Eğer şikayete konu karar ilgilisine tebliğ edilmemişse, süre, öğrenildiği iddia edilen tarihten itibaren başlar. Karşı taraf, şikayet edenin daha önce öğrenmiş olduğu iddiasında ise, bunu ispatla yükümlüdür. İcra Hukuk mahkemesinde, şikayetçinin, şikayete konu işlemi daha önce öğrendiği hususunda tanık dinlenemez.

İki durumda süresiz şikayet söz konusudur;

1- Bir hakkın yerine getirilmemesi  veya sebepsiz sürüncemede bırakılması

2-İşlemin kamu düzenine aykırı olması

İcra müdürlüğünün vermiş olduğu kararın uzul ve yasaya aykırı olduğunu düşünen taraf, icra hukuk mahkemesine şikayet yolu ile verilen kararın kaldırılmasını talep eder. bunun üzerine icra hukuk mahkemesi, yaptığı incelemede, eğer şikayet süreye tabi ise, süresinde olup olmadığını, süresindeyse veya şikayet konusu süreye tabi değilse, şikayete konu kararın usulüne uygun olup olmadığını inceler. İcra mahkemesi, yapacağı inceleme sonucu, icra müdürlüğünün işlemini yasaya uygun bularak şikayeti reddedebileceği gibi,  icra müdürlüğü işlemini iptal etme, kaldırma veya talep edilen işlemin icra müdürlüğünce yerine getirilmesine şeklinde karar verebilir.

İcra hukuk mahkemesinin şikayet üzerine verdiği karar, icra müdürlüğünü bağlayıcı nitelikle olup, kararın uygulanması için kesinleşmesini beklemeye de ihtiyaç yoktur.

Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda şikayet kural olarak 7 gün içinde icra mahkemesine yapılmalıdır. Ancak kambiyo senedinin niteliğine veya alacaklının takip hakkı bulunmadığına ilişkin yapılacak şikayetler için bu süre 5 gündür.

Şikayetteki amaç, hatalı olan icra işlemlerinin düzeltilmesi olduğundan burada bilinen anlamda bir dava bulunmamaktadır. Şikayet; icra ve iflas hukukuna özgü bir yasa yoludur. Dolayısıyla şikayette davalı ve davacı değil şikayet eden ve şikayet olunan bulunur.

Buna rağmen uygulamada şikayet eden yerine davacı, şikayet olunan yerine davalı denilmektedir. Sadece alacaklı ve borçlu değil hukuki yararı olan herkes şikayet yoluna başvurabilir.

Şikayetin pasif tarafını, işlemle ilgisi olan kişiler oluşturacağı, şikayetin İcra ve İflas Daireleri’nin işlemlerinin Tetkik Merciinde hukuka uygunluğunun incelenmesini ifade etmesi nedeni ile İcra ve İflas Dairesinin memurunun şikayetin pasif tarafını teşkil etmeyeceği, ancak Tetkik Merciinin işlemlerin hukuka uygunluğunun incelenmesi sırasında memurdan açıklama isteyebileceği, bu nedenle İcra ve İflas memurunun şikayetin pasif tarafını teşkil etmediği doktrinde de kabul edilmektedir. (Hakan Pekcanıtez, İcra ve İflas Hukuku’nda Şikayet, Ankara 1986, s. 109 ).
17.07.2003 T. 16.01.2013 ve 4949 sayılı Kanunun 4 ncü maddesiyle yeniden düzenlenen İcra ve İflas Kanunu’nun 18/III maddesine göre, “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.”

Madde metninde ifade edildiği üzere, şikayet üzerine icra hukuk mahkemesinin, taraflar dosyayı takip etmese dahi bir karar vermesi gerekir. Şikayetçi tarafın davaya gelmemesi durumunda dosyanın işlemden kaldırılması söz konusu değildir.


http://hukukitavsiyeler.com/2015/02/icra-mudurlugunun-kararlarina-karsi-sikayet-proseduru/