Hukuk fakültesi diploması için “her kapıyı açan altın anahtar” tanımlaması yapılmaktadır. Belki de iş imkanları bu kadar geniş olan başka bir meslek dalı daha yoktur. Avukatlıktan hakim-savcılığa, kaymakamlıktan noterliğe, hukuk müşavirliğinden müfettişliğe, kamu ve özel sektörde 80’e yakın alanda iş imkanı bulunmaktadır. Alternatifin çokluğu da yeni mezunlarda seçim yapma konusunda kararsızlığa neden olmaktadır.
Bazen seçim yapılan meslek, birkaç yıl yapıldıktan sonra, meslekten memnun kalınmayıp başka alana yönelinmekte, bu da iş hayatına atılma konusunda mezunda ciddi anlamda vakit kaybına neden olmaktadır.
 
Bahsi geçen iş imkanlarından bazıları için (Hakimlik – savcılık gibi)  sınavda başarılı olma şartı bulunduğundan, seçim yapacakların, hazırlıklara daha okul zamanında başlamaları gerekmektedir. Ankara Hukuk mezunlarının hakimlik savcılık sınavındaki başarı yüzdesinin yüksek olmasının temel sebeplerinden biri de budur.
 
Genellikle, eğitim hayatı boyunca hiç çalışmamış birinin, fakülteden mezun olup çalışmaya başlayacak olması da her üniversite mezununda olduğu gibi, hukuk mezunlarında da bir tedirginlik, bir rehavet evresine neden olmaktadır. Hatta bu evrenin, hukuk fakültesi mezunlarında diğerlerinden biraz daha fazla olduğunu söylemek mümkündür. Şöyle ki, zor bir eğitim dönemi sonucu 30 un üzerinde dersten geçer not almış olmanın ve bundan sonra sınav stresi çekilmeyeceği düşüncesinin verdiği rehavet ile, iş hayatında başarılı olup olamayacağına, kendi ayakları üzerinde durup duramayacağına dair duyulan tedirginlik bir arada olmaktadır.
 
Hukuk fakültesi mezunlarının büyük çoğunluğunun avukatlık yaptığını düşünerek, avukatlık yapacak olanların mezun olduktan sonra neler yapmaları gerektiğine değinmeyi daha faydalı buluyoruz.
 
Mezun olduktan sonra yapmanız gereken en önemli şeylerin başında rehavete kapılmamak gelmelidir. Mezun olduktan sonra hemen gidip çalışmaya başlayın demiyoruz elbet. Başarınızın tadını çıkarın bir süre. Ancak bunu çok da uzun tutmamalısınız. Eğer avukatlık yapmayı planlıyorsanız,  gecikmeden gerekli evraklarınızı toparlayıp staj başvurunuzu yapmalısınız.
 
Erkek mezunlar için, öncelikle yapılması gereken şeyin, askerliği önlerinden çıkarmak olduğu düşüncesindeyiz. “Mesleğe başlayıp bir kaç yıl çalışayım, işleri oturttuktan sonra askere giderim” düşüncesi, pek yerinde bir fikir değildir. Avukatlık stajını süresince alacağınız maksimum ücret 1.000- 1.200 TL olacaktır. Mesleğe başladıktan sonra ise bu rakam gittikçe artacaktır. Bir avukatın en değerli şeyi zamanıdır. Kısa dönem bir askerlik için vereceğiniz 6 ay, aylık geliriniz 1.000 TL iken, size 6.000 TL kaybettirir. Ancak aylık geliriniz 10.000 TL iken askere gittiğinizde, bu sürede kaybedeceğiniz rakam 60.000 TL olacaktır. Hele ki uzun dönem yani yedek subay olarak askere gidecek olursanız, bu süre 12 ay , dolayısı ile kayıp çok daha fazla olacaktır. Erken askere gitmenin avantajını, yedek subay olarak askere gittiğinizde de ayrıca görürsünüz. Yedek subay maaşınızla, askerlik sürecinde para harcama fırsatınız da olmayacağından, askerden birikim yaparak dönmeniz dahi pekala mümkündür. Bu birikimi de ileride kendi büronuzu açmak için gerekli sermaye olarak kullanabilirsiniz.
 
Askerlik staj sonrasına  da bırakılabilir elbette. Ancak staj, yeterli olmamakla birlikte, mesleki bilgilerinizi tazelemeniz ve uygulamada avukatlık mesleğine dair bilgiler edinmenize imkan tanır.Staj sonrasında bunu sıcağı sıcağına hayata geçirmek varken, araya askerliği sokarak, gerek fakültede, gerek stajda öğrendiklerinizi zamanla unutmanıza vesile olmaktansa, staj öncesi askere gitmek, çok daha mantıklıdır.
 
Mezun olur olmaz askerlik şubenize müracaat edip gitmek istediğinizi belirttiğinizde, size hemen gel başla demeyeceklerdir. Verecekleri en yakın celp tarihi, tahminen bir sene sonrası olacaktır. Bir dilekçe ile celp tarihinin öne alınmasını talep edip, bu süreyi kısaltmanız (Örneğin 6 aya indirmeniz) mümkündür. Bu durumda size düşen, bize göre, stajı başlatmak, celp tarihine kadar staj yapmak, askere giderken stajı dondurmak, geldiğinizde de kaldığı yerden staja devam etmek olmalıdır.
 
Erkek mezunlar, askerliğin bir faydasını da, sorumluluk sahibi olmakta görürler. Askerlik, kimileri tarafından her ne kadar gereksiz vakit kaybı olarak nitelendirilse de, askerliğini tamamlamış olan bir mezun, çoğu zaman,  askere gitmemiş bir mezundan çok daha bilinçli ve sorumluluklarını bilerek hareket eder.
 
Eğer yöneleceği alan konusunda mezunun net bir fikri, geleceğe dair planı yoksa, askerde kendine bu konuda gerek araştırma, gerek olgunlaşma, gerekse plan ve seçim yapmak için fazlasıyla zaman bulacaktır. Avukatlık stajının avukat yanında geçirilecek kısmı, ikinci altı aylık dönem olup, bu altı aylık dönem, mesleği öğrenmek adına kesinlikle yeterli değildir. İlk altı aylık mahkeme stajının da aktif olarak yapılmasının öneminden de diğer makalelerimizde özellikle bahsetmiştik. Mahkeme stajını aktif olarak yapmanız durumunda, tecrübe edinmek adına, ikinci altı ayı beklemeden bir avukat yanında staja başlamak da oldukça fayfalı olacaktır. Ancak adliye stajını aktif yaparken, günün neredeyse yarısını adliyede geçirmeniz gerekeceğinden, yanında çalışmak isteyeceğiniz avukat, sizden verim alamayacağını düşünecek ve bu durum iş bulmanızı zorlaştıracaktır.
 
Biliyoruz çoğunuz bugüne dek anne babanızın eline baktınız ve mezunolduktan sonra kendi paranızı kazanmak istiyorsunuz. Ancak biraz daha dayanmanız gerekecek. Çok az hukuk bürosu, bir stajyeri yarım gün çalıştırmayı kabul edeceğinden, mesleği öğrenebilmek adına, alacağınız ücreti düşünmeden, gerekirse karın tokluğuna çalışmaya razı olmalısınız. Eğer hiçbir şey öğrenemediğinizi, ayak işleri için kullanıldığınızı düşünürseniz, çalıştığınız avukatın sizi sömürmesine de fırsat vermemelisiniz elbette. Bir de önemli olan yüksek lisans konusu var ki, kimileri, yüksek lisansın, akademik kariyer için gerekli olduğu, serbest avukatlık yapılacaksa, vakit kaybı olduğunu iddia etmekte ise de biz bu görüşe kesinlikle katılmıyoruz. Hukukta yüksek lisans konusunu ayrı bir yazımızda detaylı olarak değerlendireceğiz.


Hukuki Tavsiyeler