CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle:

'YOKSULLUĞUN İSTİKRARI'

"İşçilerin hakkını sonuna kadar savunacağız. 15 yıldır istikrar diyorlar. Nerede istikrar? Hangi istikrardan bahsediyorlar? Yoksulluğun istikrarı, işsizliğin istikrarından bahsediyorlar. 25 Nisan bizim için bir dönüm noktasıdır. Kızıyorum AKPM niye bizi denetim altına aldı. Bakın değerli arkadaşlar AKPM iki şeyden dolayı bunu yaptı. Bir, 15 Temmuz Darbe girişimi, iki terörle mücadele. Sonra ne diyor. Sen bunları istismar ettin. Gazetecileri, akademisyenleri içeri aldın. Mal varlıklarına el koydun. AKPM demokrasi kesintiye uğradı diyor. Sonra ne oldu? Referandum."

'OHAL UYGULAMALARIYLA ANAYASA ASKIYA ALINMIŞTIR'

"Madem referandumdan bahsettik. OHAL uygulamalarına kısaca değinmek isterim. İki yeni KHK daha yayınlandı. Hükümete OHAL için bir tavsiyede bulunalım. Demokrasimizin, vatandaşlarımızın hak ve özgürlükleri için hukuk devleti için OHAL ilan edilmesi tavsiye edilmiştir. Binali Bey başkanlık referandumu öncesi OHAL kaldırılacak demişti. OHAL uygulamalarıyla anayasa askıya alınmıştır. TBMM’nin açıkça onuruyla oynanmaktadır. Son kararnamede bir komisyon kurulması yer almıştı. Bu komisyonun yasalara göre hiçbir sorumluluğu yok. Hak, hukuk ve adalet kavramları artık Türkiye’de yoktur. Hapisaneler tıka basa doludur. İşkence ve kötü muamele Türkiye Cumhuriyeti tarafından uygulanmaktadır."

"ATİLLA TAŞ ATTIĞI TWEET YÜZÜNDEN HAPİSTE BİLDİĞİMİZ SAYGIDEĞER BİR İSİM"

"150’ye yakın gazeteci hapiste. Ahmet Şık, FETÖ suçlamasıyla hapiste. Buna vicdan, ahlak denir mi? Atilla Taş attığı Tweet yüzünden hapiste terör suçlaması ile. Bildiğimiz saygıdeğer bir isim ne zaman eline silah aldı? Bütün dünya bunları biliyor. Boşuna mı AKPM denetim kararı aldı."

"GEREKİRSE KAPININ ÖNÜNE KOYACAĞIM" 

Halk oylamasında ülkenin en az yüzde 50'nin demokrasiye sahip çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "YSK'nın bunu, bütün ayak oyunlarına rağmen yüzde 49'un altına indiremediğini" kaydetti.

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Yüzde 49 demokrasi paydasının bütünüdür. Demokrasiye inanların bütünüdür. Sadece CHP'nin değil. Bunu yaparsak haksızlık yapmış oluruz. Yüzde 49, bu ülkede demokrasiye inanan bütün insanların ortak oyudur. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte yüzde 49 paydayı küçültmek değil büyütmek için mücadele edeceğiz. Herkesle konuşacağız. Demokrasiden yana olan bütün siyasal partiler, meslek kuruluşları, sivil toplum örgütleriyle konuşacağız. Bizim hayırımız sona ermiş bir hayır değildir. Biz demokrasi mücadelesini yeni başlatıyoruz. Verilen mücadele bizim demokrasi tarihimizin en önemli kilometre taşlarından biridir. Bütün baskılara, saldırılara rağmen, silahlı ve silahsız, bütün eşit olmayan koşullara rağmen bu ülkenin seçmenlerinin yarısı sandığa gitti ve demokrasiden yana tavır koydu. Bu olağanüstü değerlidir. Bu değeri korumak her CHP'linin boynunun borcudur. Parti içi mücadele, parti içi kavga... Parti içi kavgaya asla izin vermeyeceğim. Kavga edenleri gerekirse kapının önüne koyacağım."  

 "İL VE İLÇE YÖNETİMLERİNDE NE KADAR AVUKAT VARSA HAKİM YAPMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Kılıçdaroğlu, "YSK’daki çete, uygulamasını adaletin bütün aşamalarına yaymak istiyorlar. İl ve ilçe yönetimlerinde ne kadar avukat varsa hakim yapmaya çalışıyorlar" dedi.

"ADLİYEYE, KIŞLAYA, CAMİYE SOKMAYIN DEDİK. ŞİMDİ ÜÇÜNE DE SİYASETİ SOKTULAR"

Kılıçdaroğlu, "Adliyeye, kışlaya, camiye sokmayın dedik. Şimdi üçüne de siyaseti soktular.Bir çöküşün eşiğindeyiz" dedi.

"HÜKÜMETİN TEK BİR DERDİ REZA ZARRAB. ONU NASIL KURTARACAĞIZ DERT O"

Reza Zarrab’ın sorgulanmasına ilişkin Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: "Bütün bunlar olurken, hükümetin tek bir derdi Amerika’da Reza Zarrab. Onu nasıl kurtaracağız diye. Bütün dert o. Bakanlar, cumhurbaşkanı gider Reza Zarrab. ’o Türk vatadnaşı onun için ilgileniyoruz’ deniliyor. Almanya’ya git. Hapislerden yüzler binlerce Türk var. Onların haklarını niye savunmuyorsun. Çünkü onlar ayakkabı kutusu geleneğindne geliyorlar da Reza Zarrab ile ilgileniyorlar. Bunu gayet iyi biliyoruz.ÿ

O kadar ileri gittiler ki, Türkiye lehine Amerika’da ÿlobi yapan şirketin danışmanını Reza Zarrab’a avukat tayin ettiler. Aklın alacağı şey değil. korkuyorlar. Reza Zarrab konuşursa? Gün gelecek konuşacak. O konuşmazsa Halk Bankası genel müdür yardımcısı konuşacak. Bütün kirli çamaşırlar dökülecek ortaya. Yalvarıp yakarıyorlar Reza Zarrab konuşmasın diye. Herkes konuşacak o da gün gelecek konuşacak. Hepsini takipçisi olacağız."