YARGITAY 2. Hukuk Dairesi, son dönemde “Domuz kanı var”, “Aşı­lar gü­vensiz” gibi gerekçelerle çocuklarına zorunlu aşı yaptırmak istemeyen anne ve babaların sayısının artması üzerine devrim gibi bir karara imza attı.

Geçen yıl Uşak’ta M.A. ve I.A. çifti, 2013 doğumlu bir yaşındaki bebeklerine zorunlu aşı yaptırmadı. Bunun üzerine Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, ‘sağlık tedbiri’ talebiyle 2. Aile Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, 13 Haziran 2014’te, davayı reddetti. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü de kararı temyiz etti.

‘ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARI’

Yargıtay, mahkemenin çocuğa zorunlu aşı yaptırılması için sağlık tedbiri koyulması talebini reddeden kararını oybirliği ile bozdu. Daha önce zorunlu aşılar içinde anne-baba izni arayan Yargıtay, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türk Medeni Kanunu’na göre çocukla ilgili her türlü kararda, onun üstün yararının esas olduğunun vurgulandığı 4 Mayıs 2015 tarihli kararında, özetle şu gerekçeyi gösterdi:
“Ana-babanın çocuklarla ilgili karar alırken onların menfaatlerini ve üstün yararlarını gözönünde tutmaları asıldır. Çocuğun yasal temsilcileri uygulanacak aşı ile ilgili aydınlatıldıkları halde, hiçbir haklı gerekçe ileri sürmeksizin buna rıza göstermiyorlarsa, çocuğun menfaatine aykırı bu tavra hukuki sonuç bağlanamaz,  çocuğun üstün yararına açıkça aykırı ise rıza aranmaz.”

Bireysel ve toplumsal

“Olayda ana-baba çocuğa aşı uygulanmasına karşı çıkmışlar, buna rızalarının bulunmadığını yargılama sırasında ifade etmişlerdir. Ne var ki, bu beyanlarını haklı gösterecek bir sebep ve delil göstermedikleri gibi dosyada da yapılması istenilen aşının çocuğun üstün yararına aykırı olacağına ilişkin bir bulgu ve olgu bulunmamaktadır. Aşının, çocuğun gelecekteki bireysel sağlığı yanında, toplum sağlığı açısından da yapılması zorunlu olduğu dosyadaki raporlardan anlaşıldığına göre, isteğin kabulüne karar verilmesi gerekirken salt ana ve babanın rıza göstermedikleri gerekçesine dayanılarak talebin reddi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Hükmün, yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına.”

Savcı aşıya direniyor

Ordu’nun Altınordu ilçesinde Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayyayla (41) ile öğretmen eşi Reyhan Ayyayla (29) çifti, 2.5 ay önce normal doğumla ikiz bebeklerini kucaklarına aldı.

Çiftin Muhsin ve Nergis adını verdikleri bebekleri, Hepatit B aşısı için Aile Sağlığı Merkezi’ne davet edildi. Ancak Ayyayla çifti, aşıda sağlığa zararlı maddeler olduğu iddiasıyla, bebeklere aşı yaptırmak istemedi. Bunun üzerine Aile Sağlığı Merkezi tutanak tuttu Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü de Ordu Aile Mahkemesi’ne başvurarak, bebekler hakkında sağlık önlemi alınması talebiyle dava açtı. Savcı Ayyayla, aşının risklerini bilimsel verilere dayandırarak araştırdığını belirten 8 sayfalık savunma vererek ikiz bebeklerine sağlık tedbiri önleminin reddedilmesini istedi. Mahkeme, Yargıtay yolu açık olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü talebini reddetti. (DHA)

SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA
sağlık bakanlığı, bugün 'Çocuklarına Hepatit-B aşısını içerisinde sağlığa zararlı madde olduğu iddiasıyla yaptırmayan bir aile ile ilgili olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin almış olduğu karar'  medyada yayınlanması ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Ülkemizde yüksek aşılama düzeyi sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıkların sayısı ve bu hastalıkların yol açtığı ölümler azalmıştır.   Habere konu olan olay da Yargıtay 2. Hukuk Dairesi "çocuğun üstün yararı" ilkesini gözeterek kararını vermiştir" denildi.

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle;  "Bugün "Çocuklarına Hepatit-B aşısını içerisinde sağlığa zararlı madde olduğu iddiasıyla yaptırmayan bir aile ile ilgili olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin almış olduğu karar"  medyada yayınlanmıştır. Söz konusu aşı ile ilgili oluşabilecek tereddütleri gidermek ve halkımızı aydınlatmak amacı ile aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek duyulmuştur. 
Aşılar ve otizm arasında bir ilişki olup olmadığını araştırmak için pek çok araştırma yapılmıştır. Bugüne kadar yapılan araştırmalarda aşılar ile otizm arasında doğrudan bir ilişki saptanmamıştır. Söz konusu haberde bahsi geçen "Tiyomersal"  maddesidir. Tiyomersal (sodyum etil-cıva tiyosalisilat), organik bir cıva bileşiğidir. 1930'lu yıllardan beri çoklu-doz aşıların içerisine eklenerek, enjektöre aşı çekilmesi veya aşının üretimi sırasında oluşabilecek bakteri ve mantar bulaşmalarını önlemek amacıyla koruyucu olarak kullanılmaktadır.

Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı çalışmalara göre tiyomersal içeren aşı uygulanan çocuklarda cıva miktarının eşik değerlerin altında kaldığı gösterilmiştir. En değerli varlığımız olan bebeklerimizi ve çocuklarımızı ölümcül ve sakat bırakan hastalıklardan korumak ve onlara sağlıklı bir gelecek sunabilmek için en emin yol aşıdır.  Ülkemizde yüksek aşılama düzeyi sayesinde aşı ile önlenebilir hastalıkların sayısı ve bu hastalıkların yol açtığı ölümler azalmıştır.   Habere konu olan olay da Yargıtay 2. Hukuk Dairesi "çocuğun üstün yararı" ilkesini gözeterek kararını vermiştir." ANKARA (DHA) Oya ARMUTÇU/Hürriyet