Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisinin 21 Kasım 2017'deki grup toplantısında kendisi ve ailesine yönelik sözleri nedeniyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aleyhine açtığı 1 milyon 500 bin liralık manevi tazminat davasının görülmesine devam edildi. 

Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, davacılar Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarını temsilen avukat Ferah Yıldız, davacı Özdemir Bayraktar'ın avukatı Abdullah Demirhan ile davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik katıldı. 

Mahkeme Hakimi Memun Kılıç, Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in celse arasında verdiği dilekçe ile yeniden reddi hakim talebinde bulunduğunu tutanağa geçirdi. 

Dilekçede, davanın bir önceki celsesinde reddi hakim talebinin geri çevrilme koşulları bulunmadığı halde talebin reddedildiği, ön inceleme duruşmasında mazeretinin kabul görmediği, mahkeme hakiminin Facebook hesabında "Rabia" sembollerinin bulunduğu ve ağabeyinin bir dönem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanlığını yaptığı gerekçeleriyle reddi hakim talebinde bulunulduğu belirtildi. 

Mahkeme Hakimi Kılıç ise "Benim sosyal medya hesabım yok. Hayatımın hiçbir döneminde de olmadı. Gazetede bir haber çıktı diye bunun üzerine atlamak etik değil. Benim Whatsapp'ım yok. Böyle rabia sembolü falan... Hakim mazereti kabul etmedi diye bu yapılır mı? Meslek adına üzülüyorum. Hukuk okuyan birisi bunun reddi hakim nedeni olmayacağını bilir." ifadelerini kullandı. 

Bunun üzerine söz alan Kılıçdaroğlu'nun avukatı Çelik'in ortada somut bir olay olduğunu söylemesi üzerine Hakim Kılıç, "Avukat bey yok diyorum. Telefonumu sana vereyim al. Niye anlamıyorsunuz?" diye tepki gösterdi. 

Söz verilen davacı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ferah Yıldız da reddi hakim talebini kabul etmediklerini söyledi. 

Davacı Özdemir Bayraktar'ın avukatı Abdullah Demirhan ise "Dayanaksız iddialarla mahkeme hakimi baskı altına alınmaya çalışılıyor. Davanın esasına geçilerek kabulüne karar verilmesini, reddi hakim talebinin ise reddine karar verilmesini talep ederiz." diye konuştu. 

Bunun üzerine araya giren Hakim Kılıç, "Ben baskı altına girmem." ifadesini kullandı.

Reddi hakim talebi yeniden reddedildi

Hakim Kılıç, davalı Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik'in her ne kadar reddi hakim talebinde bulunmuş ise de ileri sürdüğü gerekçelerin HMK'nın 36. maddesinde açık olarak düzenlenen nedenlerden hiçbirisine uymadığı, benzer nedenlerle davanın bir önceki celsesinde geri çevirme kararı verildiğini tutanağa yazdırdı. 

Bu nedenle davalı vekilinin yeniden hakimin reddini istemesinin mümkün olamayacağını değerlendiren Hakim Kılıç, reddi hakim talebinin tekrar geri çevrilmesine karar verdi. 

Tekrar söz verilen davacı Özdemir Bayraktar'ın avukatı Abdullah Demirhan, şunları söyledi:

"İftiralara maruz kalmak böyle bir şeydir. Müvekkilim Özdemir Bayraktar, İHA ve SİHA'lar yaparak Türkiye'ye milli savunma sanayi kapsamında özgün ve yerli ürünler üretmektedir. Bunda da en önemli etki ülke, millet ve vatan sevgisidir. Para konularında özellikle de yolsuzluk konularında çok hassastır. Bunu da bizzat davalı Kemal Kılıçdaroğlu çok iyi bilir. 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dünürünün de' diyerek, yani isim vermeden müvekkilimi kastetmesi psikolojisini bozmuştur. Kendi bünyesinde çalışan 200'ün üzerinde mühendisin de 'yanlış mı yapıyoruz' sorgulaması ile psikolojisini bozmuştur. Zira bu insanlar hassas insanlardır. Davanın esasına girilerek karar verilip, kamuoyu önünde aklanmak ve vermiş oldukları manevi zararın tazminini istiyoruz." 

Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik ise davanın başından bu yana doğruları ifade ettiklerini savunarak, "Genel başkanımız veya şahsım tarafından karşı tarafa iftira atılmış değildir." dedi.

Mahkeme hakimi, davalı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sosyal ve ekonomik durum araştırmasının yapılması için Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne yeniden yazı yazılmasına, bu yazılan ikinci tekid yazısına da cevap verilmemesi halinde ilgililer hakkında yasal işlem yapılacağının belirtilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Dava dilekçesinden

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından, İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne sunulan dilekçede CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 21 Kasım 2017'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmalarına yer verilmişti.

Kılıçdaroğlu'nun sarf ettiği sözlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çocukları, kardeşi ve dünürlerini hedef alan küçük düşürücü, aşağılayıcı, gerçek dışı ithamlar ve hakaretler içerdiği belirtilen dilekçede, Erdoğan adına 500 bin lira, çocukları ve diğer yakınları için de toplam 1 milyon lira manevi tazminat talep edilmişti.  (AA)