Daha önce takip başlatmış olmasına rağmen, dünyadan bihaber ilk alacaklı da, tebligat parçasının dosyaya dönmesi ve takibin kesinleşmesini bekleyip (ki bu süre en iyi ihtimalle 15 günü bulmaktadır.) takibin kesinleşmesinin sevinciyle borçlunun mallarına haciz talep etmekte, ancak kendisinden sonra başlatılmasına rağmen, sürelerden feragat edilmiş olması nedeniyle önce kesinleşen icra takibi nedeniyle hacizde ikinci sıraya düşmektedir.

Araç veya gayrimenkul üzerinde, başkaca haciz olup olmadığını sorgulattıklarında da, “tüh, bir haftayla geç kalmışız” şeklinde tepki verenler dahi olmaktadır.
Borçlu, bunu, muvazaalı haciz tatbik etme amacıyla yapabileceği gibi, gerçekten borçlu olduğu ancak öncelikle ödemek istediği bir başka icra dosyası için de yapabilir. Özetle, borçlunun sürelerden feragat etmesi, bunun tek başına muvazalı olduğu anlamına da gelmemektedir.
İcra İflas Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca, ilgilinin, lehine olan sürelerden feragat etmesi elbette ki mümkündür.. Ancak bu feragat üçüncü şahısların hukukunu etkilemez.
Kesinleştirdiğiniz bir takipte, sizden birkaç gün önce konulmuş bir haciz olduğunu gördüğünüzde, “tüh” demek yerine, sizden önceki haciz dosyasında tebligatların nasıl yapıldığını, sürelerden feragat edilip edilmediğini özellikle incelemelisiniz ki borçlunun bu uyanıkça girişimini farkedip bu gibi hak kaybına sebebiyet verecek oyunların  önüne geçebilesiniz.
İtirazdan ve sürelerden feragat üzerine konulan haciz, 3. şahıslara karşı, itiraz süresinden sonra konulmuş haciz gibi sonuç doğurur.
Borçlular hakkında, alacaklılar, çoğu zaman bir yarış içinde olduklarından, alacağın tahsilinde bir günün dahi sıralamada öne geçmede önemi büyüktür. Ancak yukarıdakine benzer durumlarla karşılaştığınızda, bu detayları atlamamalısınız ki, tahsil imkanı olan bir dosyada, borçlunun oyununa gelerek “tahsil imkanı yokmuş” demeyin…

http://hukukitavsiyeler.com/2015/02/icra-hukukunda-surelerden-feragat-eden-kotu-niyetli-borclulara-dikkat/

Hukuki Tavsiyeler