İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murtaza Çit, organ nakli sonrası şeker hastalığı riskleri ile ilgili yaptığı açıklamada; "Böbrek nakli yapılan hastalarda nakil sonrası kullanılan bağışıklığı baskılayan ilaçlara bağlı olarak şeker hastalığı gelişebilmektedir. Nakil hastalarında şeker hastalığı genel nüfusa göre daha yüksektir" dedi.

Türkiye’de son dönem böbrek yetmezliğinin en sık nedeni diabetes mellitus yani şeker hastalığı olarak görülüyor. Medicana International İstanbul Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Murtaza Çit, organ nakli sonrası şeker hastalığı riskleri ile ilgili açıklama yaptı. Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastada böbrek yetersizliğinin tedavisi için hemodiyaliz yöntemleri uygulandığı ve hastaların en kısa süre içinde böbrek nakli için yönlendirildiğini belirten Dr. Murtaza Çit "Böbrek nakli yapılan hastalarda nakil sonrası kullanılan bağışıklığı baskılayan ilaçlara bağlı olarak şeker hastalığı gelişebilmektedir. Nakil hastalarında şeker hastalığı genel nüfusa göre daha yüksektir" şeklinde konuştu.

Böbrek nakli sonrası şeker hastalığı gelişebiliyor

Böbrek yetersizliğini kesin olarak tedavi eden yöntemlerin başında böbrek nakli geldiğini bildiren Dr. Çit "Böbrek nakli sonrası bağışıklığı baskılayan ilaçlara bağlı olarak şeker hastalığı gelişebilmektedir. Nakil hastalarında şeker hastalığı genel nüfusa göre daha yüksektir. Böbrek nakli sonrası erken dönemde şeker hastalığı gelişimine yüksek dozlarda kortizon alınması, bağışıklığı baskılayan ilaç kullanımı, ameliyat sonrası fiziksel inaktiviteye bağlı kilo alımı, cerrahi girişim sonrası çeşitli stres faktörlerine pankreastaki insülin salgısı yapan hücrelerin zarar görmesi gibi faktörler neden olabilmektedir" dedi.

Nakil sonrası diyabet tanısında izlenilen yol

Dr. Murtaza Çit, nakil sonrası şeker hastalığının teşhisi için herhangi bir zamanda alınan kan şekeri değeri (açlık veya tokluk farketmez) 200 mg/dl üzerinde ise ve şeker hastalığı ile ilgili semptomlar var ise diyabet tanısı konduğunu açıklayarak, "Bu hastaların idrar tetkiklerinde de şeker saptanır. Bir defa kan şekeri 200 mg/dl üzerinde gelmiş ise laboratuvar hatasını ekarte etmek için bir kez daha kan alınarak tanı teyit edilir. Tip2 diyabet tanısı koymak için ayrıca 8 saatlik açlığı takiben açlık kan şekeri bakılır. Açlık kan şekerinin 100 mg/dl altında olması gerekir. Açlık kan şekeri 126 mg/dl’nin üstünde ise şeker hastalığı tanısı konur. 100- 126 mg/dl arasında ise bozulmuş glikoz toleransı denir. Ayrıca şeker hastalığı tanısını koymak için Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT) de yapılabilir. OGTT yani şeker yükleme testinde ikinci saatte 200 mg/dl üzerinde kan şekeri ölçülmüşse diyabet tanısı konur. Yine 3 aylık kan şeker ortalamasını gösteren HbA1c değerinin 6,5’un üstünde olması şeker hastalığı tanısını koydurabilir. HbA1c 5,7 ile 6,5 arasında ise prediyabet denir ve şeker hastalığı gelişme riskinin yüksek olduğunu gösterir" ifadelerini kullandı.

Diyabet tedavisinde sağlıklı beslenme alışkanlıkları önem taşıyor

Böbrek nakli sonrası şeker hastalığı gelişme riskini azaltmak için öncelikle dengeli beslenme ve egzersizlere dikkat edilmesi gerektiğini belirten Dr. Murtaza Çit, "Beslenmede aşırı karbonhidrat ve şeker alımında kaçınılmalı ve kaynağını ve içeriğini bilmediğimiz hazır gıdalar ve tatlılar tüketilmemelidir. Glukoz şurubu ve fruktoz şurubu içeren gıdalardan özellikle uzak durulmalı ve tatlı meyvelerin kullanılması sınırlandırılmalıdır. Yine düzenli egzersiz ve yürüyüşler yapılarak kilo alımından kaçınılmalıdır. Diyabet hastalığı gelişen hastalar için ise diyabet tedavisindeki genel ilkeler geçerlidir. Diyabet tedavisinde kan şekeri kontrolünü sağlamak için de sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve sürdürülmesi ile beraber düzenli egzersiz ve yürüyüşler kan şekerlerinin düşürülmesi ve kontrolü için son derece önemlidir. Diyabet tedavisinin amacı kan şekeri düzeyini normal sınırlar içerisinde tutarak, kısa ve uzun dönemde oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemek veya geciktirmektir. Güncel çalışmalar böbrek nakil sonrası şeker hastalığında erken insülin tedavisine başlanmasını önermektedir. Sonrasında böbrek fonksiyonları iyi olan hastalara ağız yoluyla kullanılan ilaçlar eklenebilir. Bu hastaların şeker takibinin sık kontrolü ve böbrek fonksiyonlarının yakından takip edilmesi gerekmektedir" diye konuştu.

Dr. Çit, nakil öncesi dönemde hastaların iyi değerlendirilmesi, risk faktörlerinin belirlenmesi, nakil sonrası şeker hastalığı tanısının erken konulması uzun dönem komplikasyonlarını önlediğini açıkladı.

Hasta odaklı bireysel yaklaşımlar ile şeker hastalığı tedavi edilmeli

Dr. Murtaza Çit, böbrek nakli sonrası gelişen diyabet hastalığında hekim ve diğer yardımcı sağlık personelinin bir araya gelerek, hasta odaklı bireysel yaklaşımlar ile nakil sonrası şeker hastalığının başarılı bir şekilde tedavi edilmesi hasta ve nakilli böbrek sağlığı için önemli olduğunu belirtti.