Yapılan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürebilirsiniz. Tebligat memuru, tatile çıktığınızı tespit edip, tebligat parçasını muhtara bırakmakla yetinemez.

Aynı zamanda tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinizi de araştırması gerekir ki neredeyse bu şekildeki tüm tebligatlarda bu husus araştırılmaz. Siz de usulsüz tebligat nedeniyle icra takiplerinde İcra Mahkemesine diğer adli işlemlerde ilgili birimlere tebligatın usulsüz olduğunu, tebligattan şu tarihte haberdar olduğunuzu delilleri ile birlikte sunarak tebligattan haberdar olduğunuz tarihi düzelttirip tebligata karşı itirazlarınızı süresinde sunabilirsiniz.

Ancak şunu unutmamanız da gerek, ilamsız takiplerde İcra Mahkemesine usulsüz tebligat şikayetinde bulunurken aynı zamanda icra müdürlüğüne icra takibine karşı varsa itirazlarınızı da usulsüz tebligatı öğrendiğiniz tarihten itibaren 7 gün içinde sunmanız gerekmekte.    

Özet:
Borçluya gönderilen 7 örnek ödeme emrinin; “ komşusu A.  imzadan imtina edip şifahi beyanına göre muhatabın tatile gitmiş olduğundan mahalle muhtarlığına tebliğ edilerek, aynı komşusuna haber verilerek, 2 nolu formül kapısına yapıştırıldı " şerhi  ile 12.08.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.  

Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine göre muhatabın adreste neden bulunmadığı, komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorularak, tevziat saatinden sonra adrese geleceğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp tevsik edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılabilir. 

Somut olayda tebligatın, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre yapılmasına rağmen Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesinin uygulanmadığı, bir başka ifade ile muhatabın adreste bulunmama nedeni tesbit edilmekle birlikte tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirlenip tevsik edilmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu görülmektedir.

T.C.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi
Esas No:2012/26469
Karar No:2013/2823 


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçluya gönderilen 7 örnek ödeme emrinin; “ komşusu A.  imzadan imtina edip şifahi beyanına göre muhatabın tatile gitmiş olduğundan mahalle muhtarlığına tebliğ edilerek, aynı komşusuna haber verilerek, 2 nolu formül kapısına yapıştırıldı " şerhi  ile 12.08.2011 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.  

Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesine göre muhatabın adreste neden bulunmadığı, komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorularak, tevziat saatinden sonra adrese geleceğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp tevsik edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebligat yapılabilir. 

Somut olayda tebligatın, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21.maddesine göre yapılmasına rağmen Tebligat Tüzüğü'nün 28.maddesinin uygulanmadığı, bir başka ifade ile muhatabın adreste bulunmama nedeni tesbit edilmekle birlikte tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin belirlenip tevsik edilmediği, dolayısıyla yapılan tebligatın usulsüz olduğu görülmektedir.
O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borçlunun sair itirazlarının incelenip sonucuna göre karar verilmesi   gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. 

Öte yandan HMK'nun 297.maddesinin (1).fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.

SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.