Ülke insanı olarak sporu çok sever boş zamanlarımızda her zaman spor konuşuruz. Ülke yapısı itibarı ile ise en çok konuşulan spor kuşkusuz ki futboldur. Özellikle de farklı takımlardan bireyler olarak bir araya geldiğimizde başlarız sizin takım şöyle şike yapıyor, bu sayede şampiyon oluyor diye tartışmaya. Peki ama nedir bu şike denen şey ve hep tartışıldığı üzere sahaya yansıması yani anlaşıldığı şekilde maç sonucunun tamamlanmış olması şart mıdır? Bu yazımda sizlere bu konuyu anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle şike sözcüğü sözlük anlamı itibarı ile “Bir spor karşılaşmasının sonucunu değiştirmek için maddi veya manevi bir çıkar karşılığı varılan anlaşma, Bir çıkar karşılığı, uzlaşarak bir iş yapma, aldatma” olarak tanımlanmıştır.   Görüldüğü üzere bu tanım şikenin sözlük tanımıdır. Bu genel tanımı yaptıktan sonra bizi asıl ilgilendiren kısım olan futbol mevzuatı ve 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde konumuza geçebiliriz.

Öncelikle Futbol Disiplin Talimatı m. 56 ” Müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemek yasaktır. Teşvik primi verilmesi de bu kapsamdadır”   şeklinde bir düzenlemeye sahiptir. Bu tanıma göre müsabaka sonucunun hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilenmesi yasaklanmıştır. İlgili talimat düzenlemesinden de görüleceği üzere etkilenecek olan şeyin müsabaka sonucu olması sebebiyle buradan çıkan anlam müsabaka sonucunun anlaşıldığı şekilde tamamlanmış olmasıdır. Örnek verecek olur isek A takımı yöneticisi ile B takımı yöneticisi, müsabakanın A takımının galibiyeti ile tamamlanması yönünde bir anlaşma yapmış ve müsabaka A takımının galibiyeti ile tamamlanmış ise şike eylemi oluşmuş olacaktır. Şayet sonuç A takımının galibiyeti dışında bir sonuç ile tamamlanır ise bu durumda teşebbüs hükümleri gündeme gelecektir. Buradan da açıkça görüleceği üzere futbol mevzuatı açısından müsabaka sonucunun anlaşıldığı şekilde sona ermesi gerekmekte yani sahaya yansımış olması aranmaktadır.

6222 sayılı kanun açısından ise durum daha farklıdır. İlgili kanunun 11. maddesine göre “Belirli bir spor müsabakasının sonucunu etkilemek amacıyla bir başkasına kazanç veya sair menfaat temin eden kişi, beş yıldan oniki yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Kendisine menfaat temin edilen kişi de bu suçtan dolayı müşterek fail olarak cezalandırılır. Kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suç tamamlanmış gibi cezaya hükmolunur.” şeklinde bir düzenleme mevcuttur.

6222 sayılı kanunu Futbol Disiplin Talimatından ayıran en büyük özellik ise kanunun ilgili düzenlemesinde de açıkça anlaşılacağı üzere kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varılmış olması halinde dahi, suçun tamamlanmış gibi cezalandırılmasıdır. 

Burada üzerinde durulması gereken bir başka konu ise kazanç ve sair menfaat terimleridir. Kazanç kelimesinin anlamı ise malvarlığına ilişkin olan ve para ile ölçülebilen her türlü değerdir.  Sair menfaat temininden anlaşılması gereken şey ise kazanç kelimesinden daha geniş anlamda olup manevi menfaatleri de kapsamaktadır.  Bu durumda belirli bir spor müsabakasının sonucunu değiştirmek üzere gerek manevi menfaat gerekse maddi kazanç temini hususunda anlaşılması durumunda 6222 sayılı kanun gereğince şike suçu oluşacaktır. Ayrıca müsabaka sonucunun anlaşıldığı şekilde bitmesine gerek yoktur.

Bu durumda yukarıda verdiğim örnekten yola çıkacak olursak A takımı yöneticisi ile B takımı yöneticisinin müsabakanın A takımı lehine sonuçlanacağı yönünde kazanç veya sair menfaat temini hususunda anlaşmaya varmış ise artık suç tamamlanacak, müsabaka sonucunun anlaşıldığı şekilde tamamlanıp tamamlanmadığı hususu önem kazanmayacaktır. Bir başka anlatımla A takımının galibiyeti üzerine anlaşılan müsabaka sonucu berabere dahi bitmiş olsa şike suçu yine de oluşacaktır.

Görüldüğü üzere Futbol Disiplin Talimatı ile 6222 sayılı kanun arasında bu yönden açıkça bir fark bulunmaktadır. Bu durumda gerçekleştirilen eylem ceza hukuku anlamında tamamlanmış bir suç teşkil edecek iken spor hukuku açısından müsabaka anlaşıldığı şekilde tamamlanmadığı sürece eylem teşebbüs aşamasında kalacak, tamamlanmış sayılmayacaktır.

Bu farklılığın altında yatan temel sebep ise şüphesiz ki spor hukuku ve ceza hukukunun koruduğu farklı hukuksal yarardır. Spor hukukunda asıl cezalandırılmak istenen şey sportmenliğe aykırı olan hareketler, ceza hukukunda ise toplumun düzenini bozan hareketlerdir.  

Sonuç olarak 6222 sayılı kanunda düzenlenen şike suçu açısından müsabaka sonucunun tarafların anlaştığı şekilde bitip bitmemesinin bir önemi olmayıp bu konuda anlaşmaya varılması suçun oluşması açısından yeterlidir. Hepinize selamlar, saygılar.

(Bu köşe yazısı, sayın Av. Murat YILMAZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)