Op. Dr. Arda Katırcıoğlu, liposuction’un günümüzde estetik ameliyatlar arasında burun estetiğinden sonra en fazla yapılan estetik ameliyatı haline geldiğini söyledi.

Miaplast Estetik Kliniği kurucusu ve medikal direktörü Op. Dr. Arda Katırcıoğlu ile liposuction hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Op. Dr. Arda Katırcıoğlu, “Liposuction; çok ince kanüller vasıtasıyla, deri altından yağların vakumla alınması ameliyatıdır. Bu yöntem liposhaping, liposelection, yağ şekillendirilmesi, body shaping gibi bir çok farklı isimle anılmasına rağmen aslında yapılan işlem aynıdır” dedi.

Liposuction’un ister lokal, ister sedasyon ya da genel anestezi altında yapılsın, bir ameliyat çeşidi olduğunu kaydeden Op. Dr. Arda Katırcıoğlu, “Hastalar kesi olmadığı için bazen bu tarz yöntemleri ameliyatsız olarak değerlendirebilmektedir. Evet bu ameliyat kesmeli biçmeli bir ameliyat değildir. Çok minik 2-3 mm lik nokta şeklinde deliklerden girilerek yapılmaktadır, dolaysıyla ameliyat sonrasında bir iz kalmaz. Eğer hasta aşırı kiloluysa, morbid obezite söz konusu ise bu durum liposuction ile uyumlu değildir” diye konuştu.

Op. Dr. Arda Katırcıoğlu, yağ alma ameliyatının ideal olarak normal kilo sınırlarında olan lokalize yağ fazlalıkları için yapılan ameliyatlar olduğunu ifade ederek, “Dolayısıyla kilo verme yöntemi olarak kullanılamaz. Eğer hasta aşırı kiloluysa, morbid obezite söz konusu ise bu durum liposuction ile uyumlu değildir. Genelde ülkemizde her zaman ideal hasta kriterleriyle karşılaşmak mümkün olmamaktadır. Hafif ya da kilolu sayılabilecek hastalara da liposuction uygulanmaktadır. Bu ameliyat sonucunda elbette vücuttan bir hacim azaldığı için az da olsa kilo kaybı söz konusudur ama asıl amaç bölgesel incelmedir. Örneğin hastanın karın ve bel bölgesinden alınacak 3-4 litre yağ, hasta 10-15 kg verdiği zamanki görüntüden bile daha iyi olacaktır, çünkü yağlar sadece o bölgelerden alınmış olacaktır. Evet; bu hasta 6 ay sonra tartıya çıksa 2 kg civarında zayıflamış olur ama asıl amaç görselliği düzeltmektir. Selülit, deri altındaki yüzeyel yağlarla deri arasındaki çekintilerden oluşmaktadır. Genelde bacak bölgesinde yağ fazlalığı olan hastalarda selülit problemi de eşlik etmektedir. Ancak liposuction ile, derin yağlar alınabilmektedir deri altındaki yüzeysel yağlar tam tersine korunmaktadır. Bu yüzden selülit problemi liposuction ile etkilenmemektedir. Bazen belirgin yağ kaybı yaşanan alanlarda hastalar, selülitlerinin o bölgede azaldığını söylese de gerçek anlamlı selülit tedavisi sağlamamaktadır. Hasta günlük aktivitelerine hemen dönebilmektedir, iş yaşantısına dönmek için 3. günü beklemelerini tavsiye ederim. 3. günden itibaren spor hariç hemen hemen her şey yapılabilir hale gelmektedir” şeklinde konuştu.

“Ameliyattan 2 saat sonra ayağa kalkıp yürüyebilirler"

Estetik, Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Arda Katırcıoğlu, hastadan alınacak yağ miktarına, hastanın fiziksel ve kilo özelliklerine bağlı olarak hastaların aynı gün hastaneden çıkabildiğini dile getirerek şunları kaydetti:

“Ameliyattan 2 saat sonra ayağa kalkıp yürüyebilirler, dolayısıyla bu ameliyat karın germe ameliyatı gibi yatağa bağlayıcı bir ameliyat değildir. Hasta günlük aktivitelerine hemen dönebilmektedir, iş yaşantısına dönmek için 3. günü beklemelerini tavsiye ederim. 3. günden itibaren spor hariç hemen hemen her şey yapılabilir hale gelmektedir. Elbette hastadan fazla oranda yağ alındıysa, bu durum birkaç gün daha uzayacaktır. Sadece karın bölgesinden yağ aldıran genç, zayıf bir hastayla; hem karın, hem bacaklar, kollardan yağ aldıran, nispeten daha kilolu olan hastanın normal hayata dönme süreci birbirlerinin aynısı olmayacaktır.

Liposuction yağ alma işlemlerinin geneline verilen isimdir. Bu yöntemin çeşitlerinde; tümesent liposuction, klasik liposuction, lazer liposuction, vaser liposuction, rf veya titreşimli liposuction gibi birçok farklı teknik vardır. Bunların birbirlerine bariz bir üstünlüğü bulunmamaktadır, yani "lazer liposuction olmazsam sonucum iyi olmaz" gibi bir düşünce olmamalıdır. Sonucu etkileyen önemli faktörler, cerrahın homojen bir şekilde yağları alması, hastanın yaşı, deri elastikiyeti, hastanın kilolu olup olmaması, kendinden selülit ve dalgalanması olması gibi durumlardır. Bunlar arasında en önemli olanı hastanın deri yapısıdır. Eğer cilt sıkı, sert ise sonuç daha iyi olmakta, deri daha iyi kendini küçültmekte, deri gevşek, çok kilo kaybetmiş ve kendini bırakmış ise sonuç daha az iyi olmaktadır.

Vücudumuzdaki yağ hücreleri çocukluk yaşta sayıca belli olmakta ve hayat boyu sabit kalmaktadır. Liposuction ile yağ hücre sayısı kalıcı olarak azaltılmaktadır. Ancak bu durum sizin ileride genel olarak kilo almanıza ya da vermenize mani değildir. Eğer çok yemek yiyip kilo alırsanız yağ aldırdığınız alanlarda da daha az oranda da olsa bir birikim söz konusu olacaktır. Aldığınız kilolar eskisi gibi vücudunuzun ameliyat olmamış bölgelerinde ağırlıklı olarak birikecektir. İnanılan yanlış bir düşünce de şudur, eğer liposuction yaptırırsam diğer yerlerimden kilo alırım. Bu tamamen yanlış bir düşüncedir, siz kilo aldığınız için bu bölgelerde yağlanma artışı olacaktır.”

"Liposuction erkeklerde de aynı oranda yapılmaktadır"

Hastaların tereddüt ettikleri, karıştırdıkları konulardan bir tanesinin de doğru ameliyat tekniğini seçmek olduğunu anlatan Op. Dr. Arda Katırcıoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Zaten zayıf, deri yapısı iyi olan hastalarda sorun bulunmamaktadır. Eğer hasta çok kilo vermişse, deri elastikiyeti bozulmuşsa, yaşı ileriyse bu durumda deri gevşemesi ve sarkması kaçınılmazdır. Eğer derisi çok sarkmış bir hastaya liposuction yapılırsa, bu durumda sonuç, sönmüş bir balona benzer, deri kendini küçültemez. Bu tarz derisi fazla ve gevşek hastalara karın germe ameliyatı yapılması gerekmektedir. Bu ameliyatta fazla olan yağlar deriyle birlikte çıkartılmaktadır. Dolayısıyla karın dümdüz olabilmektedir, ama bunun karşılığında karın germe sonucunda kasık bölgesinde, iç çamaşırın içinde gizli kalacak şekilde iz kalmaktadır.

Liposuction erkeklerde de aynı oranda yapılmaktadır. Sadece bu iki cinsiyet arasında tercih edilen ameliyat bölgelerinde bir fark oluşmaktadır.

Yağ fazlalığı kadın erkek fark gözetmeksizin olabilen bir durumdur. Yanlış beslenme, sedanter yaşam, stres, spor yapmamak her iki cinsi de eşit şekilde etkilemektedir. Dolayısıyla liposuction erkeklerde de aynı oranda yapılmaktadır. Sadece bu iki cinsiyet arasında tercih edilen ameliyat bölgelerinde bir fark oluşmaktadır. Karın, bel, sırt bölgesi her 2 cinste de eşit oranda ve en yoğun tercih edilirken, bayanlarda üst bacaklar, kollar yine fazla tercih edilen bölgelerdir. Buna karşılık erkeklerde ise göğüsler, kasık ve popo bölgesi ön plana çıkmaktadır. Erkeklerde bacaktan yağ alımı neredeyse hiç yoktur.”