MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, MHP’nin af teklifine ilişkin, "19 Mayıs 2018 tarihinden sonra işlenen suçlar bu sebeple kapsam dışı bırakılmıştır. Devlete karşı suçlar, hükümete karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, adam öldürme suçları ve cinsel suçlar yani çocuklara karşı yapılan cinsel suçlar, orman kanuna ait suçlar, 3713 sayılı terörle mücadele kanundaki suçlar veya Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsam dışıdır" dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında MHP’nin af teklifinin detaylarını açıkladı. Hazırladıkları kanun teklifinin amaçlarından birinin FETÖ mensubu hakim ve savcıların geçmişte adalet mekanizması ve adalet duygusunda açtığı yaraların onarılması olduğunu vurgulayan Yıldız, “Hain FETÖ örgütünün adalet sistemimiz içerisinde yapmış olduğu kadrolaşmanın sağladığı avantajla siyasi, ideolojik ve ekonomik olarak hasım gördüğü kişileri hukuk görünümlü hukuk dışı yöntemlerle tasfiye, cezalandırma veya yok etme yollarına başvurduğu bilinen bir hakikattir. Örgüt binlerce kişiyi haksız yere cezalandırmış ve telafisi mümkün olmayan mağduriyetlere sebep olmuştur. Bu hukuksuz uygulamanın tamamına Türk toplumu tanıktır. Örgütün hukuk sistemini kullanarak gerçekleştirdiği haksızlıklar, mağduriyetler yargılamanın yenilenmesi ve diğer kanun yollarıyla giderilmesi hukuken çoğu kez mümkün olmamaktadır. Yapılan hukuka aykırı işlemler sonucu verilen kararlarla son yıllarda ülkemizde tutuklu hükümlü sayısında çok ciddi artışlar meydana gelmiştir” ifadelerini kullandı.

"Toplam 253 bin 535 kişi bulunmaktadır"

Cezaevlerinin hükümlü ve tutukluların ıslah edilerek topluma yeniden kazandırılmasını sağlayan kurumlar olduğunu belirten Yıldız, “Ancak cezaevlerindeki fiziki koşullar oldukça yetersizdir. Günümüzde cezaevlerinin suçluyu ıslah etme ve topluma yeniden kazandırma işlevini hızla kaybettiği görülmektedir. Cezaevlerindeki doluluk, burada bulunan insanların insan haklarına aykırı şartlarda bulunmasına sebep olmaktadır. Cezaevlerinde tutuklu ve hükümlüler yetersizlik sebebiyle nöbetleşe uyumaktadır. Bugün itibariyle ülkemizde bulunan 449 cezaevinin kapasitesi 211 bin 274’tür. Ceza evlerimizde dün itibariyle 194 bin 404 hükümlü 59 bin 131 tutuklu olmak üzere toplam 253 bin 535 kişi bulunmaktadır. Cezaevi şartlarında insanların sağlığı bozulduğu gibi insan onur ve haysiyetiyle yaşamak zorlaşmıştır. Fiziki yetersizlikler sosyal barışı tehdit edecek nitelikte olup provokasyonlara açık haldedir” değerlendirmesinde bulundu.

“Düzenlemeden faydalanacak tutuklu hükümlü sayısı 162 bin 989 kişidir”

Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti:

“Yasama organının ceza hukuku ile tamamlayıcısı olan infaz hukuku alanında bazı fiillerin suç olarak tanımlanması veya suç olmaktan çıkarılması cezalarını yerine getirme koşullarının belirlenmesi konularında kamu yararı gözetilerek düzenlemeler yapma takdir hak ve yetkisi bulunmaktadır. Ancak kullanılan bu yetkinin anayasa, evrensel hukuk kuralları ve ülkemizin taraf olduğu sözleşmelerle uyumlu olma esası şarttır. Cezaevleri ve infaz hukuku ile ilgili yeni bir düzenleme yapma, af çıkarma bu sorunu çözme adına oluşan fikir ve söylemler 2018 yılının Mayıs ayı ortalarında toplumun tamamı tarafından dile getirilmiştir. Bu itibarla Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ve milli hareketi başlatma tarihi olan 19 Mayıs günü esas alınmıştır. 19 Mayıs 2018 tarihinden sonra işlenen suçlar bu sebeple kapsam dışı bırakılmıştır. Bu düzenleme anayasanın başlangıç maddesinde yazılı olduğu gibi hiçbir faaliyet, Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının devleti ülkesiyle bölünmezliği esasının Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin karşısında koruma göremez düsturunu esas almıştır. Adalet sistemimiz içinde oluşan haksızlık ve mağduriyetlerin kısmen de olsa giderilmesi ile hükümlü ve tutukluların topluma yeniden kazandırılması toplumsal barış ve uzlaşmayı sağlamak amacıyla ve anayasanın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesi gereği, hukuksal durumları aynı olan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulması gözetilerek, belli suçlara ilişkin olarak tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken cezalardan indirim yapılması uygun görülmüştür. Teklifimiz yasalaşırsa Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul görürse bu düzenlemeden faydalanacak tutukluk hükümlü sayısı 162 bin 989 kişidir. Bu düzenlemeyle bu kadar kişinin hukuksal durumunda önemli bir değişiklik olacaktır.”

5 yıl indirim şartı

Düzenlemiş oldukları kanun teklifinin 1. maddesinin amaç kısmını okuyan Yıldız, “Bu kanunun amacı 19 Mayıs 2018 tarihi dahil olmak üzere bu tarihten önce işlenen kanun dahil tutulanlar hariç 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 765 sayılı eski Türk Ceza Kanunu ile özel kanunlardaki suçlar bakımından tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken toplam ceza sürelerinden şartlı indirim yapılması ve bunun sonucu olarak infazı gereken cezası kalmayan hükümlü ve tutukluların salıverilmesidir. 2. Madde olarak kapsam maddemiz de kanun kapsamındaki suçlardan dolayı hükümlü veya tutuklu olanların kesinleşmiş hükümlerde hükmolunan cezaların toplamından tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekilmesi gereken cezadan bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl indirilir. İndirim yapıldıktan sonra infazı gereken ceza kalmaması durumunda hükümlü salıverilir. Sanık ve şüphelinin tutukluluk durumuna gelince istinaf ve temyiz kanun yolunda ilk derece mahkemesi ile İstinaf ceza dairesinde hükmolunan cezaların toplam süresi, koğuşta kovuşturma evresinde ise iddianame ya da görevsizlik kararı ve sanığın işlediği iddia olunan suç ve suçlara ilişkin sevk maddelerindeki cezanın alt sınırı, soruşturma evresinde şüphelinin üzerine atılı suç ve suçların kanun maddesindeki cezanın alt sınırı göz önüne alınarak tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam ceza süresinden bir defaya mahsus olmak üzere 5 yıl indirim yapılmak suretiyle değerlendirilir. Bu bir defaya mahsus 5 yıl indirim yapılmasının tekrar edilmesinin sebebi şudur; bildiğiniz gibi cezaevlerimizde hem hükümlüler hem tutuklular vardır. Bir de davası açılmak üzere olan insanlar vardır sanıklar vardır. Bunun için bu ayrıntıyı tekrarlamak zorundayız. Pazartesi günü kanun teklifimizi Türkiye Büyük Millet Başkanlığına sunacağız. Cezaların alt sınırının belirlenmesinde Türk Ceza Kanununun 61. maddesindeki ölçütler esas alınarak ve 61. maddenin 5. fıkrası uyarınca, teşebbüs, iştirak, zincirleme suç, haksız tahrik, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı ve cezadan indirim yapılmasını gerektiren diğer şahsi sebepler göz önünde bulundurulur. Ceza indiriminin geri alınmasına gelince 5. Maddemiz, 2. Madde hükümleri uyarınca salıverilen hükümlülerin tahliye tarihine kadar hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemeleri ve bu hapis cezasının kesinleşmesi halinde yapılan indirim geri alınarak cezaların infazına başlanır” açıklamasında bulundu.

Kanun kapsamının dışındaki suçlar

Bu düzenlemede bazı suçların kanun kapsamının dışında tutulduğunu kaydeden Yıldız, şöyle konuştu:

“Bunların genel ismi ile istisnalar kanunun istisnaları diyoruz. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 76. maddesindeki soykırım, 77. maddesindeki insanlığa karşı suçlar, 78. maddedeki örgüt, 81. maddedeki kasten öldürme, 82. maddedeki kasten öldürmenin nitelikli halleri, 90. maddedeki insan üzerinde deney, 91. maddedeki organ ve doku ticareti, 94. maddedeki işkence, 95. maddedeki neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence, 96. maddedeki eziyet, 102. maddedeki cinsel saldırı, 103. maddedeki çocukların cinsel istismarı, 104. maddedeki reşit olmayanla cinsel ilişki, 105. maddedeki cinsel taciz, 302. maddedeki devletin birliği ve ülkenin bütünlüğünü bozma fiili, 303. maddedeki düşmanla işbirliği yapmak, 304’teki devlete karşı savaşa tahrik, 305. maddede düzenlenen temel milli yararlara karşı faaliyette bulunma ve bunun için yarar sağlama, 306. maddedeki yabancı devlet aleyhine asker toplama, 307. maddedeki askerleri tesisleri tahrip, 308. maddede düşman devlette maddi ve mali yardım, 309. madde anayasayı ihlal, 310. maddedeki Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı, 311. maddedeki yasama organına karşı suç, 312. maddedeki hükümete karşı suç, 313. maddedeki Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan, 314. maddedeki silahlı örgüt, 315. maddedeki silah sağlama, 316. maddedeki suç için anlaşma, 317. madde askeri komutanlıkların gaspı, 318. maddedeki halkı askerlikten soğutma, 319. maddedeki askerleri itaatsizliğe teşvik, 320. maddedeki yabancı hizmetine asker yazma ve yazılma, 321. maddedeki savaş zamanında emirlere uymama,322. maddesi savaş zamanında yükümlülükleri yerine getirmeme, 323. madde savaşta yalan haber yapma, 324. maddede seferberlikle ilgili görev ihmali. 325. maddedeki ‘düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü, 326. maddedeki devletin güvenliğine ilişkin belgeler, 327. maddedeki devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme, 328. maddedeki siyasal veya askeri casusluk, 329’da düzenlenen devletin güvenliğine ve Siyasal Yararlarına İlişkin Bilgileri Açıklama, 330. maddesindeki "Gizli Kalması Gereken Bilgileri Açıklama" , 331. maddesindeki "uluslararası casusluk", 322. maddesindeki "askeri yasak bölgelere girme", 333. maddesindeki "devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik”, 334. maddesindeki "yasaklanan bilgileri temin", 335. maddesindeki "yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini", 336. maddesindeki "yasaklanan bilgileri açıklama”, 337. maddesindeki "yasaklanan bilgilerin siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklama", 338. maddesindeki "taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi”, 339. maddesindeki "devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma” suçları ile bu suçların 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndaki karşılığı olan suçlar ile 3713 sayılı terörle mücadele kanunu kapsamındaki suçlar, 5816 sayılı Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki kanun ve 6831 sayılı orman kanundaki suçlar kanun teklifimizin kapsamı dışındadır.”

5 yıl indirim konusunda örnek veren Yıldız, “Eski Türk Ceza Kanununun 448. maddesi kasten adam öldürme fiilini düzenler. Cezası herkesin bildiği gibi 24 yıldı. Bu ceza 24 yıl hükümlüye tamamı çektirilmez. Ancak eski yasamızda 3’te 1, 3’te 2’sini yatıp 3’te 1 müddette şartlı olarak tahliye edilirdi. Yani 24 yıllı 3’e bölersek 16 yılını cezaevinde geçirecek, 8 yılını şartlı olarak tahliye edilip dışarıda geçirecek topluma uyum yapılacak. Eğer bu 8 yıl içerisinde herhangi bir suç işlerse kamuoyunun bildiği halk tabiriyle infazı yanardı. Burada çekmesi gereken ceza örnekteki gibi 16 yıldı. 16 yıldan 5 yıl düşürülecek. Cezaevindeki kalacağı süreden 5 yıl şartlı indirim yapılacak. Cezanın tamamının dolduğu güne kadar herhangi bir suç işlemesi halinde indirim geri alınacak ve toplam cezasıyla yeni suçla birlikte cezası infaz edilecek” diye konuştu.

"Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsam dışıdır”

Yıldız, “Devlete karşı suçlar, hükümete karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, adam öldürme suçları ve cinsel suçlar yani çocuklara karşı yapılan cinsel suçlar, orman kanuna ait suçlar, 3713 sayılı terörle mücadele kanundaki suçlar veya Atatürk aleyhine işlenen suçlar kapsam dışıdır” dedi.

"Bizim teklifimiz için nitelikli çoğunluk gerekmez”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in af teklifi konusundaki açıklamasının sorulması üzerine Yıldız, "AK Parti’nin Sözcüsü bizim teklifimizi henüz görmedi. Pazartesi günü kanun teklifimizi verdiğimizde diğer partilerle birlikte paylaşırlar. Bunu değerlendirip bizim bu düzenlememize sıcak bakarlarsa elbette bu kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisinden kabulü gerçekleşir. Anayasamızın 87. maddesiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkileri belirlenir. Burada 87. maddede genel af ya da özel çıkarılması için mecliste bulunan milletvekili sayısının 5’te 3’ünün kabulü gerekir. 600 milletvekili olduğuna göre bugün için özel af ve genel affın çıkması 360 milletvekilinin kabul oyuna bağlıdır. Ancak bizim hazırladığımız teklif ne özel ne genel aftır şartlı salıvermeye benzer yeni bir müessesedir. Bunun içinde kanunun kabulü için bize göre şimdiye kadar 1966 yılından beri Anayasa Mahkemesinin kararları tek tek gözden geçirilmiştir. Bu konuda çeşitli çelişkili kararlarda vardır. Ancak bizim teklifimiz için nitelikli çoğunluk gerekmez” ifadelerini kullandı. (İHA)