Konuyu daha iyi anlamak için eş muvafakatnamesinin hangi durumlarda gerekli olduğunu, muaf olunduğu durumlar olup olmadığını ve diğer merak ettiğiniz soruların cevaplarını bu yazımızda sizlerle paylaşmaya çalıştık.

Eş Muvafakatnamesi Nedir?

Bankalar, kredili işlemlerden ötürü teminat altına alacağı konutlarda konut sahibinin evli olması durumunda, konut malikinin eşinin rızasını talep etmektedir. Bu durumda ipotek işlemleri için eş muvafakatnamesi alınmaktadır. Eş rızası olmaksızın alınan ipotekler, ileride muvafakati olmayan eşin açabileceği bir dava ile birlikte geçersiz hale gelebilmektedir.

Aile Konutu kavramı, 1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren "4721 sayılı Türk Medeni Kanunu" ile Türk Hukukuna girmiştir. Türk Medeni Kanununun 194 hükmü şu şekildedir:

“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz...”

Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini talep edebilir. Aile konutu olarak tanımlanan konutun maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.

194. madde ile getirilen bu düzenlemenin amacı, özellikle evlilik birliğinin sorunlarla karşılaştığı dönemlerde, aile konutu üzerinde hak sahibi olan eşin, bu hakkına dayanarak yapacağı kötü niyetli işlemlere karşı, aile konutu üzerinde hak sahibi olmayan eşi ve çocukları korumaktır.

Hangi Durumlarda Gereklidir?

Konut kredisi banka lehine ipotek konularak bir kişinin konut edinmesi amacını güder. Aile konutu olacak bir ev için kredi verildiğinden bankalar ileride ipoteğin geçersizliği iddialarının önüne geçmek için eşlerin rızasını almaktadır.

Dolayısıyla konut kredisi kullanacak kişi eğer evliyse, eşinin onayını gösteren muvafakatname almak zorundadır. Konut kredisi kullanırken muvafakatname almayan kişiler ilerde yaşayacakları bir boşanma durumunda mal paylaşımında zor durumda kalacaktır.

Bu durum boşanmak üzere olan kişilerde de geçerlidir. Boşanan çiftlerden biri genelde yeni bir ev alma yolunu seçer. Eğer evi konut kredisiyle alma yoluna gidilirse boşanma işlemi gerçekleşmeden edinilecek gayrimenkulde iki taraf da hak sahibi olmaktadır.

Eş muvafakatnamesi olan konut için eşin rızası olmadan diğer taraf kesinlikle hiçbir şekilde işlem yapamamaktadır. Bu belge olmaksızın alım-satım ve borç yükümlülüğü altına sokan hiçbir tasarrufta bulunulamaz. Bu belge şahsın yetkisiz kaldığı durumlarda yetkili olarak kabul edilen kişilerden veya kurumlardan istenen yazılı izin belgesi olarak bilinmektedir.

Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu düzenlemenin amacı konut üzerine kayıtlı olmayan eşleri korumaktır.

Eş Muvafakatnamesi Olmadan Kredide İlerlenebilir mi?

Konut kredilerinde eş muvafakatnamesi imzalatamayan kişi kredi kullanamamaktadır. İşlem yapılabilmesi için eşinin krediyi onaylaması ve bankaya gelip evrakları imzalaması gereklidir. Bu işlem kanuni bir zorunluluktur.

Konut kredilerinde alınan eş muvafakatnamesi, konut kredisiyle ilgili olarak tesis edilecek olan ipoteğe ilişkin eşin onayını gösteren bir belgedir. Bu belgeyi temin edemeyen kişiler kredi işlemlerinde ilerleyemezler.

Eş Muvafakatnamesi Kefil İçin de Gerekli mi?

Kefalet, Türk Hukuk Sisteminde şahsi teminat amacı güden sözleşmelerden biridir.

Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak eş muvafakatnamesi ile kefil olunabilir. Bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması gerekmektedir. Bu düzenleme ile hatır ilişkisine dayanan kefalet akdinde ailenin ekonomik geleceğinin korunması, aile kurumunun birliğinin korunması, amaçlanmıştır.

Kredi kullanımında kefil olmak için eş muvafakatnamesi gerektirmeyen iki istisnai durum bulunmaktadır. Bunlardan biri mahkeme kararına istinaden verilen ayrılık kararı, diğeri de kanunen ayrı yaşama hakkı hususudur.

Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılacak bazı değişikliklerde de eşin rızasının aranmaktadır. Bunlar, kefilin sorumlu olacağı miktarın artması, kefaletin müteselsil olarak değiştirilmesi ile kefil yararına olan güvencelerin azaltılması halidir. Belirtilen hususlar dışında kefil bireyin eşinin rızası aranmamaktadır.


(Kaynak: Hesapkurdu.com)