hakkına kavuşabilmek adına avukat tutup, dava masrafı ve vekalet ücreti ödeyip zaten mağdur olan davacıya, bir de avukatının kendi hatasının bedelini yüklemesinden dolayı etik bulmuyoruz. Peki müracaata bırakılan dosyanın üzerinden 3 ay geçti. Ne olacaktır? Mahkeme, 3 ay içinde dosyanın yenilenmediğini görünce, davanın açılmamış sayılmasına karar verecektir. Bunun en önemli sonuçları; 1-Hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinde, 2- Karşı tarafa vekalet ücretine hükmedilmesinde kendini gösterir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinde , bu hususta derdest bir davanın varlığından bahsedilemeyeceğinden, yeniden dava açılmasında bir engel bulunmamaktadır. Ancak, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, açılmamış sayılmasına karar verilen dava ile ilgili işlemler yapılmamış da sayılacağından, dava zamanaşımının ve hak düşürücü sürelerin kesilmeyip işlemesi, yeni dava açılmak istendiğinde de bu sürelerin dolması olasılığı yüksektir. Böyle bir şeye sebebiyet vermeniz halinde, müvekkiliniz dönüp, uğradığı zararı sizden talep etmeye kalkabilir. Dosyanın işlemden kaldırılması yani müracaata bırakılması, dosyanın hiç bir işlem yapılmadan mahkeme kaleminde beklemesi anlamına gelmektedir. Ne zaman ki 3 aylık süre dolar, mahkeme kendiliğinden “davanın açılmamış sayılmasına” karar verir ve karşı taraf lehine maktu vekalet ücretine de hükmeder. Son olarak bazen müvekkiller, gidişattan ötürü, davanın aleyhe sonuçlanması halinde nisbi vekalet ücreti ödememek adına davanın takipsiz bırakılmasını, ardından açılmamış sayılmasını ve nisbi yerine maktu vekalet ücreti ödenmesine razı olabilirler. Bu gibi durumlarda, eğer talep müvekkilden gelmiş ise, davanın takipsiz bırakılmasının, tamamen müvekkilin tasarrufu ve talebi olduğu hususunun açıkça belirtildiği bir tutanak veya talimat düzenletip müvekkile imzalatmak oldukça önemlidir. İleride müvekkille aranızda doğabilecek bir ihtilafta, bu tutanak sizin kurtuluş biletiniz olacaktır. HMK 150. maddenin 6. bendinde, “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır.” hükmü yeralmaktadır. Kaleme alınış biçimi nedeniyle bazı hukukçularc ayanlış anlaşılabilen bu bendin özü: “Dosyada iki kez yenileme yapabilirsiniz” dir. Yani dosyada iki kez yenileme hakkınız bulunmakta olup, üçüncü kez dosya takipsiz bırakılırsa, mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar verir. Ancak bu durum, yazılı yargılama usulü ile görülen davalar için geçerli olup, basit yargılama usulünde durum farklıdır. Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. Yani, basit yargılama usulüne tabi davalarda, dosyayı takipsiz bırakırsanız, bir kez yenileyebilirsiniz. İkinci kez yenileme şansınız yoktur. Peki hangi tür davalara basit yargılama usulü ile bakılır? HMK’nın “Basit yargılama usulüne tabi dava ve işler” başlıklı 316. maddesine göre; HMK Madde 316- (1) Basit yargılama usulü, kanunlarda açıkça belirtilenler dışında, aşağıdaki durumlarda uygulanır: a) Sulh hukuk mahkemelerinin görevine giren dava ve işler. b) Doğrudan dosya üzerinden karar vermek konusunda kanunun mahkemeye takdir hakkı tanıdığı dava ve işler. c) İhtiyati tedbir, ihtiyati haciz, delil tespiti gibi geçici hukuki koruma talepleri ile deniz raporlarının alınması, dispeççi atanması talepleri ve bunlara karşı yapılacak olan itirazlar. ç) Her çeşit nafaka davaları ile velayet ve vesayete ilişkin dava ve işler. d) Hizmet ilişkisinden doğan davalar. e) Konkordato ve sermaye şirketleri veya kooperatiflerin uzlaşma suretiyle yeniden yapılandırılmasına ilişkin açılacak davalar. f) Tahkim hükümlerine göre, mahkemenin görev alanına giren dava ve işler. g) Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler. HUMK döneminde, sözlü yargılama usulüne tabi olan iş mahkemeleri, HMK’nın 316. maddesinin d bendinde “Hizmet ilişkisinden doğan davalar” denilmek suretiyle basit yargılama usulüne tabi kılınmıştır. Dolayısı ile, örneğin işçilik alacakları için açılan bir davada, uygulanan yargılama usulü uyarınca, dosyayı sadece bir defaya mahsus olmak üzere yenileme hakkınız bulunmaktadır. Dileriz dosyalarınız müracaata kalmaz ve ne müvekkille ne de mahkemelerle bir de bunun için uğraşmak zorunda kalmazsınız…

Kaynak Linki : http://hukukitavsiyeler.com/2015/06/durusmayi-kaciran-davaci-avukatinin-yapmasi-gerekenler/