Kendi içerisinde hızla yayılan DNA teknolojisi gelişmeye devam ediyor.

DNA teknolojisinin seksenli yılların sonlarında adli bilimler alanına muhteşem bir giriş yaptığını kaydeden Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu, “DNA teknolojisi, önümüzdeki yüzyılın araştırma konusu olarak kalacaktır denilse abartı olarak düşünülmez” dedi. Her ne kadar kendi içinde muazzam bir hız ile yenilenen teknoloji adli genetik alanına yansıyor olsa da bu yansımanın beraberinde çeşitli açılardan getirdiği sorunlar da mevcuttur” dedi. Kalfaoğlu “Ülkemizde ve uluslararası arenada genel olarak anılan yöntemler grubuna eleştirel bir göz ile bakılamadı” dedi. Klinik genetik alanında DNA teknolojisinin hata oranlarının sürekli olarak yayınlanırken, adli alanda pek de açığa çıkmadığını ifade etti. Sözlerine şöyle devam eden Kalfaoğlu “Ancak son yıllarda gerek teknik ve istatistiksel anlamda gerekse değerlendirme anlamında bu durumun masaya yatırılma eğilimi söz konusudur” diye devam eden Kalfaoğlu Türkiye Klinikleri’nin Adli Genetik konulu çalışmasında, bu eleştirel bakış açısını gündeme getirmeyi amaçladık ve konu ile ilgili doğrular ve yanlışlar alt başlığını kullanalım istedik” dedi.

“Adli Genetiğin tartışılması onu güçlü kılıyor”

Adli Genetiğin son yıllarda pozitif ve negatif yönleriyle tartışıldığına dikkat çeken Kalfoğlu konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu “Adli Genetiğin farklı disiplinlerinde çalışan araştırıcıların katkısı ile son yıllarda yargının adli genetikçileri anlayıp anlamadığı, moleküler otopsi kavramı, eser miktarda deliller ile çalışmanın değerlendirme zorlukları, vücut sıvılarının moleküler yöntemlerle tanımlanması, eninde sonunda kullanmak durumunda olduğunu ifade efen Kalfaoğlu, istatistiksel yöntemlerin değerlendirilmesi, gebeliklerde dolaşım kanından nesep tayini ile beraberindeki sıkıntılar ve son olarak kemiklerin delil olarak kullanıldığı olgular Türkiye Klinikleri Adli Tıp Özel Sayısında tartışıldığını söyleyerek Kalfaoğlu, “Elimizdeki bu muhteşem teknolojinin pozitif ve negatif yönleri ile tartışılabilir olması onu daha da güçlü kılmaktadır. Tekniğin doğru kullanımı ve değerlendirmenin doğru yapıldığı durumlarda DNA’nın kimliklendiremeyeceği biyolojik örnek yoktur. Bu gerçeği Adli Genetik verilerinden yararlanacak olan tüm disiplinlerin bilmesi şarttır” İfadelerinde bulundu.

5 Öğretim Üyesinin çalışmaları yayınlandı

Türkiye Klinikleri Adli Tıp Özel Sayısının editörlüğünü Prof. Dr. Ersi Abacı Kalfoğlu üstlenirken, bu önemli bilimsel yayına İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ayşegül Topal Sarıkaya ve Dr. Öğretim Üyesi Gavril Petridis; Ekstraselüler DNA ve Adli Kimliklendirmede ki Kullanımı, Prof. D. Ersi Abacı Kalfoğlu; Adli Genetik Serüveni, Doç Dr. Şeyda Şebnem Özkal; Yok Olmayan Deliller: Kemikler ve Dişler, Sotirios Kalfoğlu ise Genlerimiz ve Adalet başlıklarındaki çalışmalarıyla katkıda bulundu.