Gül, bazı ziyaretlerde bulunmak için geldiği Konya'da, kongrede yeniden göreve seçilen AK Parti İl Başkanı Hasan Angı'yı ziyaret ederek tebrik etti.

Ziyaretin ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Gül, Konya'nın medeniyete önemli izler bırakan bir şehir olduğunu söyledi. Gül, Konya'nın AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği destekle öne çıktığını işaret ederek Hükümet'in ve yerel yönetimlerin Konyalılara hizmet etmekten büyük şeref duyduğunu bildirdi.

Gazetecilerin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, hakimlere tahliye konusunda HSK'ye başvurmaları gerektiği yönünde talimat verildiği iddialarıyla ilgili sorusu üzerine Gül, "Öyle bir şey asla söz konusu değil. Hiç kimse yargıya talimat veremez, telkinde bulunamaz. Oradaki konu, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra soruşturmalarla ilgili savcıların görüşlerinin değerlendirilmesine, bu konudaki birtakım önerilerin, tavsiyelerin, görüşlerin değerlendirilmesine yönelik." diye konuştu.

Hakim ve savcılarla ilgili soruşturma yapılırken HSK'nin idari açıdan da soruşturma yaptığını anlatan Gül, şöyle devam etti:

"Bir hakim ve savcı, bir FETÖ üyesiyle veya başka bir örgütle irtibatı veya iltisakı varsa bu konuda soruşturma yapan yer HSK'dir. HSK'de bir kişinin FETÖ irtibatı ve iltisaklıysa bir delili vardır, ifadeler, tutanaklar vardır. Bu tutanaklar adli soruşturmalarda savcılar ve mahkemeler için çok önemli delil olabilir, bu niteliği taşıyabilir. Bu konuda da hakim ve savcılarla ilgili soruşturmada, 'Orada da bu belgelerden istifade edilsin.' diye önerilerin, görüşlerin derlenmesine yöneliktir. Bu iddia makamına yönelik bir değerlendirmedir. Elbette savcı bunu talep eder ama kararı verecek olan mahkemedir. Bu konudaki görüşlerin yer aldığı bir değerlendirmenin not edilmesine yönelik asla bu konuda farklı bir tavır söz konusu değildir."

"Bunu en iyi kendi milletvekili Cihaner'e sorduğunda cevabını alacaktır"

Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun broşürü tebrik etmesi gerektiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Kılıçdaroğlu, 'Ne kadar güzel öneriler varmış' diye teşekkür etmesi gerekirken, 'FETÖ mensubu bir kişi bile hakim ve savcı olarak kalmasın. Ne güzel bir öneri. HSK'de bu bilgiler varsa bunlar da savcılar marifetiyle paylaşılması, mahkemede değerlendirmesi, çok güzel bir öneri olmuş. Bu öneriyi destekliyoruz.' demesi gerekirken bu titizliği 15 Temmuz'un o sıcak günlerinde terörle mücadele konusundaki hassasiyetin ifade edildiği görüşlerin derlendiği bir görüştür. Talimat şeklinde değildir. Bu hususun aydınlatılmasında elbette fayda vardır. Nitekim birçok uygulamada da HSK'de meslektaşların bir takım vermiş olduğu bilgilerle hem idari hem de adli açıdan birçok mesele kavuşmuştur. Bunu en iyi kendi milletvekili İlhan Cihaner'e sorduğunda cevabını alacaktır. Ona yönelik bu işleri yapan yargı mensuplarının FETÖ'cü olduğuna yönelik bilgiler HSK'de vardı. Mahkemenin bilmesinin imkanı olmayan bir takım bilgiler, HSK tarafından verilince Cihaner'i o zaman yargılayan kişiler ihraç edildi. Yargılamada bu deliller kullanılmıştır."

"Yargı herkesin yargısıdır."

Bu konuda "Sadece yargı mensuplarına leke atayım da yargıyı zedeleyim de ne olursa olsun." düşüncesinin hakim olduğunu dile getiren Gül, şunları kaydetti:

"Yargı herkesin yargısıdır. Türk milleti adına karar vermektedir. Oranın lekelenmesi herkese zarar vermektedir. Yargı da kendi işini en doğru şekilde yapmaya çalışmaktadır. Türkiye'de 10 milyonun üzerinde dosya mahkemelerden geçmektedir. Birkaç dosyadaki hatalardan dolayı bütün yargı teşkilatını suçlamak elbette haksızlık olur. Terörle mücadele eden yargı mensuplarının moralini bozmak onlara büyük bir haksızlıktır."

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, çocuk istismarına yönelik, "Tüm tedbirleri masada değerlendiriyoruz. Çocuklarımıza yönelik bu tür istismarların tamamıyla önleneceği bir düzenlemeye çalışıyoruz." dedi.

Gül, bazı ziyaretlerde bulunmak için geldiği Konya'da AK Parti İl Başkanlığında, gazetecilerin soruların cevapladı.

Çocuk istismarına yönelik düzenlemelerle ilgili sorulan bir soru üzerine Gül, hiç kimsenin kabul edemeyeceği bazı olaylar üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla komisyonun çalışmaya başladığını anımsattı.

Gül, bu tür suçlarla ilgili ağırlaştırılmış cezaların verildiğini belirterek, çocukların istismara tabi tutulmasının herkesi üzdüğünü ve bu vakaların hiç olmayacak şekilde çalışmaların sürdüğünü söyledi.

"Tüm tedbirleri masada değerlendiriyoruz"

Bu vakalara götürecek yolları kapatmanın daha önemli olduğuna işaret eden Gül, şöyle konuştu:

"Bilinçli bireyler ve toplum aileden alınan yine eğitim ve bilinçlenmeyle olacak bir takım tedbirler de var ama Hükümet olarak hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ortaklaşa 6 bakanlığımızın da katılımıyla bu çalışma devam etmektedir. Devlet Memurları Kanunu'nda bu kişilerin memur olamayacağı, bu tür konularla yargı önüne gelmiş kişilerin bazı işlerlerde çalıştırılmaması, sabıka kaydında bu suçların görünmesi gibi bir takım tedbirler... İnfaz kanununda bu tür suçları işleyen sanıklarla, faillerle ilgili bir takım tedbirlerin artırılmasına yönelik çalışmalarımız yoğun şekilde devam etmektedir. Kimyasal kastrasyon dediğimiz tedbiri de hakimin sağlık hekimleriyle istişaresi sonucu, her vakaya özgü dosyanın kişiselleştirilmesi, o kişiye tedbir uygulanırsa faydalı olacak bir durum varsa, bu tedbirin uygulanacağı düzenlemeyi de tartışıyoruz. Tüm tedbirleri masada değerlendiriyoruz. Çocuklarımıza yönelik bu tür istismarların tamamıyla önleneceği bir düzenlemeye çalışıyoruz."

Cinsel suçlardan 18 bin kişinin cezaevinde olduğunu aktaran Gül, şöyle devam etti:

"Uyuşturucudan 51 bin 359 tutuklu ve hükümlü var. Hırsızlıktan 41 bin 434, cinsel suçtan 18 bin 492 kişi tutuklu ve hükümlü. Toplam rakam bu. Bu konuda hem cezaların artırılmasına yönelik hem de bu konudaki duyarlılık sebebiyle bu hususlarda çok yoğun tedbirler gündeme gelmiştir. Aslolan olayların mahkemeye, karakola intikal etmeden önlenebilmesi. Bu konuda el birliğiyle bilinçli bir toplumla bu sorunları hep beraber aşmak için gerekli çalışmayı yapacağız."

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkındaki dava

Gül, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarlarının yargılandığı davada, tutuklu sanıklar Ahmet Şık ve Murat Sabuncu'nun tahliyesine ilişkin başka bir soru üzerine, Türkiye'de yargının, tarafsız ve bağımsız olduğunun altını çizdi.

Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu vurgulayan Gül, mahkemelerin verdiği kararlara herkesin saygı duymak zorunda olduğunu dile getirdi.

Gül, mahkeme kararlarının herkesi bağladığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Elbette savcılık makamı ilk derece mahkemesi yüksek mahkemenin verdiği kararı beğenmeyebilirsiniz, eleştirebilirsiniz ama kararlar bağlayıcıdır. Savcılık makamı verilen karara itiraz eder, ilgili suçtan zarar gören kanun yollarına başvurur, istinaf ve temyiz yoluna başvurulur ama şunu söylemek lazım; bir yanlış karar varsa da bu hukuk sistemi içerisinde her türlü kanun yolu vardır. Bu tür meselelerde Türkiye'de yargı sistemi işlemektedir. Mahkemelerin vermiş olduğu kararlarına saygı duyarız."

"Afrin gözükmüştür"

Gül, Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin bir soruyu da "Mehmetçik'imiz Afrin'i görmeye başladı. Türkiye'yi tehdit eden terör unsurlarına karşı mücadelemiz devam edecektir. Bu mücadele bir teröre karşı sürdürülen mücadeledir. Uluslararası hukuktan kaynaklı meşru müdafaa hakkını Tükiye kullanmaktadır. Oradaki sivillere hiçbir zarar vermeden, orada yaşayanları korumaya matuf bir operasyondur. Bu operasyon hukuk çerçevesinde sürmektedir. Kararlılıkla devam etmektedir. Afrin gözükmüştür." şeklinde cevaplandırdı.

"Mirasçılık belgesinin e-Devlet üzerinden verilmesine yönelik hizmet"

Adalet Bakanlığı'nın yaptığı çalışmayla mirasçılık belgesinin "e-Devlet" üzerinden verilmesine yönelik hizmete de değinen Gül, şunları kaydetti:

"e-devlet bünyesinde mirasçılık belgelerinin verilmesi uygulaması gerçekten çok önemli bir hizmet olarak sunuldu. Yakın zamanda 1990'dan sonraki mirasçılık belgeleri verilmeye başlandı. 1926'dan bu yana kadar bütün mirasçılık belgelerini e-devlet üzerinden vatandaşlarımızın görebileceği, vasiyetnamelerin görüleceği bir hizmeti de sunmak için bakanlık ilgili birimlerimiz yoğun şekilde çalışıyor. Böylece mahkemelere giden yükün daha azalmasına vatandaşların mahkemeye gitmeden bu hizmeti almasına vesile olacak." (AA)